Son Mühür - CHP’ye kayyum olarak atanan Gürsel Tekin’in, eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun da pazartesi günü İstanbul İl Başkanlığı binasına geleceğini ve Kaftancıoğlu’na üç ismin daha eşlik edeceğini söylediği öne sürüldü. CHP tarafından disipline sevk edilen Barış Yarkadaş ise, kayyum Gürsel Tekin’in il binasına gideceği iddialarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulunmuştu:
"Pazartesi günü Gürsel Tekin ile birlikte eski il başkanları Berhan Şimşek, Ali Özcan, Cemal Canpolat ve Canan Kaftancıoğlu hep birlikte İstanbul il Başkanlığına gidecek."
Sözcü'den Temsilcisi Saygı Öztürk, bu sabah Gürsel Tekin ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesine ilişkin detayları paylaştı:
"Yanımda daha önceki il başkanlarımız Ali Özcan, Berhan Şimşek, Cemal Canpolat, Canan Kaftancıoğlu ve ben olacağım, hep birlikte gideceğiz"
Öztürk’ün “Canan Hanım kesin geliyor mu?” sorusuna Gürsel Tekin, Kaftancıoğlu’nun Ordu’da bulunan yakın bir akrabasının ciddi bir sağlık problemi yaşadığını ve bu nedenle şu anda Ordu’da olduğunu söyledi. Tekin, sağlık durumunda önemli bir değişiklik yaşanmazsa Kaftancıoğlu’nun pazartesi günü il binasında olacağını belirtti.
Kaftancıoğlu cephesinden açıklama
Bu iddiaların ardından Canan Kaftancıoğlu cephesinden ilk açıklama geldi. Halk TV’nin haberine göre, Kaftancıoğlu’nun şu anda İstanbul’da bulunmadığı ve acil bir durum nedeniyle şehir dışında olduğu bildirildi. İddiaların doğruluğuna ilişkin henüz net bir teyit olmadığı belirtilirken, Kaftancıoğlu’nun pazartesi günü İstanbul’da olup olmayacağına dair bilgilendirmenin gün içinde yapılacağı aktarıldı.
Eski CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Danışmanı Mustafa Can Poyraz da söz konusu iddialarla ilgili açıklamada bulundu:
"Canan Kaftancıoğlu, bir yakınının yaşam mücadelesinin son anlarında yanında olabilmek için İstanbul dışındadır. Böyle bir dönemde, teyit edilmeden yapılan haberleri yalanlamayla uğraşmak; yanında bulunduğu kişilere de ayıp olacağından, telefonu kapalıdır. 'Aradık – mesaj attık, ulaşamadık' tarzı yapılan haber ve paylaşımları kamuoyunun vicdanına bırakıyorum"





