Balıkesir’in Dursunbey ilçesi Sağırlar köyünde yaşayan 22 yaşındaki Furkan Aşık, mimarlık eğitiminden sonra kendi işini kurma hedefiyle köyüne dönerek hayvancılığa adım attı. Üniversite yıllarında aklında hayvancılık olan genç, yaklaşık bir yıl önce 10 kuzu ile başladığı serüvende bugün 40 başlık bir sürüye ulaştı.
Hayallerini gerçeğe dönüştürdü
Furkan Aşık, çocuk yaşlardan itibaren hayvancılık yapmayı hayal ettiğini belirtti. Ailesinin başlangıçta karşı çıktığını, ancak kararlılığı sayesinde desteği kazandığını ifade eden Aşık, “Liseyi Dursunbey’de tamamladıktan sonra Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Mimari Restorasyon Bölümü’nden mezun oldum. Okul bitince ailemle konuşup köyümüze dönerek hayvancılığa başladım” dedi.

Kendi işini kurmanın avantajları
Genç girişimci, hayvancılığın sadece bir iş değil, aynı zamanda tutku olduğunu vurguladı. “Bir başkasının kontrolünde çalışmak yerine kendi işimi yönetmek istedim.
Hayvanları ve doğayı çok seviyorum. Şu an 40 başlık bir sürüye ulaştık. İnsanlar işin getirisiyle ilgileniyor; bence hayvancılık, doğru yönetildiğinde kar sağlayan bir alan. Mevcut durumla zarar etmek oldukça zor” diye konuştu.
En büyük maliyet: Veterinerlik
Furkan Aşık, hayvancılıkta en yüksek giderin veteriner masrafları olduğunu belirtti. “Hayvanların doğum dönemlerinde devlet desteği sağlansa da, köyümüz merkeze yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta. Veteriner çağırmak hem zaman hem de maliyet açısından zorlayıcı. SGK primleri de hayvancılıkta önemli bir yük oluşturuyor” dedi.

‘Küpeli çoban’ lakabıyla tanınıyor
Kendine has tarzı ve küpeleri ile dikkat çeken Aşık, köyde ‘Küpeli Çoban’ olarak biliniyor. Babası Hüseyin Aşık, oğlunun bu farklı görünümüne başlangıçta şaşırdığını ancak hayvancılık kararına destek verdiğini anlattı. “Üniversiteye gitti, döndüğünde saçları uzundu ve kulaklarında küpeler vardı. İlk başta tedirgin oldum ama oğlumun hayalini desteklemek görevimizdi” dedi.





