Son Mühür/Gamze Eskiköy- PTT’de son dönemde uygulamaya konulan yeniden yapılanma adımları, kamuoyunda “tasfiye süreci” tartışmalarını beraberinde getirdi. Konuya ilişkin açıklama yapan KESK Genel Mali Sekreteri Erdem Karakuş, kurumun kamusal yapısının sistemli biçimde zayıflatıldığını söyledi. Karakuş, İzmir’de son üç yılda 210 olan PTT birim sayısının 154’e düştüğünü belirterek, “Bu tablo, kurumu daraltma niyetlerini açıkça ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı

“900’ü aşkın şube kapatıldı”

KESK Genel Mali Sekreteri Erdem Karakuş, “KESK olarak PTT’de son dönemde kamuoyuna yansıyan yeniden yapılanma başlıkları hepimizin malumu. 900’ü aşkın şubenin kapatılması, 300 merkezin şubeye dönüştürülmesi, başmüdürlüklerin lağvedilip bölge müdürlüklerine bağlanması, parça başı dağıtım sistemi, gayrimenkullerin satışı ve özellikle 399 sayılı KHK ile çalışan personelin başka kurumlara geçirilmesi gibi başlıklar açık bir şekilde PTT’nin adım adım tasfiye süreciyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor” dedi.

izmir ptt

“İzmir’de son 3 yılda 56 birim kapandı”

İzmir genelinde son 3 yılda 210 civarında olan PTT birim sayısı şu anda 154 civarına düştüğünü açıklayan Karakaş, “Bu tablo, kurumu daraltma niyetlerini açıkça ortaya koyuyor. Biz KESK olarak bu gidişata en başından beri itiraz ediyoruz. Çünkü PTT bu halkın, bu ülkenin emekçisinin vergileriyle, alın teriyle, emeğiyle kurulmuştur. Bu kurumu zararda gösterip küçültmek, değersizleştirmek ve sonra da özel sektöre peşkeş çekmek alenen kamunun tasfiye edilmesidir. PTT taşeronlaştı” dedi.

KESK Genel Mali Sekreteri Erdem Karakuş,

“Özelleştirme halkın haberleşme hakkının gaspıdır”

Karakuş, “Bizim için özelleştirme; yalnızca malın değil, halkın haberleşme hakkının, kamu hizmetinin, iş güvencesinin elinden alınmasıdır. Yıllardır sistemli şekilde PTT daraltılıyor. Bugün kapanacak olan her şube, yalnızca bir binanın kapanması değil; orada çalışan emekçinin, ailesinin, sosyal çevresinin dağıtılması anlamına geliyor. İnsanları rızası dışında başka illerde, başka birimlerde çalışmaya zorlamak açıkça emekçilerin sosyal dokusuna ve aile hayatına darbe vurmaktır” ifadelerini kullandı.

“PTT’de parçalı çalışma yapısı emekçileri ayrıştırıyor”

PTT’deki mevcut çalışma biçiminin emekçiyi bölen ve ayrıştıran bir sistem üzerine kurulduğunu söyleyen Karakuş, “399’la çalışan başka, İHS’li çalışan başka, ücretler, ek ödemeler bambaşka. Bu parçalı yapı; emekçiyi birbirine rakip haline getiren, rekabeti kutsayan, güvencesizliği olağanlaştıran neoliberal bir uygulamadır. Biz bu taylorizmi reddediyoruz. Tek tip, güvenceli, kadrolu ve eşit çalışma biçimi istiyoruz” dedi.

“Parça başı dağıtım sistemi vahşi kapitalist bir dayatmadır”

Karakuş açıklamasında, “Bir diğer ciddi tehlike de parça başı ücretlendirme sistemi. Bu sistemle, temel ücret değil, yapılan iş kadar ücret ödeniyor. Yani emekçiye, ‘ne kadar çok koşarsan o kadar kazanırsın’ diyen vahşi bir sistem kuruluyor. Bu, sendikal mücadelenin, insanca yaşam talebinin doğrudan karşısında duran bir uygulamadır. Hızla kaldırılmalı ve yoksulluk sınırının üstünde temel ücret güvence altına alınmalıdır. Kargo teslimatı yaparken alın terini metalaştıran parça başı uygulama, PTT’yi özel sektör mantığıyla yönetenlerin dayatmasıdır” ifadelerine yer verdi.

“399’lu personelin sürgün gibi geçirilmesine karşıyız”

Çalışanların başka kamu kurumlarına geçişine de değinen Karakuş, “399’lu arkadaşlarımızın başka kurumlara geçirilmesi meselesinde de tutumumuz net. KESK ve Haber-Sen, kurumlar arası geçiş hakkının verilmesini öteden beri savunmaktadır. Ancak bu geçişlerin emekçilerin iradesi dışında, cebren, dayatmayla yapılmasına kesinlikle karşıyız. İl tercihi verilmeden, maaş güvencesi sağlanmadan, kurum tercihi tanınmadan yapılan her uygulama, emekçiye reva görülen yeni bir sürgün politikasıdır” dedi.

“Anonim şirkete dönüştürülmesi kamudan uzaklaştırma süreciydi”

Karakuş ayrıca PTT’nin dönüşüm sürecine de dikkat çekerek, “Kamunun bu hizmeti alması yönündeki yapıdan uzaklaşma, 2013 yılında PTT A.Ş. modeline geçilmesiyle başladı. 2014 yılından itibaren ise bu anlayış tamamen yerleşti. Müdürlüklerin şubeye çevrilmesiyle hizmet daralmayacak deniliyor ama gerçek böyle değil. Bu kurum artık kamu mantığıyla değil, piyasa mantığıyla yönetiliyor” açıklamasını yaptı.

Muhabir: GAMZE ESKİKÖY