Doç. Dr. Kayaokay, “Vücuttan alınan kök hücreleri özel işlemlerle hazırlayıp problemli ekleme enjekte ediyoruz. Böylece doğal bir iyileşme süreci başlıyor ve eklem daha etkili şekilde iyileşiyor” dedi.
Kayaokay, yaşam süresinin uzaması ve insanların daha aktif bir hayat sürmesiyle diz ve eklem rahatsızlıklarının giderek arttığını vurguladı. Özellikle kondromalazi (kıkırdakta aşınma), osteoartrit, menisküs yırtıkları ve kıkırdak hasarlarında kök hücre tedavisinin başarılı sonuçlar verdiğini belirtti.

Ağrıyı azaltıyor, hareket kabiliyetini artırıyor
Klinik çalışmalar, kök hücre tedavisinin ağrı kontrolünde ve hareket kabiliyetini artırmada etkili olduğunu gösteriyor. Kayaokay, “Başlangıç ve orta düzeydeki vakalarda kıkırdak yenilenmesini destekliyor, eklemdeki iltihabı azaltıyor ve hastaların yaşam kalitesini yükseltiyor” dedi.
Her hastaya uygun değil
Doç. Dr. Kayaokay, tedavinin ileri düzey kireçlenmeler veya ciddi yapısal bozukluklar için yeterli olmayabileceğini vurguladı. “Her hasta için farklı bir değerlendirme yapıyoruz. Genç sporculardaki kıkırdak lezyonları ile ileri yaşlardaki vakaları karşılaştırıp kişiye özel tedavi planı hazırlıyoruz” dedi.
Erken tanı kritik
Geçmeyen diz, kalça veya ayak bileği ağrısı yaşayanlara erken başvuruyu öneren Kayaokay, “Yürürken zorlanıyor, günlük hareketleriniz kısıtlanıyorsa veya spor yaparken ağrınız artıyorsa vakit kaybetmeden ortopedi uzmanına başvurun. Erken tanı, kalıcı hasarı önlemenin anahtarıdır” şeklinde konuştu.





