İzmir’in en işlek noktalarından biri olan Kemeraltı Çarşısı’nda, 914. Sokak’ta yer alan Mirkelamoğlu Hanı, geçmişten bugüne uzanan hikâyesiyle dikkat çekiyor. Osmanlı şehir içi hanlarının mimari özelliklerini taşıyan yapı, zamana meydan okuyarak varlığını sürdürüyor.
Yapım Tarihi Kitabesiz Ama İzleri Konuşuyor
Hanın kesin yapım tarihi bilinmese de mimari detayları, onun 18. yüzyılın son çeyreğinde inşa edildiğini gösteriyor. Kesme taş, kaba yontma taş ve tuğla kullanılarak oluşturulan iki katlı han, avlulu düzeniyle klasik han tipini yansıtıyor. Dış cephede görülen asimetri, iç avluda simetrik bir düzenle dengeleniyor.
Yıkımdan Kurtulan Bir Tarihi Miras
Fevzi Paşa Bulvarı’nın açılması sırasında birçok tarihi hanın yok olduğu bilinirken, Mirkelamoğlu Hanı konumu sayesinde yıkımdan etkilenmedi. Bulvara bakan cephesinde alt katta üç dükkân, üst katta dört pencere dikkat çekiyor. Doğu cephesi Karaosmanoğlu Hanı’na bitişik yapının bazı kısımları ise dönemin ihtiyaçları doğrultusunda kapatılmış durumda.
Avlu ve Çeşme Detayları Zamana İz Bırakıyor
Dikdörtgene yakın avluyu çevreleyen alt kattaki dükkânlar ve üst kattaki revaklar hanın özgün atmosferini koruyor. Avlunun güneyindeki mermer çeşmede yer alan “Maşallah” yazısı ve çıpa motifi, bezeme sanatındaki inceliği öne çıkarıyor.

Üst Katta 21 Oda, Ticaret Geleneği Hâlâ Sürüyor
İkinci katta toplam 21 oda bulunuyor. Zaman içinde pamuk depolama ve ipekli kumaş ticaretinin yapıldığı odalar, Cumhuriyet döneminde esnafa çalışma alanı olarak hizmet verdi. Bugün ise hanın içinde kürk imalatçıları, bir esnaf lokantası, çay ocağı ve girişte bir plak evi faaliyetlerine devam ediyor.
Kemeraltı’nın Yaşayan Belleği
Restorasyon sürecinin planlandığı bilinen Mirkelamoğlu Hanı, geçmişle günümüz arasında köprü kurarak İzmir’in ticari hareketliliğine eşlik etmeyi sürdürüyor. Tarihi yapılar arasında nadide örneklerden biri olan han, ziyaretçilerini yüzyıllar ötesine götürmeye devam ediyor.





