ALPER TEMİZ / SON MÜHÜR İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin (İzBB) büyük çabalar göstermesine rağmen, Efemçukuru'nda işletilen altın madeni faaliyeti bir türlü durdurulmamış ve aynı bölgeye yapılmak istenen Çamlı Barajı'na Devlet Su İşleri (DSİ), engel olmuştu. Yapılmak istenen baraj suyuna, madenden sızan ve suya karışması muhtemel zehirli atıklar, DSİ tarafından risk faktörü olarak gösteriliyordu. İzBB başta olmak üzere çevre platformları 2011 yılından bu yana Efemçukuru’nda faaliyet gösteren, Kanadalı Eldorado Gold Madencilik firmasının Türkiye’deki şirketi Tüprag'a ait maden ocağının kapatılmasını talep etmişti. Ancak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, mücadelelere karşı kayıtsız kalmıştı. Yapılması dahilinde İzmir'in su sorununu çözmesi beklenen Çamlı Barajı, aynı nedenlerle yıllardır ertelenmiş ve İZSU'nun itirazları sonuç vermemişti.
Geçtiğimiz ay İZSU, Efemçukuru'nda işletilen altın madeninin, Çamlı Barajı'na herhangi bir zararının dokunmayacağını ileri sürmüş ve İZSU'nun bu tavrı, daha önceki mücadelelerine uyumsuz bulunmuş, çokça da eleştirilmişti. "İzmir Büyükşehir Belediyesi su konusunda hükümetle anlaştı mı" şeklinde sorular sorulmaya başlanmış ancak ne DSİ'den ne de İZSU'dan herhangi bir açıklama gelmemişti.
Bugün ise Efemçukuru'nda uluslararası çevre aktivistleri, işletilen altın madenine karşı, destek olma amacıyla bir araya geldi. Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ve Yunanistanlı çevre platformları, Efemçukuru'ndaki ve Türkiye’de ekokırıma neden olan maden faaliyetlerini protesto etti.

Protestoda şu açıklamalara yer verildi;
"Türkiye'de 19’u aktif, 22 altın madeni bulunmaktadır. En az 20 altın madeni ise projelendirilmiş, lisanslanmış ve faaliyete geçmeyi beklemektedir. Sadece üç ay önce, 13 Şubat 2024’te, Kanadalı Anagold şirketine ait Erzincan İliç Çöpler Altın Madeni'nde siyanür barajı çöktü, 9 işçi enkaz altında kaldı ve siyanür Irak ve Suriye’den de geçen Fırat Nehri'ne karıştı. Eldorado Gold'un Türkiye'de iki altın madeni bulunuyor: Uşak Kışladağ ve İzmir Efemçukuru.
2006 yılında Kışladağ'da siyanür sızıntısı nedeniyle 1500 kişi zehirlendi, ancak kan örnekleri çalındığı için bunu kanıtlayamadık. Nedense bu çok uluslu şirketlerin diğer suçlarını da kanıtlayamıyoruz çünkü yasalardan muaf tutuluyorlar. Ancak Türkiye'de altına verilen değerin, insan ve hayvan hayatından, karbon emisyonlarından, kültürel değerlerden, insanların geçim ekonomisinden daha fazla olduğunu, altın uğruna bunların hiçe sayıldığını biliyoruz. Bu yüzden altın madenciliğine karşı savaşıyoruz.
Burada Efemçukuru’nda ise altın madeni İzmir’in su kaynaklarının yanı başında yer alıyor. İzmir’in içme suyunun yaklaşık %40’ını karşılayan Tahtalı Barajının koruma alanı sınırında. Yaklaşık 200 bin kişinin içme suyunu karşılamak için planlanan Çamlı Barajı’na su sağlayacak derelerin ise mutlak koruma alanı içinde yer alıyor. Bu yüzden şimdiye dek Çamlı Barajı yapılamadı. İzmir’in suyu, Marmara Gölü’nü kurutmak pahasına, ta Manisa’dan Gördes’ten getirildi. İzmirli bu yüzden Türkiye’nin en pahalı suyunu tüketmeye mahkûm bırakıldı.
Bilimsel çalışmalar sonucunda, Efemçukuru maden işletmesinin, iddia edildiği gibi siyanür kullanılmıyor olsa bile, ağır metal kirliliği yaratacağı, sadece bölgenin yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını kirletmekle kalmayacağı, yörenin bitki ve orman örtüsüne zarar vereceği, bölgede uygulanan ekolojik tarımı sona erdireceği, kısacası ekolojik ve toplumsal bir yıkıma yol açacağı raporlarla tespit edildi. Ne yazık ki köylülerimiz bunun sonuçlarını kuruyan ağaçlarda, gelişen hastalıklarda gözlemeye başladı bile.
Eldorado Gold’un altın ve kâr hırsı sınır tanımıyor. Ege’nin karşı kıyısında, Yunanistan’da Şirket ekonomik krizi fırsat bilerek sömürgeci bir sözleşme elde etti, polis ve yargı desteğine sahip oldu. Ayrıca iş gücünün bir kısmını, direnişi bastırmak için kullandı. Halkidiki'de milyonlarca ton asbest içeren toksik toz salacak bir açık maden planlıyor. Büyük bir orman ve dağ alanını yok ederek, su kirliliği ve su kaybına ve arkeolojik sit alanlarının yok olmasına neden oldu.
Eldorado, ayrıca Hollanda ve Barbados Adaları üzerinden bir vergi kaçırma düzeni kurdu. Yunanistan'daki son felaket sel baskınları, Eldorado'nun inşa edeceği devasa atık barajlarının kolayca çökebileceğini kanıtladı. Ayrıca, deprem bölgesinde bu kadar büyük toksik barajlar inşa etmek çılgınlıktır. Şirket, işsizlik oranının yüksek olduğu bir bölgede, emekçilerin iş ihtiyacını sömürerek yerelden destek topladı. Şimdi tüm izinleri aldıktan sonra, madencileri 12 saatlik işgününe zorlayarak saldırıya geçti! Egenin iki yakasında da, toprağımızın zenginliği doğası ve insanlarıdır. Eldorado her ikisini de yok ediyor.
Bu yüzden Eldorado'yu kovmak, bölgeye verdiği zararı onarıp yeniden canlandırmak ve madencilikten uzak, insanları ve doğayı kârın üstünde tutan bir yön çizmek için mücadele ediyoruz. Bizler Eldorado Gold’a ve tüm diğer maden şirketlerine karşıyız."





