Son Mühür/Sercan Engerek- Son Mühür TV’de Sıcak Bakış programında Tunç Erciyas’ın sorularını yanıtlayan Güven, sigorta bilincinin Türkiye’de hâlâ istenilen seviyede olmadığını belirterek sigortanın bir lüks değil, hayatın vazgeçilmez bir parçası olarak görülmesi gerektiğini söyledi

Bina tamamlama sigortasıyla projeler güvence altında

Kentsel dönüşüme giren bir yapıda öncelikli olarak kentsel dönüşümü gerçekleştiren kişiler ve müteahhit açısından bu poliçenin özellikle müteahhitin vefatı veya iflası gibi durumlarda projelerin yarım kalmasını engellediğini vurgulayan Güven, “Sigorta şirketi projeye baştan dahil olduğu için olumsuz bir durum yaşansa bile inşaatın devamını sağlar ve tamamlar” dedi.

Apartman sakinlerinin metrekarelere değil, inşaatın tamamlanabilmesine odaklı olmaları gerektiğini ve belediyelerin proje bedeline göre kefalet poliçesi veya teminat mektubu talep ettiğini hatırlattı. Bazı durumlarda apartman sakinlerinin, maliyetleri paylaşarak poliçeyi müteahhite kendilerinin yaptırdığını söyleyen Güven, “Bu sayede herkes hem finansal hem de hukuki olarak güvence altına alınmış olur” diye konuştu.

“2004’ten beri…”

2004 yılında sigorta sektörüne adım atan Güven; sigorta şirketlerinden broker firmalarına, acentelerden, asistan kuruluşlarına kadar birçok alanda deneyim ve tecrübe edindiğini, son 3,5 yıldır Boğaziçi Sigorta ve Reasürans Brokerliği’nde çalıştığını söyledi. Şirketlerinin lojistik alanından endüstriyel alanına, havacılıktan sağlığa kadar birçok alanda hizmet verdiğini dile getiren Güven, “2005 yılında yüzde 100 yerli sermayeyle kurulmuş bir broker olarak yöneticilerimiz, ekip arkadaşlarımız ve uluslararası iş ortaklarımızla müşterilerimize en uygun teminatlarla çözümler sunuyoruz” dedi.

“Broker müşteriyi, acenteler şirketi temsil eder”

Sigorta acentesi ile brokerin farkını anlatan Güven, “Sigorta acentesi, sigorta şirketi ile bir sözleşme yapar, onlar adına poliçe düzenler, temsil eder ve sigorta şirketinin ürünlerini müşterilerine sunar. Ayrıca tahsilat yetkisi de vardır. Broker ise hazineye bağlıdır. Müşterileri temsil eder ve müşteriler için çeşitli sigorta şirketlerinden teklifler alır. En uygun teminatlarla müşterilere çözümler sunar” dedi.

“İklim değişikliği sigorta primlerini yükseltiyor”

İklim değişikliklerinin sigorta sektörüne etkilerinden bahseden Güven, “Meteoroloji verilerine göre son 10 yılda, sel, su baskınları, dolu, orman yangınları yüzde 40 artmış durumda. Bu nedenle de sigorta poliçenin primleri etkilenmekte, daha çok hasar maliyetleri oluşmakta. Bununla birlikte yeni ürünler çıkarmak gereksinimi arttı. Ayrıca risk yönetimini doğru yapmamız ve doğal afet eğitimleri almamız gerekiyor” diye konuştu.

Güven, deprem ve orman yangınlarına dikkat çekerek yeni poliçelere ihtiyaç duyulduğundan ve broker olarak zorunlu deprem sigortasının üzerine yangın poliçesine de deprem teminatı eklediklerinden bahsetti.

“Prim değil, doğru teminat önemli”

Güven, doğru sigorta poliçesi seçerken dikkat edilmesi gereken üç temel unsuru “teminat, istisnalar ve limit-muafiyetler” olarak sıraladı. Teminatın, poliçenin en kritik unsuru olduğunu vurgulayarak, “Poliçe içeriğine 10 dakika bile olsa bakıp neler aldığınıza, hangi teminatlar içerdiğine bakmak hasar anında yaşanabilecek mağduriyetleri önler” dedi.

İkinci önemli unsurun istisnalar olduğunu söyleyen Güven, “Teminat kapsamı dışında kalan durumlar mutlaka açıklanmalı. Poliçede ‘aksine bir sözleşme yoksa’ gibi ibareler vardır. Bunların ne anlama geldiğini sigortalı bilmelidir” diye konuştu.

Üçüncü olarak limit ve muafiyetlere değinen Güven, “Sigorta bedeli, aldığınız teminat karşılığında hasar anında ödenecek miktarı belirler. Muafiyet ise hasarın sigortalının üzerinde kalan kısmıdır. Fiyat odaklı değil, doğru teminat odaklı hareket edilmeli” ifadelerini kullandı.

Güven, yakın geçmişten bir örnek de verdi: “Bir endüstriyel alanda incelediğimiz poliçede ciddi bir sigorta bedeli vardı. Ancak muhteviyat dışarıda, korunaklı bir alanda değilse teminat dışında kalıyordu. Hasar anında tazminat alınamayacaktı. Bu yüzden poliçe hazırlarken ‘tanıdık’ diye güvenmek yerine uzmanla oturup detaylı inceleme yapmak şart”

Hacker tehdidine karşı siber güvence

Yurtdışında çokça kullanılan ve bizim ülkemizde de özellikle büyük kurumsal işletmeler, e ticaret gibi banka için kritik olan SİBER- RİSK poliçesinin hacker saldırılarına karşı koruma sağladığını belirten Güven, verilerin ele geçmesi durumunda yapılacakları şu sözlerle anlattı:

“Belirli periyotlarla o verilerin güncellenmesi ve güvenlik duvarlarının oluşturulması gerekiyor. Bunlarla ilgili gerekli çalışmaları risk önleyici önlemler alındıysa hasar ödemeleri gerçekleşiyor”

Muhabir: Sercan Engerek