Son Mühür / Yağmur Daştan - Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (Türk İş) bağlı Petrol İş Sendikası Aliağa Şubesi üyesi Temel Conta A.Ş. işçilerinin sendika ve toplu sözleşme hakları için çıktıkları grev devam ediyor. 336 gündür sürdürdükleri mücadelelerini hukuk önüne taşıyan Temel Conta A.Ş. emekçilerinin, işveren tarafından ‘grev kırıcılığı’ yapıldığı iddiasıyla açtıkları dava bugün İzmir Adliyesi ek binasında görüldü. Sendika yönetimi ve işçiler dava sonrası basın açıklaması düzenleyerek “Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” mesajı verdi.
“Ya bu masaya oturacaksınız ya da…”

Dava sonrası açıklamalarda bulunan Türk İş 3’üncü Bölge Başkanı Hayrettin Çakmak, “Emek mücadelesi verdiğimiz, 336 gündür kapısında durduğumuz Temel Conta A.Ş. yönetimini toplu iş sözleşmesi masasına bekliyoruz ancak hala gelmediler. Bir taraftan grev kırıcılığı yapılıyor, bir taraftan hukuksal mücadele veriliyor ama bir türlü sonuca varılmıyor. Artık yeter, bıktık. Üretmek, çalışmak, kazanmak ve kazandırmak istiyoruz ama birileri nedendir bilmiyoruz masaya gelip oturmuyor ve kamuoyuna algı operasyonları sürdürüyor. Masaya oturmadıkları takdirde işçiyi yıldıracağını düşünüyorlar ama adaletin kapısından sesleniyoruz: Ya masaya gel, bu işi bitirelim ya da sonu nereye varırsa varsın mücadeleyi sürdüreceğiz. Kapıda direniyor, her gün anlatıyoruz. Kentin dinamiklerini devreye sokuyoruz, bu nedir? Masaya oturmamak nedir? Biz sendikal mücadele vererek, örgütlenerek suç mu işledik? Anayasal hakkımızı kullanarak bugünlere geldik. Adliye koridorlarında sürünmek istemiyoruz, çalışıp üretmek istiyoruz. Ya bu masaya oturacaksınız ya da bertaraf olacaksınız. Çünkü teslim olmayacağız” dedi.
Dava 8 Ocak’ta devam edecek

“Temel Conta işçisi farklı; burada kadın emekçilerimiz direniyor” sözleriyle devam eden Çakmak, “Bizi püskürtürlerse asla bir daha örgütlenemeyiz. Birlikte var olacak, birlikte kazanacağız. Zafer, Temel Conta işçisinin olacak. 8 Ocak’ta davamız devam edecek” ifadelerini kullandı.
“Alın terinin hakkını veren yok”

İşçilerin birlikte mücadele etmekten başka şansı olmadığını söyleyen Petrol İş Sendikası Temel Conta A.Ş. baş temsilcisi Sinem Kaya, “Madem bu ülke bir hukuk devleti, Anayasa’da ‘Sendika, grev, toplu iş sözleşmesi haktır’ diye yazıyor o halde o haklara saldıran işvereni yargı önüne çıkarmak istedik. Bir yıl geçti hala ceza davası açılmadı. İşçinin alın teri kutsal diyen çok ama o alın terinin hakkını veren yok. Bu ülkede sendikasızlaştırma, grev kırıcılığı var. Herkes bilsin ki bu ülkede bir sınıf kavgası var, mücadele var, umut var. Direnen işçiler, dayanışan emekçiler var. Biz var oldukça bu topraklarda emeğin yağmasına, sendikasızlaştırmaya, işveren cinayetlerine, işten atmaya, hukuksuzluğa karşı mücadele var. Var olmaya da devam edecek” diye konuştu.
“İzmir Barosu her zaman emekten yanadır”

Dava duruşmasına katılarak süreci takip eden İzmir Baro Başkanı Avukat Sefa Yılmaz da şu ifadeleri kullandı:
“Konunun bugünlere kadar geleceği aklımıza gelmemişti. Aslında Türkiye’de şu anda yapılan şey bir yargılama değil; yargılamaya benzer bir davranış biçimi devam ediyor. Burada direnen işçiler, onurlu, adil ve adaletli bir yaşam istiyorlar. Hani diyorlar ya ‘Yaşam kutsal’ diye; kutsal olan yaşamın kendisi değil, onurlu bir yaşamdır. Kutsal olan adil ve adaletli bir yaşamdır. Bu ülkede artık hukukun üstünlüğünden, adaletten bahsetmek mümkün değil. Bunları yeniden yaşamak ve kazanmak için yan yana, omuz omuza ve örgütle mücadele etmek zorundayız. Örgütlü mücadelenin kazanamayacağı hiçbir şey yok. İzmir Barosu her zaman emekten ve ezilenden yanadır; doğrunun, adaletin, hukukun üstünlüğünden yanadır.”





