Son Mühür/ Seçil Ünlü- 8 Haziran günü, Birleşmiş Milletler tarafından 1992 Rio Yeryüzü Zirvesi kararıyla temelleri atılan ve 2008 yılında resmiyet kazanan Dünya Okyanus Günü, her yıl 8 Haziran'da küresel çapta farkındalık çalışmalarıyla anılmakta ve kutlanmaktadır. Çevre Mühendisi Yakup Ateş tarafından yapılan açıklamada, okyanusların yeryüzündeki yaşam kaynaklarının büyük bir kısmını oluşturduğu ve insan faaliyetleri sonucu artan kirlilik yükünün ciddi endişe kaynağı olduğu vurgulandı.
Okyanusların ekolojik ve ekonomik önemi
Okyanuslar, sadece büyük birer karbon yutağı olmakla kalmayıp, aynı zamanda Dünya üzerindeki en önemli oksijen kaynakları arasında yer almaktadır. Soluduğumuz oksijenin yüzde 70-80'i, okyanuslardaki deniz bitki yaşamı ve planktonlar aracılığıyla üretilmektedir. Bunun yanı sıra, okyanuslar iklim değişikliği ve dengesizliklerini düzenleyici bir rol üstlenmekte, aynı zamanda önemli bir geçim ve gıda kaynağı sunmaktadır. Uluslararası deniz ticareti, deniz turizmi ve balıkçılık gibi sektörler aracılığıyla "mavi ekonomi" adı altında dünya ekonomisine büyük katkılar sağlamaktadır.
Okyanusları tehdit eden unsurlar
Türkiye'de denizlerde ve dünya genelinde okyanuslardaki kirlilik yükünün artışı, aşırı ve dengesiz avlanma pratikleri, sera gazlarının etkileri ve endüstriyel üretimlerden kaynaklanan atık suların arıtılmadan su kaynaklarına deşarj edilmesi, su döngüsü içinde zamanla okyanuslara ulaşarak ciddi tehlikeler yaratmaktadır. Bu durum, özellikle deniz ekosistemleri ve biyoçeşitlilik üzerinde yıkıcı etkilere yol açmaktadır. Mercan kayalıklarının yüzde 20'sinin geri döndürülemez şekilde zarar gördüğü, geriye kalanların ise insan faaliyetleri nedeniyle tahrip olma riskiyle karşı karşıya olduğu belirtilmiştir.
Birleşmiş Milletler'in Okyanus Günü etkinlikleri
Birleşmiş Milletler, Dünya Okyanus Günü kapsamında geçmişte olduğu gibi 2025 yılında da bir dizi etkinlik ve konferans düzenlemiştir. Bu yılki önemli etkinliklerden biri, New York (2017) ve Lizbon'daki (2022) ilk iki konferansın ardından 4-6 Haziran 2025 tarihlerinde Fransa'nın Nice kentinde düzenlenen Bir Okyanus Bilimi (One Ocean Science) Kongresi'dir. Kongrede, iklim değişikliğine bağlı deniz seviyesi yükselmeleri, kıyı kentlerinin iklim dirençliliğinin artırılması, deniz ekosisteminin korunması ve bu yönde alınacak tedbirlerin belirlenmesine yönelik bilgi ve deneyim paylaşımları gerçekleştirilmiştir.
Sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve sudaki yaşam
Kongre kapsamında, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın 14. maddesi olan "Sudaki Yaşam: Sürdürülebilir kalkınma için okyanusları, denizleri ve deniz kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir kullanmak" başlığı altında belirlenen 14 alt hedef göstergesi yeniden değerlendirilmiştir. Bu hedeflerle, sudaki yaşamın önemi vurgulanarak okyanus politikaları ve çözümleri doğrultusunda çalışmaların hayata geçirilmesi gerektiği açıkça ifade edilmiştir. Okyanus ve denizler, gıda, ilaç, biyoyakıt gibi doğal kaynaklara erişim sağlamakta, atıkların temizlenmesine yardımcı olmakta ve fırtınaların şiddetini azaltıcı bir tampon görevi görmektedir. Denizlerin sağlığının korunması, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması ve adaptasyon süreçlerini kolaylaştırmaktadır.
Okyanusları korumak için atılacak adımlar
Okyanuslardaki plastik atıklar başta olmak üzere kirlilik yükü, özellikle yunuslar ve deniz kaplumbağaları gibi deniz hayvanları üzerinde olumsuz etkiler yaratmakta, ölümlere ve türlerin soyunun tükenme riskine yol açmaktadır. Mikroplastiklerin balıklar aracılığıyla insan tüketimine ulaşarak zehirlenme riski oluşturabileceği belirtilmiştir.
Bu bağlamda, Yakup Ateş'in açıklamalarına göre, okyanusları korumak adına aşağıdaki adımların atılması büyük önem taşımaktadır:
- Uluslararası İş Birliği: Okyanuslarda ve açık denizlerde sürdürülebilirlik tehdidi altındaki habitatların korunması ve politikaların belirlenmesi için uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi.
- Deniz Ticaretinde Denetim: Deniz ticaretinde yer alan gemilerin atıklarını okyanus veya denize boşaltmaması hususunda ciddi takip ve cezai yaptırımların oluşturulması.
- Biyoçeşitlilik Koruma Alanları: Etkin ve adil yönetilen devlet korumasındaki alanlar oluşturularak biyoçeşitliliğin korunması ve balıkçılık için sürdürülebilir bir geleceğin inşa edilmesi.
- Yerel Düzeyde Çevre Dostu Seçimler: Ürün satın alırken veya gıda tercih ederken deniz dostu seçimler yapılması.
- Enerji Tasarrufu: Günlük hayatta toplu taşıma tercih ederek, kullanılmayan cihazları fişten çekerek enerji tasarrufunun sağlanması.
- Karbon Ayak İzini Azaltma: Günlük davranışlar irdelenerek deniz seviyesinin yükselmesine neden olan karbon ayak izini öğrenmek ve azaltmak için çalışmalar gerçekleştirilmesi.
- Plastik Kullanımının Azaltılması: Plastik kullanımlarının mümkün olduğunca azaltılması ve sahil temizliğine katkı sağlanması.
Son olarak, sudaki, denizlerdeki ve okyanuslardaki yaşamın ne kadar önemli olduğu ve neden korunması gerektiği konusunda tüm toplum kesimlerinde farkındalık oluşturulması gerektiği vurgulandı.





