Son Mühür/ Osman Günden - İzmir İtfaiyesi sahada canla başla görev yaparken, bu mücadelenin görünmeyen bir yüzü daha bulunuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Mekatronik Şube Müdürlüğü’nün teknik ekibi, tüm itfaiye araçlarının bakım, onarım ve teknik desteğini belediyenin öz kaynaklarıyla sağlayarak kritik bir rol üstleniyor. Atölye Formeni Mustafa Okkan ve 14 kişilik ekibi, itfaiyenin arka planındaki en güçlü destek unsuru.

Araçlar yola çıkarken onlar da göreve başlıyor
İtfaiye Dairesi Başkanlığı’na bağlı bir araç herhangi bir olaya müdahaleye giderken sadece sahadaki ekip değil, araçların güvenli biçimde çalışmasını sağlayan teknik ustalar da bu müdahalenin gizli kahramanları arasına giriyor. Makine İkmal, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Mekatronik Atölyesi, yangın ve kurtarma araçlarının çalışır durumda tutulmasıyla kritik önem taşıyor. Mustafa Okkan ve ekibi, her gün yağ içinde ama büyük bir gururla görev yapan ustalardan oluşuyor. Kendi ifadeleriyle “İtfaiye araçlarının hayatını kurtarmak” için çalışıyorlar.

“Bakımları belediyenin öz kaynaklarıyla yapıyoruz”
Atölye Formeni Mustafa Okkan, Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi envanterindeki tüm araç ve ekipmanların bakım-onarım süreçlerini yürüttüklerini belirtiyor. Okkan, “İtfaiye araçlarının periyodik bakımlarını düzenli şekilde yapıyoruz. Afetlerde sahaya gidip teknik destek veriyoruz. Olağanüstü durumlarda biz de itfaiyecilerle aynı sahadayız” dedi.

Okkan'a göre, bu atölyede yapılan her işlem bir hayatın daha güvenceye alınması anlamına geliyor. “Araçların yazlık ve kışlık bakımlarını yapıyoruz, arızaları gideriyoruz. İtfaiye araçlarının yüzde 91’ini kendi atölyemizde tamir ediyoruz. Dışarıya yaptırmak çok daha maliyetli olacaktı. Belediyemizin öz kaynaklarıyla bu işi sürdürüyoruz” diye konuştu.

“Onlar insanları kurtarıyor, biz de onları”
Okkan, atölyeyi adeta itfaiye araçlarının “hastanesi” olarak tanımlıyor ve şöyle devam ediyor: “Onlar insanları kurtarıyor, biz de onların hayatını kurtarıyoruz. Örneğin bir aracın bir kediyi kurtardığı ana şahit olmak bile bizim için büyük mutluluk. O küçücük canın kurtulduğunu görmek tüm emeğimize değer.”





