Aydoğdu, mide bağırsak sistemi kanamalarının yeni doğan döneminden itibaren her yaşta görülebileceğini söyledi. Kanamaların çoğunlukla ağız, yutak, yemek borusu, mide ve 12 parmak bağırsağından (duodenum) kaynaklandığını vurgulayan Aydoğdu, “Alt mide-bağırsak bölümü ise ince ve kalın bağırsaklardan oluşur. Buradaki ciddi kanamalar daha çok bağırsak hastalıklarına (kolit) bağlıdır. Ancak tüm dünyada en sık neden kabızlığa bağlı anal fissürdür” dedi.
Kabızlığa bağlı makat çatlaklarında kanamanın genellikle çok az miktarda olduğunu kaydeden Aydoğdu, “Tuvalet kâğıdına bulaşan taze kırmızı veya çizgi şeklinde kan görülür. Bunun dışında damarsal anomaliler, polipler, alerjik, bakteriyel ya da paraziter kolitler de diğer nedenler arasında yer alır” ifadelerini kullandı.
‘Sahte mide kanaması’ endişelendiriyor

Aydoğdu, burun kanamaları, nezle ve grip sırasında genizden akan kan ya da diş çekimi sonrası yutulan kanın, kusma sırasında kahve telvesi görünümü alabileceğini belirtti. Bu durumun aileleri paniğe sürüklediğini ifade eden Aydoğdu, “Anne babalar acile ‘çocuğumun midesi kanıyor’ diyerek başvurabiliyor. Oysa bu kanamalar genellikle 24 saat içinde geriler ve yaşamsal bir risk oluşturmaz” dedi.
Ayrıca bazı gıdalar ve ilaçların da mide kanamasını taklit edebileceğini söyleyen Aydoğdu, “Gıda boyaları, kansızlık ilaçları, ampisillin içeren antibiyotikler, üzüm, şalgam, ıspanak ve siyah çikolata gibi gıdalar dışkıyı siyaha boyayarak mide kanamasını düşündürebilir” diye konuştu.
Ateş düşürücü kullanımına dikkat
Prof. Dr. Aydoğdu, çocuklarda ciddi kanamalara yol açabilen ülserler konusunda da uyardı. Özellikle ateş düşürücü olarak sık kullanılan ibuprofen içerikli ilaçların mide kanaması riski taşıdığına dikkat çekerek, “Helikobakter pilori enfeksiyonu, stres ve gıda alerjileri de ülser oluşumunu tetikleyebilir” dedi.
Çocuklarda nadir görülen gizemli neden
Aydoğdu, nadir görülen ve genellikle doğuştan gelen damarsal anormallikler olan anjiodisplazinin de çocuklarda mide-bağırsak kanamalarına yol açabileceğini belirtti. “Bu rahatsızlık daha çok ileri yaşlarda görülür. Çocukluk çağıyla ilgili literatürde sınırlı sayıda veri bulunuyor” diyen Aydoğdu, anjiodisplazinin tekrarlayan ve kendiliğinden duran kanamalarla seyrettiğini söyledi.
Tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Aydoğdu, “En etkili ve güvenli yöntem endoskopi sırasında uygulanan argon plazma koagülasyon işlemidir. Bu yöntemle kanama odakları argon gazı ile yakılır. Çocuklarda özellikle tekrarlayan mide-bağırsak kanamalarında anjiodisplazik değişikliklerin de akılda tutulması gerekir” dedi.
Uzmanlardan uyarı
Prof. Dr. Aydoğdu, çocuklarda görülen mide ve bağırsak kanamalarının çoğunun geçici ve hafif seyrettiğini, ailelerin panik yapmak yerine çocuk gastroenteroloji uzmanına başvurmalarının doğru yaklaşım olacağını vurguladı.





