Son Mühür - Osman Günden / İzmir Büyükşehir Belediyesi, afet yönetimi vizyonu doğrultusunda yangın, deprem ve sel gibi afetlere karşı hazırlıklarını güçlendirmek amacıyla 134 milyon liralık yatırımla 184 yeni aracı filosuna kattı. Özellikle kırsal alanlarda yangınla mücadelede kullanılmak üzere köylere dağıtılacak yangın söndürme tankerleri ve diğer afet araçlarının tanıtımı, belediye bünyesinde düzenlenen bir törenle gerçekleştirildi.
Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, yangınla mücadelede yerel yönetimlerin önemi, mevcut yasal engeller ve belediyenin bu konudaki stratejik adımları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
“Etkili ve hızlı müdahalede kritik öneme sahip”
Başkan Tugay, köylere dağıtılan yangın söndürme tankerlerinin büyük öneme sahip olduğunu belirterek “Biz bunu önemsedik. Çünkü hem şehrin yaşadığı deneyimler hem de geçen yıl hepimizin yaşadığı yangın deneyimleri bize gösterdi ki köylerde etkili ve hızlı müdahale için tanker bulundurmak kritik öneme sahip. Bu konuda duyarlı tüm yurttaşlarımıza teşekkür ediyorum. Özellikle muhtarlarımıza teşekkür ediyorum. Bu tankerlere en fazla sahip çıkan ve görev yapan insanlar onlar.” dedi.
“Birçok yangını büyümeden önlediler”
Tankerlerin, yangınların başlangıç aşamasında hızlıca müdahale edilmesini sağladığını ve bu sayede birçok felaketin önüne geçildiğini vurgulayan Tugay, sözlerine şöyle devam etti:
“Bir tankerin büyük bir yangını söndürmesini beklemiyoruz ancak yangına başlangıç aşamasında müdahalenin büyük felaketleri önlediğini biliyoruz. Yurttaşlar hızlıca yangına müdahale ettiği zaman, yangın büyümeden önleniyor. O nedenle bu tankerler önemli. Pek çok yangını büyümeden önlediler. Bu tankerleri dağıtmayı bir görev bildik.
Geçen yıl yangınlar açısından üzücü bir yıldı. İzmir'de 16 bin civarında yangın çıktı. Sadece Yamanlar'da çıkan yangında 3 bin hektar civarında ağaçlık alan yandı. Yangınları başlangıç aşamasında görüp engellemeliyiz. İzmir'in tüm alanlarında yangın riski değerlendirmesi yapıldı. İzmir'in neresinde yangın riski daha yüksek bunun değerlendirmesini, haritalandırmasını yaptık. Riskin daha yüksek olduğunu bildiğimiz yerlerde önlem alıyoruz.”
“Kentimizi koruyacak şekilde çalışıyoruz”
Başkan Tugay, yangınlara karşı kırsal alanlarda verilen eğitimleri hatırlatarak, vatandaşların büyük bir sorumlulukla hareket ettiğini ifade etti. Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kırsal alanda, köylerde yangına karşı eğitim verdik. Yurttaşlarımız ellerindeki tankerler ve sahip oldukları bilgilerle aslında itfaiyenin görevini üstlenmiyorlar. Kendi yaşam alanlarını korumak için sorumluluk alıyorlar. Bundan sonra kırsal, dağlık alanlarda da yangınları söndürme ile ilgili üzerimize düşeni yapacağız.
Biz bunları yaparken 'Bu bizim görevimizdir, bu bizim görevimiz değildir' diye ayırmadan çalışıyoruz. Çünkü ülkemizin sahip olduğu bütün zenginlikleri birlikte korumanın her şeyden daha öncelikli görevimiz olduğunu düşünüyoruz. Sahip olduğu zenginlikten kastımız öncelikle insanlarımız. İnsanlarımızın sağlığı, iyiliği... Bununla birlikte bizimle bu dünyayı paylaşan her türlü canlı, bitkiler, ağaçlar ve tüm canlılar... Onlarla birlikte sahip olduğumuz kültürel miras var. Doğal kaynaklar var. Bunların hepsini koruyacak şekilde çalışıyoruz.”
“Yangın söndürme uçağı almak istedik, izin verilmedi”
Törenden sonra basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Başkan Cemil Tugay, yangınlara yönelik hazırlıklı olduklarını ve kara ekipmanlarıyla mücadeleye devam ettiklerini belirtti. Tugay, yangın söndürme uçağı alma girişimleriyle ilgili “İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin veya genel olarak belediyelerin yangın söndürme uçağı alma ve kullanma yetkileri yok. Uçağı almak yetmiyor, bunu kullanmak için de izin gerekiyor. Konuştuk, buna izin verilmeyeceği söylendi.
Gerçekçi olan şey bizim karadan mümkün olduğunca yangına müdahale etmemiz. Her kurumla tam bir uyum içerisinde çalışmaya hazırız.” açıklamasında bulundu.





