2025 Nobel Ekonomi Ödülü (resmi adıyla Sveriges Riksbank İktisadi Bilimler Ödülü), küresel ekonomilerin uzun soluklu gelişimini ve refahını açıklayan teorik çalışmalarıyla tanınan üç önemli isme takdim edildi. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi'nde gerçekleştirilen basın toplantısında yapılan duyuruya göre, Hollandalı iktisatçı Joel Mokyr ile Fransız Philippe Aghion ve Kanadalı Peter Howitt, ekonomik büyümeye dair yaptıkları ufuk açıcı katkılar sayesinde bu prestijli ödülün ortak sahipleri oldu.
Joel Mokyr: Teknolojinin sürekli büyümedeki temel rolü
Ödülün önemli bir kısmını alan Hollandalı ekonomist Joel Mokyr, özellikle teknolojik ilerlemelerin ve inovasyonun, sürekli ekonomik büyümenin sağlanmasındaki temel gereklilikleri ortaya koyan tarihsel ve teorik çalışmalarıyla öne çıktı. Akademinin değerlendirmesine göre Mokyr, ekonomilerin uzun dönemli refahını garantileyen bilimsel bilgi birikimini ve bu birikimi destekleyen toplumsal mekanizmaları derinlemesine inceledi. Mokyr'in çalışmaları, bir ekonominin nasıl kalkınma patikasına girdiğini ve bu patikada kalıcı olarak ilerlediğini, teknolojik sıçramaların ve bu sıçramaları mümkün kılan kurumsal yapıların önemini vurgulayarak, modern büyüme teorisine güçlü bir tarihsel boyut eklemiştir.
Aghion ve Howitt: Yaratıcı yıkım mekanizmasıyla iktisadi gelişim
Ödülün diğer ortak sahipleri olan Philippe Aghion ve Peter Howitt ise, iktisat bilimine kazandırdıkları "yaratıcı yıkım yoluyla sürdürülebilir büyüme teorisi" sayesinde bu büyük onura layık görüldüler. Schumpeter'in dinamik rekabetçi süreci temel alan bu yenilikçi model, ekonomik gelişmenin, mevcut üretim metotlarının, ürünlerin ve iş yapış biçimlerinin sürekli olarak daha üstün ve yeni inovasyonlar tarafından tasfiye edilmesiyle gerçekleştiğini matematiksel olarak kanıtladı. Aghion ve Howitt’in teorisi, piyasa rekabetinin ve şirketlerin daimi olarak yenilik arayışında olmasının, makroekonomik düzeyde sürekli büyümeyi nasıl tetiklediğini gösterdi.
Bu model, sadece teorik bir açıklama sunmakla kalmayıp, aynı zamanda kamu politikalarının inovasyonu nasıl teşvik edebileceği, fikri mülkiyet haklarının korunması ve rekabetin optimal düzeyde sağlanması gibi konularda da hükümetlere ve uluslararası kuruluşlara yol gösterici bilimsel dayanaklar sunmaktadır. Üç bilim insanının çalışmaları, küresel ekonominin geleceği için teknoloji, rekabet ve sürekli yenilenmenin önemini bir kez daha bilimsel bir zirveyle tescillemiş oldu.





