Son Mühür / Seçil Ünlü - Bozdağlar’ın eteklerinde, fıstık ve kızıl çam ormanlarının kucağında yer alan bu köy, Torbalı-Kemalpaşa-Bayındır üçgeninin tam merkezinde, eski bir kavşak yolunun üzerinde konumlanıyor. Doğal güzellikleriyle olduğu kadar tarihî dokusuyla da dikkat çeken Helvacı, İzmir şehir hayatından kaçıp sakinliğe sığınmak isteyenler için adeta bir kaçış noktası.
Köyün kökenleri 1700’lü yıllara kadar uzanıyor. Bugün hâlâ ağırlıklı olarak yaşlı nüfusun yaşadığı köyde halk, geçimini tarım yoluyla sağlıyor. Zeytin, üzüm, incir ve çeşitli sebzeler Helvacı’da hem tarlalarda hem de sofralarda kendine yer buluyor. Köy meydanı ve kahvesi, ziyaretçileri dinlenmeye davet ederken, dar ve otantik sokakları adeta geçmişe bir yolculuk sunuyor.
600 yıldır devam eden yaşayan bir gelenek
Helvacı’yı diğer köylerden ayıran en özel detay ise, vefat eden her köy sakini için mezarı başında bir zeytin fidanı dikilmesi. Tam 600 yıldır sürdürülen bu gelenek sayesinde köy, zeytin ağaçlarıyla dolu bir doğa hazinesine dönüşmüş durumda. Öyle ki, bu ağaçların bazıları artık asırlık birer canlı anıt.
Zeytin ağaçlarından elde edilen ürünlerin satışından elde edilen gelirle, köyde ihtiyaç sahiplerinin yüzü güldürülüyor. Bu yönüyle Helvacı Köyü, sadece bir doğa harikası değil; aynı zamanda dayanışmanın ve vefanın da simgesi haline gelmiş.
Bir mola verin, ruhunuz dinlensin
Eğer doğayla baş başa kalmak, kalabalıklardan uzaklaşmak ve anlamlı bir atmosferde birkaç saat geçirmek istiyorsanız, Helvacı Köyü’nü mutlaka ziyaret edin. Köy kahvesinin altında çayınızı yudumlarken, çevrenizi saran zeytin ağaçlarının fısıltılarını dinleyebilir, taş sokaklarında kaybolarak tarihle iç içe yürüyüşler yapabilirsiniz.
