Son Mühür- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB), kendi kaynaklarıyla inşa sürecini sürdürdüğü ve tamamlandığında Türkiye'nin belediye eliyle yapılan en uzun karayolu tüneli unvanını alacak Onat Tüneli'nin etki alanındaki binalara yönelik kamulaştırma ve yıkım süreçlerine dair kamuoyunu bilgilendirdi. Belediyeden yapılan açıklamada, hiçbir vatandaşın can güvenliğinin tehlikeye atılmaması ve hiçbir ailenin mağdur edilmemesi ilkesi doğrultusunda, tüm işlemlerin yasal sınırlar içinde ve diyalog çerçevesinde yürütüldüğü vurgulandı.

Uzlaşı ve destek paketi: Mağduriyetlere karşı kapsamlı önlemler

Belediye, tünel inşaatının etkileşim alanı içinde kalan ve ikamet etmenin tehlikeli olduğu tespit edilen binaların hak sahipleriyle tek tek görüşmeler yaparak uzlaşı yoluyla satın alma işlemlerini gerçekleştirmektedir. Satın alma işlemi sonrası bina boşaltılmakta ve yıkım gerçekleştirilmektedir.

Bu süreçte mağduriyet yaşanmaması adına, ihtiyaç sahibi ailelere kapsamlı bir destek paketi sunulmaktadır. Bu destekler arasında 12 aylık kira desteği ve ek olarak taşınma ile nakliye desteği de bulunmaktadır. İBB, tüm bu işlemlerin ilgili yasal mercilerin bilgisi ve denetimi altında, kanunlara tam uyumlu olarak gerçekleştirildiğinin altını çizdi. Bugüne kadar etki alanı içindeki toplam 52 binanın ikamet için tehlikeli olduğu belirlendi.

Encümen kararına rağmen direnç: Can güvenliği tehdidi

Açıklamada, tehlike arz eden bu 52 binadan biri özelinde yaşanan sorunlara da değinildi. İmar Kanunu uyarınca can güvenliği tehlikesi taşıması nedeniyle, ilgili bina için Encümen tarafından ağustos ayında tahliye ve yıkım kararı alınmış ve tebliğ edilmişti. Hak sahibine yaklaşık 30 günlük süre tanınmasına rağmen, uzlaşma amacıyla tebliğ edilen bedeli kabul etmeyen bina sahibinin gerekli adımları atmadığı belirtildi.

Bunun üzerine, her an yıkılma tehlikesi bulunan bu yapının can güvenliği tehdidini ortadan kaldırmak için yasal vazifesini yerine getirmek üzere harekete geçen belediye ekiplerinin, maalesef bazı siyasi figürlerin kışkırtması sonucu görevlerini yaparken engellenmeye çalışıldığı ifade edildi.

"Can güvenliği siyasi hesapların üzerindedir"

İBB, yaşanan bu engelleme girişimleri ve sosyal medya üzerinden gerçekleri çarpıtan mesajlarla kamu görevlilerini karalamaya çalışan siyasi figürlere sert tepki gösterdi. Açıklamada, söz konusu siyasi çevrelerin bölgedeki vatandaşın can güvenliği hakkında en ufak bir endişe taşımadığı açıkça görüldüğü belirtildi.

"Tüm güvenlik önlemlerini alarak yasal vazifesini yerine getiren emekçilerin hedef gösterilmeye çalışılması ise utanç vericidir" denilen açıklamada, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kent için vazgeçilmez hizmetleri yerine getirirken tek bir vatandaşını bile açıkta bırakmadan gerekli her türlü desteği vermeye devam edeceği vurgulandı. Son olarak, "Bilinmelidir ki halkın can güvenliği bütün siyasi hesapların üzerindedir" denilerek kamuoyuna net bir mesaj iletildi.

Kaynak: Bülten