Toplumda “akciğer sertleşmesi” olarak bilinen diffüz parankimal akciğer hastalıklarının tanısında kullanılan transbronşiyal kriyobiyopsi, Antalya’da sadece Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda uygulanıyor. Hastalığın birçok türünde kesin tanı gerektiren biyopsi ihtiyacında, açık cerrahi yerine dondurarak parça alma tekniği tercih edilmeye başlandı.
AÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Üzer, Türkiye’de yalnızca 7–8 merkezde uygulanan bu yöntemin Antalya’daki tek adresinin AÜ olduğunu belirterek, diffüz parankimal akciğer hastalıkları grubunda 200 farklı hastalık bulunduğunu ve bazı durumlarda biyopsinin zorunlu olduğunu söyledi.
Açık cerrahiye alternatif! Daha güvenli ve daha konforlu
Doç. Dr. Üzer, biyopside iki yöntem olduğunu belirtti: “Birincisi VATS dediğimiz video yardımlı göğüs cerrahisi; ikincisi ise kapalı yöntem olan transbronşiyal kriyobiyopsi. Cerrahi istemeyen hastalar için kriyobiyopsi önemli bir alternatiftir.” 2024’te ilk kriyobiyopsiyi yaptıklarını ve bugüne kadar 60 hastada başarıyla uyguladıklarını söyleyen Üzer, özellikle ileri yaş ve oksijen desteğine ihtiyaç duyan hastalarda cerrahinin daha riskli olabildiğini belirtti.

“En büyük avantajı hastaya sağladığı konfor”
Kriyobiyopsinin cerrahi girişimlere göre hastaya çok daha konfor sağladığını vurgulayan Üzer şöyle devam etti: “Hastalarımızı bazen aynı gün, bazen de tedbir amaçlı bir gece yatırıp taburcu ediyoruz. Cerrahiye bağlı enfeksiyon ve hava kaçağı riskleri bu yöntemle minimuma iniyor.”
Yöntem nasıl uygulanıyor?
Dünyada da yeni kabul gören transbronşiyal kriyobiyopsi, akciğer dokusunun 5–10 saniye boyunca -70 ile -100 derece arasında dondurulması prensibine dayanıyor.
Doç. Dr. Üzer, yöntemin detaylarını şöyle açıkladı:
- Kriyobiyopsi kateterinin ucu -70 ile -100 dereceye ulaşıyor.
- Dokunulan bölge 7–10 saniye donduruluyor.
- Yaklaşık 0,5–1 cm boyutunda tanı değeri yüksek biyopsi parçaları alınıyor.
- İşlemde kullanılan kateter ucu 0,9 mm ile 2,4 mm arasında değişiyor.
- Tek seansta 3–4, bazı durumlarda 5 biyopsi alınabiliyor.
- İşlem karbondioksit kullanılarak yapılıyor.
- Toplam işlem süresi 30–45 dakika.
Bu yöntemle %85’e varan tanısal doğruluk elde edildiğini belirten Üzer, akciğer kanseri, astım veya KOAH gibi hastalıklarda kriyobiyopsinin yeri olmadığını, sadece diffüz parankimal akciğer hastalıklarında kullanıldığını ifade etti.
“Biyopsiden sonra hemen normal yaşamıma döndüm”
Temmuz ayında transbronşiyal kriyobiyopsi yapılan 57 yaşındaki Hüseyin Süzer, yöntemin kendisine sağladığı rahatlığı şu sözlerle anlattı: “Biyopsi çok rahat geçti. Bir gün hastanede kaldım, sonra normal hayatıma döndüm. Teşhis kondu ve tedavim başladı. Şimdi çok iyiyim.” Bu ileri tanı tekniğinin Antalya’da yaygınlaşmasıyla daha fazla hastanın cerrahiye gerek kalmadan tanıya ulaşması amaçlanıyor.





