Kamunun 100 milyar TL tasarruf için alacağı önlemler Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından duyurulmuştu. Alınacak tedbirlerin yeterli olmayacağına dikkat çeken Tüm Yerel-Sen Genel Merkezi, 'yaşanan ekonomik krize karşı, faiz artırmak dışında başka bir politika geliştiremeyen iktidar yıllar sonra tasarrufu hatırladı. Açıklanan tasarruf önlemleri, iktidarın kamu kaynaklarını israf ettiğinin de itirafıdır. Bunu 20 yıllık bir iktidarın sonunda söyledikleri için  20 yıldır kamu kaynaklarını ısraf ettiklerini de itiraf ediyorlar demektir' hatırlatmasında bulundu.
Tüm Yerel-Sen Genel Merkezi'nden yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi...
Yoksul halktan toplanan vergileri “itibardan tasarruf olmaz diye”  yazlık saraylar, kışlık saraylar, yüzen ve uçan saraylara harcayan saray rejiminin daha önce açıkladığı sayısız tasarruf önlemi gibi bunların da kağıt üzerinde kalacağını, bundan önceki ekonomik krizlerde olduğu  gibi faturanın yine emeğiyle geçinenlerin, emeklilerin, yoksulların üzerine bırakılmaya çalışılacağını biliyoruz.

Asıl büyük israf...

Yıllardır, Türkiye’deki  israfın  tek kaynağı olarak kamudaki araba, lojman, koruma, bina, saray saltanatı olduğu  söylendi durdu. Açıklanan tasarruf tedbirlerinin de kısaca taşıt, bina, personel, elektrik, haberleşme harcamalarına yönelik olduğunu  görüyoruz. Bu alanlarda gerçekten ısraf  var ancak bunlar ısrafın sadece görünen yüzü. Asıl büyük israf, yolsuzluklar yoluyla yapılmaktadır.
Asıl büyük  israf, gerçek maliyeti bir lira olan bir mal veya hizmetin  Devlet tarafından   on liraya satın alınmasıyla, değiri on lira olan bir kamu malının eşe, dosta, yandaşa bir liraya satılması,  ya da bedelsiz olarak peşkeş çekilerek yapılmakadır. Özelleştirme adı altında kamu varlıklarının yok fiyatına birilerine aktarılması israftır. İsrafın asıl kaynağı Eşe, dosta, akrabaya, yandaşa verilen kamu ihaleleri, yap-işlet-devret, yap-kirala-devret gibi aslında kamunun çok daha ucuza yapabileceği  yatırımlar için maliyetinin 10-15 katını ödemektidir.

63 defa Kamu İhale Kanunu değişti...

Son 20 yılda en fazla değişiklik yapılan kanun, Kamu İhale Kanunu’dur. İktidar Kamu İhale Kanunununda bu ısraf ve yolsuzluk ortamına zemin hazırlayabilmek için 63 defa kanun ve KHK ile değişiklik yapmıştır. Bu değişikliklerin tamamının da hedefi rekabeti ortadan kaldırıp kamu ihalelerini eşe, dosta, akrabaya, yandaşa vermeye yöneliktir.  Kamu ihalelerinin büyük bölümü rekabet oramı sağlanmadan pazarlıkla belli kuruluşlara verilmektedir.
Eğer kamuda gerçekten ısrafı  sona erdirmek, tasarruf yapmak  istiyorlarsa işe buradan başlamaları gerekir.Yolsuzluklar ortaya çıkarılmasın, gereksiz harcamalar eleştirilmesin diye kamuda denetim tümüyle ortadan  kaldırılmıştır. Sayıştay işlevsiz hale getirilmiştir. Yolsuzluk yapanlara iktidar tarafından korunmuştur. Eğer iktidar gerçekten ısrafa son vermek istiyorsa kamuda her alanda şeffaflığı artırıp önce yolsuzluklardan vaz geçmelidir.
Tasarrufun tam da bu günlerde gündeme gelmesi, tasarrufu başta kamu çalışanları  olmak üzere tüm emeğiyle geçinenlerin, emeklilerin, asgari ücretlinin, yoksul halkın sırtından yapmaya hazırlandıklarını göstermektedir. Çünkü emekliler, çalışanlar, asgari ücretli yüksek enfsyonun yıprattığı ücret ve aylıklarına yılın ikinci yarısı için makul bir zam bekliyor. Ancak görüyoruz ki iktidarın gündeminde önreğin asgari ücreti yeniden belirlemek, endüşük emekli aylığını yeniden belirlemek gibi konular yok. Bu günkü tasarruf açıklamalarının arkasından iktitardan bir süre sonra “iktidar olarak biz tasarruf yapıyoruz, vatandaş da kemer sıksın” isteklerinin geleceğini biliyoruz.

Ayvalık'ta binlerce kişiye aşure dağıtıldı! Ayvalık'ta binlerce kişiye aşure dağıtıldı!

Kemerde sıkacak delik kalmadı...

Vatandaşın kemerinde artık kemeri daha da sıcacak delik kamadı. Kemerler,yap-işlet-devret, yap-kirala-devret- yap işlet gibi  modellerle kamu kaynaklarının yandaşa aktarılmasından saraylardan, saltanatlaardan, yolsuzluklardan vaz geçerek, eşi, dostu, akrabayı, yandaşı kayırmayı bırakarak iktidar tarafından sıkılmalıdır.
Tasarruf bahanesiyle kamunun asli görevi olan eğitim, sağlık, güvenlik, adalet ve alt yapı gibi hizmetlerin aksatılmasına izin verilmemelidir.

Kaynak: Haber Merkezi