Son Mühür- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın son Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini 150 baz puan indirerek yüzde 38’e düşürdü.
Gecelik borç verme faizi de yüzde 42.5’ten yüzde 41’e çekildi. Karar sonrası piyasaların gözü, 2026’nın para politikasına ilişkin yol haritasına çevrildi.
Faiz indiriminin gerekçeleri ne?
TCMB’nin son faiz indirimi, ekonomik göstergelerde yaşanan iki kritik gelişmenin ardından geldi. Emekli Merkez Bankası uzmanı Dr. Ayhan Bülent Toptaş, bu iki gelişmeyi şöyle anlattı: “Bugünkü faiz kararından önce iki önemli gelişme olmuştu.
Bunlardan birincisi, Kasım ayı enflasyonunun yüzde 0,67 olarak gelmesiydi. Bu noktada yıllık enflasyon yüzde 31.07’ye gerilemişti.
İkinci olarak, ABD Merkez Bankası Fed politika faizini 0.25 puan indirdi. Bu iki gelişme TCMB’nin faiz indirimi için arka arkaya yakılan iki yeşil ışık oldu.”
Toptaş, bu nedenle piyasada 100 ila 200 baz puanlık bir indirim beklentisi oluştuğunu belirtti.
“Faiz indirimleri bir yandan rahatlatıcı, bir yandan kaygı verici”
Merkez Bankası’nın yaz aylarından bu yana sürdürdüğü faiz indirim döngüsüne devam ettiğini vurgulayan Toptaş, kararın etkilerine ilişkin şunları söyledi: “Bugün, TCMB yaz ortasında başlayan faiz indirimi serisini sürdürerek, politika faizini 150 puan indirdi.
Faiz indirimleri özellikle finansmana erişimde sıkıntılar yaşayan reel sektör için rahatlatıcı olabilir ama enflasyonla mücadele konusunda hassasiyetleri yüksek olan kesimler için hâlâ kaygı verici.”
“Enflasyon sıçrayabilir”
Toptaş, yılın ilk aylarına yönelik en kritik riske dikkat çekti: “Önümüzdeki Ocak ve Şubat aylarında aylık enflasyonun sıçrama yapabileceği dikkate alınırsa TCMB’nin faiz indirimlerine Mart ayına kadar ara vermesi de beklenebilir. Gelişmeleri yakından izleyeceğiz.”
Bu değerlendirme, TCMB’nin kısa vadede yeni indirimlere gitme konusunda temkinli davranabileceğine işaret ediyor.





