Türk kahvesi, sadece bir içecek değil; kültürümüzün ta kendisi. Özellikle bol köpüklü olanı, misafirperverliğin ve inceliğin bir göstergesi sayılır. Ancak çoğu zaman evde yapılan kahveler istenilen köpük oranına ulaşmaz. Kimi ocağın altını iyice kısar, kimi şekeriyle oynar… Ama usta baristaların açıkladığına göre, yıllardır herkesin gözden kaçırdığı çok önemli bir püf noktası var.

Şeker Değil, Kısık Ateş Hiç Değil

Kahvede köpük oluşumunun en büyük sırrı, suyun kalitesiyle doğrudan bağlantılı. Baristalara göre musluk suyu kullanmak, köpüğün en büyük düşmanı. Bunun yerine soğuk ve klorsuz içme suyu tercih edilmeli. Klorsuz su, kahve telvesinin yavaşça çözülmesini sağlar ve köpüğün daha uzun süre yüzeyde kalmasına yardımcı olur. Bu sayede hem daha yumuşak içimli hem de görsel olarak etkileyici kahveler hazırlanabilir.

Taze Kahve, Doğru Karışım ve Yavaş Döküm

Kahvenin tazeliği de en az su kadar önemli. Uzmanlar, kahvenin haftalık taze çekilmiş olmasına özen gösterilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca cezveye konan kahve ve su sadece bir kez, yavaşça karıştırılmalı. Kahve piştikten sonra da fincana hızlıca değil, yavaş ve kontrollü şekilde dökülmeli. Aksi halde köpük anında söner. Bu küçük ama etkili tekniklerle, evde yapılan kahve bile profesyonel bir dokunuşa sahip olabilir.

Gerçek Köpük Ustaları Bu Detayları Atlamıyor

Artık kahve keyfinizi bir üst seviyeye taşımak istiyorsanız, bu ipuçlarını dikkate almanın tam zamanı. Köpüğün sırrı ne cezvede, ne ocakta, ne de şeker kaşığında… Asıl sır, detaylarda gizli. Kahvenizi seviyorsanız, ona gereken ilgiyi göstermeniz şart.

Kaynak: Haber Merkezi