Uzmanlar, DEHB'li çocuklar ve yetişkinlerde öğrenme sorunları, akademik performans düşüklüğü, depresyon, anksiyete ve bağımlılık gibi birçok psikiyatrik hastalığın daha sık görüldüğünü belirtiyor. Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, genetik ve çevresel faktörlerin bu bozukluğun gelişiminde rol oynadığını ve özellikle diyet ve yaşam tarzının DEHB riskini artırdığına dair kanıtlar bulunduğunu ifade ediyor. DEHB’li çocukların sağlıksız beslenme alışkanlıkları açısından daha yüksek risk altında olduğunu belirten Göğcegöz, bu çocukların yeme kontrolünü kaybedebileceğini ve sağlıksız yiyecekleri tercih edebileceğini vurguluyor.
Sağlıksız beslenme beyin fonksiyonlarını olumsuz etkiliyor
Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, tatlandırılmış içecekler, yağ ve şeker oranı yüksek gıdalar ve fast food tüketiminin glikoz metabolizmasını bozarak öğrenme ve dikkat gibi beyin fonksiyonlarını olumsuz etkilediğini söylüyor. Karbonhidratlara ve doymuş yağ asitlerine maruziyetin, bellek performansı ve dikkat üzerinde hem akut hem de kronik olumsuz etkileri olduğunu belirtiyor.
Yüksek şeker tüketiminin beyinde nörotrofin düzeylerini düşürdüğünü, nöroinflamasyona yol açtığını ve kan-beyin bariyerinin yapısına zarar vererek özellikle hipokampus olmak üzere birçok beyin bölgesini olumsuz etkilediğini ifade eden Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, ayrıca yağ ve şeker oranı yüksek gıdaların beyinde dopamin salınımını artırarak beyin ödül sistemini etkilediğini ve bu tür gıdalara bağımlılık oluşturabileceğini kaydediyor.
Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, DEHB'li bireylerin sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmeleri ve yaşam tarzlarını düzenlemelerinin, hem bozukluğun etkilerini azaltmada hem de genel sağlıklarını korumada önemli bir adım olduğunu belirtiyor.





