Son Mühür/Merve Turan- Yeni nesil çalışanlar, iş hayatına yalnızca adım atmıyor; beraberinde yepyeni dinamikler de getiriyor. 1997–2010 yılları arasında doğan Z kuşağı, çalışma hayatında esnekliği, anlam arayışını ve kişisel gelişimi ön planda tutuyor. Geleneksel iş modelleriyle sınırlı kalmayan bu kuşak, birçok işverenin alışkanlıklarını sorgulamasına neden oluyor.
Ancak işveren cephesinde bu değişim kolay kabullenilmiyor. Bazı şirketler, Z kuşağının iş disiplinine yeterince adapte olamadığını öne sürüyor. “İşe zamanında gelmiyorlar, iletişimleri zayıf, geri bildirimlere kapalılar” gibi eleştiriler sık sık gündeme geliyor. Hatta bazı anketlerde, işverenlerin altıda biri bu kuşağı işe almaktan kaçındığını belirtiyor.
Yeni mezunlar neden hızla işten ayrılıyor?
Yapılan araştırmalar, işe yeni başlayan gençlerin büyük bölümünün kısa sürede işten ayrıldığını gösteriyor. Motivasyon eksikliği, profesyonellikten uzak tavırlar ve yetersiz iletişim becerileri bu durumun ana nedenleri arasında. Bazı işverenler ayrıca, genç çalışanların giyim ve konuşma tarzını da kurumsal kültüre uyumsuz buluyor.

Bir başka dikkat çeken veri ise iş arama sürecinde aile desteğinin aşırıya kaçması. Gençlerin büyük bir kısmı CV hazırlarken ya da mülakat sürecinde ebeveynlerinden yardım alıyor; hatta bazıları görüşmelere aile bireyleriyle birlikte katılıyor. Bu durum, işverenler tarafından bağımsızlık eksikliği olarak yorumlanıyor.
Z Kuşağı ne bekliyor?
Z kuşağı için bir işin maddi karşılığı kadar manevi değeri de önemli. Bu nesil, yalnızca “çalışan” değil; aynı zamanda “kendini geliştiren bir birey” olmak istiyor. Uzun saatler ofiste vakit geçirmek yerine, verimli çalışmaya ve sonuç üretmeye odaklanıyorlar. Bu nedenle hibrit ve esnek çalışma modelleri Z kuşağı için neredeyse vazgeçilmez.
Allservice Yönetim Kurulu Başkanı ve İK Yöneticisi Ebru Akyüz, Z kuşağının hem avantajları hem de zorluklarıyla değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor:
“Teknolojiyle iç içe büyümüş bir nesilden bahsediyoruz. Hızlı öğreniyorlar, yeniliklere açıklar. Ancak klasik hiyerarşik düzenler onlara hitap etmiyor. Yönetim tarzları değişmeli; gençler artık emir almaktan çok katkı sunmak istiyor.”
Geleceği yakalamanın anahtarı: Uyum sağlayan işverenler
Akyüz’e göre, Z kuşağını eleştirmek yerine anlamaya çalışmak daha sağlıklı bir yaklaşım:
“Onlara fırsat verildiğinde büyük potansiyele sahipler. İş dünyası bu değişimi kucaklamak zorunda. Aksi takdirde, genç yetenekleri kaybetmek kaçınılmaz.”
Allservice olarak, yeni kuşağın ihtiyaçlarını gözeterek esnek ve yenilikçi modeller geliştirdiklerini belirten Akyüz, bu sayede çalışan bağlılığını ve verimliliği artırmayı hedeflediklerini söylüyor.





