TBMM Adalet Komisyonu, kamuoyunda 11. Yargı Paketi olarak bilinen ve 31 Temmuz 2023 ve öncesinde işlenen suçlar için hükümlülerin kapalı cezaevinden açık cezaevine, açık cezaevinden ise denetimli serbestliğe 3 yıl daha erken geçebilmesine imkân tanıyan düzenlemeyi de içeren kanun teklifinin ilk 15 maddesini kabul etti.

İcra ve iflas kanunu değişecek

Kabul edilen maddeler doğrultusunda İcra ve İflas Kanunu’nda çeşitli değişiklikler yapılıyor. Buna göre, nispi harç ya da teminat yükümlülüğünü yerine getirmeden ihalenin feshini isteyenlerin talepleri mahkeme tarafından dosya üzerinden ve kesin olarak reddedilecek. Teminatın veya gerekli harcın hiç ya da eksik yatırılması durumunda ise mahkeme, gönderdiği muhtırayla iki haftalık kesin süre vererek eksiklerin tamamlanmasını isteyecek; aksi halde talebin dosya üzerinden kesin olarak reddedileceğini bildirecek. Belirlenen süre içinde teminat veya harç tamamlanmadığı takdirde mahkeme ihalenin feshi talebini derhal reddedecek.

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına uyum sağlamak amacıyla yapılan düzenlemeyle, alışılmış hediyeler hariç olmak üzere, geçici ya da kesin aciz belgesinin veya aciz belgesi niteliğindeki haciz tutanağının düzenlendiği ya da iflasın açıldığı tarihten önceki bir yıl içinde gerçekleştirilen tüm bağış ve karşılıksız tasarrufların iptale tabi olacağı hükme bağlanıyor. Alt ve üst soy, üçüncü dereceye kadar kan hısımları, son bir yıl içinde evlilik sona ermiş olsa dahi eş, üçüncü dereceye kadar kayın hısımları, evlat edinen–evlatlık ilişkisi ve aynı konutta yaşayan kişiler arasında yapılan tasarruflar, gerçek değerine uygun bir karşılık sağlandığı ispatlanmadıkça bağışlama olarak kabul edilecek.

Ayrıca, aksine kanıt sunulmadığı sürece, borçlunun kendi verdiği şeyin gerçek değerine göre çok düşük bir karşılıkla sözleşme yaptığı işlemler ile borçlu lehine ya da üçüncü kişiler yararına ömür boyu gelir, intifa hakkı veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi kurulması da yeterli karşılık sağlanmadığı sürece bağış sayılacak.

Kanun’un “İstinaf yoluna başvurma ve incelenmesi” ile “Temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi”ne ilişkin maddelerinde yer alan parasal sınırların uygulanmasında ise şikayetin yapıldığı veya davanın açıldığı tarihteki tutar esas alınacak.

Avukatlık Kanunu'nda değişiklik

Teklif kapsamında Avukatlık Kanunu’nda da değişikliklere gidiliyor. Buna göre, avukatlık görevinden veya Türkiye Barolar Birliği ile baro organlarındaki görevlerinden kaynaklanan ya da görev sırasında işlenen suçlar nedeniyle haklarında son soruşturma açılmasına karar verilen avukatların bu durumu ve yargılama sürecindeki nihai kararlar, bağlı bulundukları baroya bildirilecek. Avukatların, mesleğin onur ve unvanına, savunma hakkının kutsallığına duyulan saygı ve güvene ya da özen ve doğruluk yükümlülüklerine aykırı davranışları tespit edildiğinde, ihlalin niteliği ve ağırlığına göre Avukatlık Kanunu’nda öngörülen disiplin cezalarından biri uygulanacak.

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda disiplin cezaları yeniden düzenleniyor. Buna göre avukatlara “uyarma”, “kınama”, “para cezası”, “işten çıkarma” ve “meslekten çıkarma” cezaları verilebilecek ve hangi durumlarda hangi yaptırımların uygulanacağı ayrıntılı şekilde belirleniyor.

Bir avukata verilen bir disiplin cezası kesinleştikten sonra 5 yıl içinde yeni bir disiplin fiili işlenirse, o fiil için öngörülen yaptırımın bir derece ağır olanı uygulanacak. İlk uyarma cezasının kesinleşmesinden itibaren 5 yıl içinde işten çıkarma cezası gerektiren bir fiilin işlenmesi durumunda ise meslekten çıkarma yerine işten çıkarma cezasının üst sınırı uygulanacak. Daha önce işten çıkarma cezası almış bir avukat, bu cezanın kesinleşmesinden itibaren 5 yıl içinde en az kınama gerektiren bir fiilde bulunursa meslekten çıkarılacak.

Meslekten çıkarma gerektiren haller hariç olmak üzere, ilk kez disiplin cezası gerektiren bir fiil işleyen avukata bir derece daha hafif bir yaptırım uygulanabilecek. Bu düzenleme, verilen disiplin cezasının kesinleşmesinden itibaren 5 yıl geçmesi halinde de geçerliliğini koruyacak.

Disiplin cezaları ve bu cezalara neden olan fiiller ayrıntılı şekilde tanımlandığı için Avukatlık Kanunu’ndaki bazı disiplin hükümleri yürürlükten kaldırılıyor. Baro Disiplin Kurulu’nun kovuşturma sonucunun beklenmesine karar vermesi halinde ise, kesinleşen mahkeme kararının baroya bildirilmesinden itibaren bir yıl içinde ceza verilmezse disiplin cezası zamanaşımına uğrayacak.

Disiplin soruşturması veya kovuşturması sonucunda verilen idari işleme karşı dava açılması durumunda zamanaşımı kesilecek. Mahkemenin iptal kararı ilgili baro ya da Türkiye Barolar Birliğine ulaştıktan sonra en geç iki yıl içinde yeniden yapılacak soruşturma veya kovuşturma doğrultusunda karar verilecek; iki yıllık sürenin aşılması halinde disiplin cezası uygulanamayacak.

Meslekten çıkarma dışında bir disiplin cezası alan avukatlar ise, verilen uyarma, kınama, para veya işten çıkarma cezalarının uygulanmasından itibaren beş yıl geçtikten sonra bu cezaların sicillerinden silinmesi için disiplin kuruluna başvurabilecek. Tekerrür nedeniyle verilen işten çıkarma cezaları ise bu kapsamın dışında tutulacak.

Kamu ihale kanunu

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının doğuracağı hukuki boşluğu gidermek amacıyla Kamu İhale Kanunu’nda da değişiklik yapılmaktadır. Buna göre, Kamu İhale Kurumu’nun gelirlerine ilişkin maddede yapılan düzenlemeyle, itirazen şikâyet başvurularında başvuru dilekçesindeki iddialar esas alınarak belirlenen haklılık oranına karşılık gelen kısmın Kurul kararıyla başvuru sahibine iade edilmesine hükmedilecek. Ancak başvurunun reddedilmesi, eşit muamele ilkesi kapsamında yapılan inceleme sonucunda ihalenin iptal edilmesi ya da düzeltici işlem belirlenmesi halinde başvuru bedeli geri ödenmeyecek. Aynı iddia içinde birden fazla hususun yer alması durumunda, bu hususlar Kurum tarafından ayrı iddialar olarak değerlendirilecek. Kurul kararının başvuru sahibine bildirilmesinden sonraki 30 gün içinde yapılacak yazılı talep üzerine Kurum, takip eden 30 gün içinde bedel iadesini gerçekleştirecek ve bu iade için faiz uygulanmayacak.

İtirazen şikâyet üzerine verilen Kurul kararlarına karşı açılan davalar sonucunda veya Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun “Mücbir sebepler” maddesi uyarınca sözleşmenin feshedilmesi halinde ise, “doğal afetler” hükmü kapsamında tahsil edilen bedelin, ilk sözleşme bedelinin tamamlanmayan kısmına denk gelen bölümünün yükleniciye iade edilmesine karar verilecek. Bu iadenin yapılabilmesi için yüklenicinin, fesih ve tasfiye işlemlerinin tamamlandığının bildirilmesini takip eden 30 gün içinde idareye başvurması gerekecek. Başvurudan sonraki 30 gün içinde idare, ilk sözleşme bedelinin gerçekleşmeyen oranına ilişkin bilgi ve belgeleri Kuruma iletecek; bu belgelerin Kurumca kayda alınmasını izleyen 30 gün içinde ödeme yapılacak. Kurum tarafından yapılacak iadelerde faiz işletilmeyecek. Söz konusu hüküm 26 Aralık 2025 tarihinde yürürlüğe girecek.

Asliye ceza mahkemesine yeni görev

Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’da yapılan düzenleme ile, TCK’da yer alan “dolandırıcılık” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarına ilişkin davaların farklı mahkemelerde görülmesinden kaynaklanan görev uyuşmazlıklarının önüne geçilmesi hedefleniyor. Buna göre, “dolandırıcılık” suçlarına ilişkin yargılamalar artık asliye ceza mahkemelerinde yapılacak.

Bu hükmün yürürlüğe girdiği tarihte ağır ceza mahkemelerinde devam eden davalarda ya da istinaf ve temyiz incelemesindeki dosyalarda, “nitelikli dolandırıcılık” suçlarına bakan mahkemenin görev değişikliğine dayanarak görevsizlik veya bozma kararı verilmesi mümkün olmayacak. Bu dosyalar, kesin hükme bağlanıncaya kadar yürürlükten önceki görev düzenlemelerine göre görülmeye devam edecek.

TCK'da ne düzenlemeler yapılacak?

TCK’nın “Akıl hastalığı”na ilişkin maddesinde yapılan düzenlemeyle, kısmi akıl hastalığı bulunan ve cezai sorumluluğu kabul edilen kişiler için hem verilen hapis cezasının infazı hem de akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin birlikte uygulanması hedefleniyor. Buna göre, bu kişilere ek olarak akıl hastalarına yönelik özel güvenlik tedbirleri de hükmedilecek. Tedavi ve korunma amacıyla sağlık kuruluşunda geçirilecek süre; ağırlaştırılmış müebbet veya müebbet hapis gerektiren suçlarda en az bir yıl, üst sınırı 10 yıldan fazla hapis cezası öngörülen suçlarda ise en az altı ay olacak. Teklifin ilk 15 maddesinin kabul edilmesinin ardından Komisyon Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, görüşmelerin saat 18.00’de devam edeceğini açıkladı.

Kaynak: AA