Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim'de MHP TBMM Grubu Toplantısı'nda Abdullah Öcalan'a yönelik, "Terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" şeklindeki açıklaması, 'umut hakkı'ndan yararlanma çağrısı ile birlikte yeni bir süreci başlattı. Bu süreç, DEM Parti'nin İmralı ziyaretleriyle sürdü. İktidar temsilcileri, Öcalan'dan silahları koşulsuz bırakma çağrısı yapmasını beklerken, DEM Parti kanadının sürece olumlu bir yaklaşım sergilediği ve Öcalan'ın olumlu mesajlar verdiği vurgulandı. Son günlerde, Öcalan'ın yakında bir çağrı yapacağı ve bunun bir videolu mesaj olabileceği iddiaları gündeme geldi.
''Sadece bir videolu çağrıyla bir şey olmaz"
Gözler, Abdullah Öcalan'ın yapacağı çağrıya odaklanmışken, terör örgütü PKK'nın sözde yöneticilerinden Murat Karayılan süreçle ilgili değerlendirmelerde bulunarak şu ifadeleri kullandı:
"AKP yetkililer, en son AKP sözcüsü Ömer Çelik de konuştu ve 'Öcalan silah bırakma çağrısı yapsın' diyor. Diyelim ki Abdullah Öcalan çağrıda bulundu. Peki, bir tek çağrıyla bu iş biter mi! Biz on binlerce silahlı gücü bulunan bir hareketiz. Ve bu güç öyle para için gelmiş, maaşını kesip 'evine git' denilince hemen onu yapacak bir güç değil. Kendisi devreye girmediği, bu arkadaşlarla konuşmadığı müddetçe, öyle sadece bir videolu çağrıyla bir şey olmaz. Silah bırakmak için karar almaya ihtiyaç vardır. Mesela kongre kararı gereklidir. PKK Kongresi'nin toplanması ve böylesi bir karar alması gerekir. Bunların hepsini kim yapabilir? Apo yapabilir, kongre çağrısı yapabilir; kongre toplanınca kongrede konuşabilir. Fiziki olarak orada bulunmasa da birçok kez mesajları ulaşabilir. Bu, sıradan bir konu değildir."





