Son Mühür- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) bünyesindeki konser hizmet alımlarına ilişkin soruşturma, önemli bir aşamayı geride bıraktı. Yürütülen detaylı incelemeler sonucunda, aralarında eski bürokratların ve şirket yetkililerinin bulunduğu 14 sanık hakkında iddianame hazırlandı. Sanıklar, "nitelikli zimmet" suçuyla yargılanacak. Halen tutuklu durumda bulunan 5 kişinin de yargılama sürecine dahil olduğu belirtildi.
Yüz milyonlarca liralık kamu zararı tespiti
Soruşturmanın temelini oluşturan iddialar, ABB'deki 32 farklı konser hizmet alım ihalesinde gerçekleşen usulsüzlüklere dayanıyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Sayıştay ve bağımsız bilirkişi heyetlerinin ortaklaşa yürüttüğü derinlemesine incelemeler tamamlandı. Bu kapsamlı raporlar neticesinde, belediye yönetiminin ihaleler aracılığıyla tam 154 milyon 453 bin 221,60 Türk Lirası tutarında bir zarara uğratıldığı resmi olarak tespit edildi. Bu yüksek meblağ, soruşturmanın kamuoyu nezdindeki ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Ne olmuştu?
Adli süreç, 23 Eylül tarihinde başlatılan operasyonla hız kazanmıştı. Operasyon çerçevesinde, daha önce belediyede kritik görevlerde bulunmuş bürokratlar ile ihale alan çeşitli şirketlerin yetkililerinden oluşan toplam 14 şüpheli gözaltına alınmıştı. İlk aşamada şüphelilere yöneltilen suçlamalar, "görevi kötüye kullanma" ve "ihaleye fesat karıştırma" suçlarıydı. Ancak Başsavcılık, tüm raporları birleştirerek yürüttüğü tahkikat sonucunda, iddiaların kapsamını ağırlaştırarak iddianameyi "nitelikli zimmet" suçu üzerinden hazırladı.
İddianame mahkemeye sunuldu
Hazırlanan iddianame, sanıkların belediye bütçesinden yapılan ödemelerde kamu zararına yol açan eylemlerini detaylıca ortaya koyuyor. Belgeler ve tanık ifadeleri ile desteklenen iddianamenin kabul edilmesi halinde, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargı süreci başlayacak. Kamu kaynaklarının korunması ve şeffaflık ilkesinin ihlali iddialarının merkezinde yer alan bu davanın, yerel yönetimlerdeki ihale süreçlerine dair bir emsal oluşturması bekleniyor.





