Son Mühür/Gamze Eskiköy- Türkiye’de yıllardır tartışma konusu olan gemi söküm faaliyetleri, yeni bir skandalla yeniden gündemde. İngiltere’nin Portsmouth Limanı’ndan yola çıkan ve 3 Temmuz’da İzmir Aliağa’ya demirleyen asbest yüklü savaş gemisi, tüm bilimsel uyarılara rağmen sökülecek. Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD) Başkanı Mehmet Şeymus Ensari, “Bu işin arkasında mafya gibi örgütlenmiş yapılar var. Kimse bu güce karşı konuşamıyor. Fotoğraf çekmek bile yasak. Sessizlik, ölüm getiriyor” diyerek tehlikenin boyutuna dikkat çekti.

“‘Mafya’ işi var”

“‘Mafya’ işi var”

Konuyla ilgili Son Mühür’e konuşan ASUD Asbest Söküm Uzmanları Derneği Başkanı Mehmet Şeymus Ensari, “Herkes bu gemicilerden mafya işleri oldukları için çekiniyorlar. Karşılarında çok güçlü sermaye grubu var. Haliyle Aliağa’ya da güzel para kazandırıyorlar. Birçok uzman ve mühendis bu konuda korkup ses çıkarmıyorlar. Bunlar da bize ulaşıyor. Ne fotoğraf video çekmemize ne de isim açıklamamıza izin veriyorlar. Piyasaya göre yüksek alıyorlar ama asbest ile mücadele, cehaletle mücadeledir. Bunlar ölüme koşuyor.

Bu hikâyeleri olan insanlara çağrı yapıyoruz: Çıkın, gelin, röportaj yapalım. Kamu spotu şeklinde yapalım. Kimsenin işine gelmiyoruz. Burada katliam yapılıyor. Çünkü bilimin ispat ettiği bir şey bu. Açsınlar kapılarını, numune alalım. Ben o zaman uzmanlık belgemi yırtacağım” dedi.

“Elimizde zehir raporu var”

Savaş gemisinin asbestin yoğun olduğu bir gemi olduğunu belirten Ensari, “Elimizde IHM denen geminin tehlikeli madde envanteri var. Kaç ton kurşun olduğu, envanter raporunda belirtilmiş. Buna göre bu gemi Aliağa’ya geldiği zaman ‘sözde’ bertarafa gönderilip, Aliağa’da böyle yapılmadığını görüyoruz. 15 bin ton tehlikeli atık birikmiş sahada. Böyle tehlikeli atığı depolayan adamların, AB Gemi Söküm Yönetmeliği’ne göre söküm yapması mümkün değil” dedi.

“Avrupa Birliği pisliklerini Aliağa’ya deşarj ediyor”

Avrupa Birliği’nin bu konuda ‘iki yüzlü’ olduğunu belirten Ensari, “Yeterlilik verirken kendi yönetmeliğinde bu gemi sökümünü yaparken tüm gerekli koruyucu önlemleri, ortam ölçümlerini, sağlık sözleşmelerini, çevreye yayılmasını önleyecek tedbirleri şart koşuyor. Halbuki, Çandarlı’da gemi parçaları akıp gidiyor mu? AB’nin ikiyüzlülüğü söz konusu. Güya bu tesisleri denetliyorlar. AB’nin bu gemileri def etmesi lazım. Bu yüzden Aliağa’ya veriyorlar. Zehirli maddeleri Aliağa’ya deşarj ediyorlar, pislikleri…” diye belirtti.

“Biz para kazanacağız diye insanlar ölüyor”

Gemi döküm sanayicileri de bundan faydalandığının altını çizen Ensari, “Ege Denizi’ne verdikleri milyonlarca tonluk ekolojik felaketin hesabı ne olacak? Kuzey Ege’de insanlar denize giriyor, zehirli atıklar İzmir Körfezi’ne de, Foça’ya da, Ayvalık’a da gidiyor. Aliağa’da şu anda gemi söküm tesisleri gelecekte tedavisi mümkün olmayan hastalıklara sebep olacak. O tesislerde çalışan çoğu kişi kanserden ölüyor. Bunların kayıtları tutturulmuyor. Aliağa civarında, yakın civarda Medyascope araştırmasıyla burada yaşayan çoğu kişi kanserden ölüyor. Biz asbest uzmanı olarak, biz gemi sökümüne karşı değiliz. Geri dönüşüm çevreci, teknolojik bir iştir. Ama biz para kazanacağız diye, bu gemi sökümcüler insanları öldürüyor” diye konuştu.

“Vatandaşlar çok fazla kimyasal maddeye maruz kalıyor”

Aliağa bölgesindeki vatandaşların yüksek dozda zehirli atığa maruz kaldığını belirterek, “Aliağa bölgesinde vatandaşların lösemi gibi hastalıkların çoğaldıklarını belirterek, “Buraya çok acil yetkililer – Aliağa Belediye Başkanı, vali, Cemil Tugay, ilçe belediyeleri – yerelden başlamak üzere, hükümete, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na çok büyük görevler düşüyor. Bizim ortak derneğimiz vardı, onlar da Aliağa’dan numune aldı, tehlikeli madde ‘asbest’ buldular. Bu nasıl anlaşılmıyor? Bunlar hemen öldüren maddeler değil; bunlar yavaş yavaş vücuda geliyor, kanser gibi. Bize gelen istihbaratlarda bölgede lösemi, kanser vakaları, lenfoma, lösemi vakalarının arttığı görülüyor. Bunlar çok fazla kimyasal maddeye maruz kalıyorlar” diye konuştu.

“Sanayiciler bu işi düzgün yapıyorlarsa belgemi yırtıp atacağım”

Ensari sözlerinin devamını şöyle sürdürdü:

“AB Birliği’ne çağrımız: Arkadaş, buraya yeterlilik verdiğiniz tesisleri neden ‘adam gibi’ denetliyormuş gibi yapıyorsunuz? Gemi söküm sanayicileri bu işi düzgün yaptıklarını iddia ediyorsa, bağımsız heyetlere denetime açsınlar. Kamu vicdanı rahatlamadı. Biz gelelim, uzmanlar gelsin, hakikaten doğru yapıyorlarsa uzmanlık belgemi yırtıp atacağım”

Muhabir: GAMZE ESKİKÖY