14 ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarını sindirmekte zorlanan CHP’de bir adam tek başına çıktı ve şu mesajı verdi… ‘’ "Değişmeyen tek şey değişimdir. Her sahada, her ortamda değişim." İlk kartopunu atan isim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ydu. ‘Biz onunla baba oğul gibiyiz’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nu koltuğundan edecek çığa dönüşen bir kartopuydu o değişim çağrısı. Asırlık çınar CHP’de yaşanan depremin mimarı Ekrem İmamoğlu’nun CHP’de geçen 15 yıllık kariyerinde köşe başlarına ve o köşe başlarında yer alan isimlere bakmadan süreci anlamak kolay olmayabilir.

2008’de adımını attı, 2009’da yüzüne bakılmadı…

Gençlik yıllarında Mesut Yılmaz’ın Anavatan Partisi’nde bir yıl gençlik kollarında geçen mesaisi hariç İmamoğlu’nun CHP kariyerinin başladığı tarih olan 2008’i milat olarak alıyoruz. O yıl üye olduğu partinin, 2009’da Beylikdüzü Belediyesi’nin aday adaylarının içinde yer aldı. Deniz Baykal ve Önder Sav’ın hakim olduğu partide o günlerde Karadenizli, aileden varlıklı genç müteahhitin değerini henüz kimse fark etmemişti. Aday gösterilmedi. Ancak orada ilginç bir şey oldu. AK Parti’ye karşı farklı kaybedilen Beylikdüzü’nde ilçe örgütüne atanacak isim aranırken bir anda Ekrem İmamoğlu ismine çevrildi gözler.

5 yılda olmazı oldurdu…

Ekrem İmamoğlu’nun da, Beylikdüzü’nün de, CHP’nin de ve belki de Türk siyasetinin de kaderinin değiştiği günler başlamıştı. Atamayla geldiği koltuğa 3 ay sonra yapılan seçimde bu kez seçimle oturdu. Başlarda kimse anlamadı bu İstanbul’un nispeten küçük ilçesinde yaşanan değişimi. Hiçbir Cuma namazını kaçırmadı, her 10 Kasım’da Atatürk için mevlit okuttu. İlçe Başkanı olarak görev yaptığı 5 yıl boyunca AK Partili rakiplerinin bile ‘bu adam hiç CHP’liye benzemiyor’ dediği bir siyasetçi profili çizdi İmamoğlu.   

2014 seçimlerinde Oğuz Kaan Salıcı devrede…

2014 seçimleri öncesi Beylikdüzü’nün potansiyel adayları arasında Ekrem İmamoğlu da vardı. Başlangıçta yüzüne bakılmadı, önü kesildi, adaylık şansı neredeyse imkansız bir hale geldi. Ta ki dönemin İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı devreye girene kadar. Canan Kaftancıoğlu’nun il başkan yardımcısı olduğu CHP il yönetiminin tamamı olmasa bile Salıcı ve Kaftancıoğlu İmamoğlu’ndaki ışığı çoktan görmeye başlamıştı. Oğuz Kaan Salıcı’nın devreye girmesiyle adaylığı elde eden Ekrem İmamoğlu imkansızı başarmaya soyundu. Yarışa başlarken 7 puan geride olduğu AK Partili rakibini sandıklardan kapandığında 12 puan geride bırakmayı başarmıştı. Sonradan sağ kolu olacak Murat Ongun’la yolu bu dönemde kesişti. Televizyon programına İmamoğlu’nun rakibi AK Partili adayı konuk alan Murat Ongun ilk kez o adayın basın danışmanından "Sormayın, CHP'nin bir adayı var hiç CHP'li gibi değil. Adam her gün esnafı ziyaret ediyor, Cuma namazına gidiyor, herkes bayılıyor" sözleriyle duydu İmamoğlu’nu.

Kadir Topbaş’ın istifası ve İmamoğlu’nun yıldızının parladığı ilk an…

2017’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın istifası için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan düğmeye bastı. AK Parti’nin içinden seçileceği kesin olan yeni başkan için CHP kendi içinde kimi aday göstereceğini tartışıyordu. Topbaş'ın istifasının hemen ardından Ataköy'deki bir otelde tüm ilçe başkanları, ilçe belediye başkanları ve il başkanlığının bir arada olduğu büyük bir heyet toplandı. "Sizce kim aday olmalı?" sorusu ile orada gizli bir oylama yapıldı. Toplantı sonrasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı isim Ekrem İmamoğlu’ydu. İkilinin siyasi kariyeri için de önemli bir adımdı bu.

Ve rüştünü ispatlayan bir İmamoğlu gerçeği…

Ekrem İmamoğlu parti içinde çetin rekabetin ve çekişmenin olduğu bir dönemde CHP’nin 127 meclisi üyesinin tamamının oyunu almayı başardı. Hatta ilginç bir şekilde İmamoğlu ilk turda tulum çıkartmakla kalmadı ikinci turda CHP üye sayısından da iki oy fazla aldı. Herkes şaşırmıştı. Kimdi bu adam? Ve nasıl oluyor da bu kadar kısa zamanda bu kadar insanı ikna etmeyi başarmıştı? Başarını sırrı ikna gücünde yatıyordu. İmamoğlu 2-3 gün gibi kısa bir sürede 127 üyenin tamamıyla görüşmüş ve bu süreçten yüzünün akıyla çıkmaya başlamıştı. Kulislere göre Kılıçdaroğlu’nun 2019 adaylığı için İmamoğlu’nu tercih etmesinin ilk taşları döşenmeye başlamıştı bile.

Özgür Özel: Tam adalet sağlandı diyemeyiz... Ama Çorlu hepimize umut oldu! Özgür Özel: Tam adalet sağlandı diyemeyiz... Ama Çorlu hepimize umut oldu!

2018’de Canan Kaftancıoğlu ve Ekrem İmamoğlu’nun yolları kesişiyordu…

Bodrum’da yeni aldığı yazlığın komşuları arasında o dönemin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da vardı. İmamoğlu çifti, Kaftancıoğlu çiftine nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyaretin ardından Canan Kaftancıoğlu eşine gülerek ‘"Nasıl buldun? Kendisi gelecekteki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız" diye seslenecekti. Canan Kaftancıoğlu’nun bilip Ekrem İmamoğlu’nun bilmediği şey şuydu. Kaftancıoğlu parti yönetiminden bağımsız, inisiyatif alarak İstanbul'da doğru aday profilini belirlemek için bir ekip kurmuş ve 39 ilçede kamuoyu araştırmaları yaptırmaya başlamıştı.

Ekipte kimler var?

6 kişilik ekibin içinde 14 Mayıs seçimlerinde İzmir’e liste başı olarak yazılan Prof. Yüksel Taşkın da vardı. O dönem PM üyesi olan Taşkın dışında Aksoy Pazar ve Kamuoyu Araştırma şirketinden Ertan Aksoy, Siyasal İletişim Uzmanı Dr.Gülfem Saydan Sanver de ekibin içinde bulunuyordu. Araştırma sonunda ortaya  ‘’45-55 yaş aralığında, erkek, yerel yönetim tecrübesi olan, başarı hikayesine sahip, partizan bir söylem ve tutum içinde olmayan, dine saygılı ve Karadenizli olması artı sağlayacak olan bir profil çıktı." Sanki Ekrem İmamoğlu’nu tarif eden bir sonuç vardı önlerinde.

Tepkiler yükseliyor, Kılıçdaroğlu ikna ediliyor…

Muharrem İnce’nin, Gürsel Tekin’in, Akif Hamzaçebi’nin İstanbul adaylığının konuşulduğu günlerde yapılan araştırma Genel Merkez’de tartışmaların alevlenmesine neden oldu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ikna edilmesi için Canan Kaftancıoğlu devreye giridi. İşin tuhaf tarafı bu süreçten Ekrem İmamoğlu dahil ne medyanın ne de CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu ve Seyit Torun hariç üst yönetimin bile haberi olmamıştı.

2019’un en kritik süreci, Kılıçdaroğlu son kararını veriyor…

Canan Kaftancıoğlu ortaya çıkan ideal aday konumuna Ekrem İmamoğlu dışında uyan ikinci bir isim bulmadan çıkıyor Kılıçdaroğlu’nun karşısına. Kolay olmuyor Kılıçdaroğlu’nun ikna olması. Aday ismi dillendirilmeden ‘nasıl bir aday olmalı sorusuna yönelik çok uzun bir sunumu’ dinleyen Kılıçdaroğlu gülerek soruyor, ‘peki aday kim olmalı? Odadaki herkes çıkarılıyor sadece Kemal Kılıçdaroğlu, Seyit Torun ve Canan Kaftancıoğlu kalıyor. İlk kez o anda, o odada Ekrem İmamoğlu’nun ismi aday olarak telaffuz ediliyor.

CHP sizsiz kazanamaz o garanti…

Ekrem İmamoğlu adaylık konusunda kendi ismini duyduğunda tedirginlik yaşıyor. Ne ailesi ne de kurmayları kazanma konusunda pembe bir tablo çizemiyor. Kılıçdaroğlu’na yapılan sunum ona da yapılıyor ve şu söyleniyor kendisine; "Kimse size CHP ile seçim kazanacağınızın garantisini veremez ama CHP bu seçimi sizsiz kazanamayacak, o garanti."

Hiçbir zaman ben adayım demedi…

Ekrem İmamoğlu hiçbir zaman ben adayım demediği bir süreçte kendini bir anda adaylık potasında buldu, bir anlamda bulmak zorunda kaldı. 18 Aralık’ta adaylığının ilan edilmesinin ardından bir değil iki İstanbul zaferi birden kazandı. 5 yıllık belediye başkanlığı döneminde siyasi kariyerini tehlikeye sokan yargılamalarla baş başa kaldı. 14 Mayıs seçimleri önce Altılı Masa’nın dağılmasına neden olabilecek şekilde ismi Cumhurbaşkanı adayı olarak öne atıldı. 28 Mayıs akşamına kadar Kemal Kılıçdaroğlu’yla ters düşecek en ufak bir imada bulunmadı. Ancak 28 Mayıs akşamı değişim düğmesine basan bir Ekrem İmamoğlu vardı karşımızda. ‘Baba-oğul’ gibiyiz diyen Kılıçdaroğlu’yla yollarının ayrıldığının işaret fişeğiydi o değişim çağrısı. 4 Kasım sonrası Kemal Kılıçdaroğlu’nun terk ettiği Genel Merkez’de koltuğa Özgür Özel oturacaktı. Partinin siyasi merkezinin Ankara, güç merkezinin İstanbul olduğu yeni bir dönem başlamıştı artık. Ekrem İmamoğlu’nu siyasi anlamda hamiliğini yapan ne Canan Kaftancıoğlu, ne Oğuz Kaan Salıcı ne de Kemal Kılıçdaroğlu yok artık o fotoğrafın içinde. Ekrem İmamoğlu için olduğu kadar Türk siyaseti için de belirsiz bir gelecek var önümüzde. Tek belirgin gerçek isminin önünde ister İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yazsın isterse CHP Genel Başkanı çok da fark etmiyor gibi. ‘2028’in en güçlü iki Cumhurbaşkanı adayından birinin Ekrem İmamoğlu olacağını tahmin etmek çok da zor değil.

Kaynak: Haber Merkezi