İzmir’deki Smyrna Antik Kenti’nde devam eden kazı çalışmalarında, yaklaşık 1 800 yıllık bir heykel gövdesi ortaya çıkarıldı. Roma dönemine ait olduğu düşünülen eser, hem tarihçiler hem de arkeologlar arasında büyük bir heyecan yarattı.
Keşfin Ayrıntıları

Smyrna Tiyatrosu yakınlarında yürütülen kazılarda, eni 90 santimetre, boyu 110 santimetre ölçülerinde bir heykel gövdesi bulundu. Üst kısmı eksik olan heykelin dolomit taşından yapıldığı belirlendi. Kazı başkanı Prof. Dr. Akın Ersoy, eserin kimliğini belirlemek için laboratuvar analizleri ve karşılaştırmalı incelemelerin sürdüğünü açıkladı.
Heykelin kime ait olduğu konusunda üç ana teori üzerinde duruluyor. Birinci görüş, heykelin Roma İmparatoru Hadrianus’a ait olduğu yönünde. İkinci olasılık, heykelin tanrı Zeus’u betimlediği; üçüncü olasılık ise Büyük İskender’i temsil ettiğine dair. Bu görüşler, heykelin duruş pozisyonu, kas oranı ve üzerindeki stilistik detaylardan yola çıkarak değerlendiriliyor.
Smyrna’nın Tarihsel Arka Planı
Smyrna, antik çağlarda Ege’nin en önemli liman kentlerinden biriydi. Günümüzde İzmir’in Konak ilçesi sınırlarında yer alan antik kent, M.Ö. 3. yüzyıldan Roma İmparatorluğu dönemine kadar kesintisiz yerleşim görmüş bir uygarlık merkeziydi. Agora, tiyatro, sur kalıntıları, su kanalları ve sarnıçlar gibi yapılar kentin ticari ve kültürel gücünü yansıtıyor.
Antik Smyrna, özellikle Roma döneminde Anadolu’nun “Asya Eyaleti” içinde büyük bir ticaret üssü haline geldi. Şehirde lüks mermer yapılar, anıtsal tapınaklar ve hamamlar inşa edildi. Bugün kazı alanında çıkarılan eserlerin büyük bölümü, o dönemde İzmir’in sanatsal üretim gücünü de ortaya koyuyor.
Smyrna aynı zamanda “Tarihi Liman Kenti” başlığıyla UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Bu statü, bölgenin korunması ve bilimsel araştırmaların uluslararası düzeyde devam etmesi açısından büyük önem taşıyor.
Arkeolojik Sürecin Önemi
Kazı ekibi, heykelin çıkarıldığı tabakada başka küçük parçalar da buldu. Seramik kırıkları, sikke kalıntıları ve mimari süsleme parçaları, heykelin bulunduğu dönemi daha net tanımlamaya yardımcı olacak. Bu buluntular, Roma döneminde Smyrna’da uygulanan taş işçiliği tekniklerini anlamak için de yeni veriler sunuyor.
Heykelin restorasyon süreci tamamlandıktan sonra İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmesi planlanıyor. Uzmanlar, eserin bulunduğu katmanın 2. veya 3. yüzyıla ait olduğunu, o dönemde Smyrna’da imparator kültünün oldukça güçlü olduğunu belirtiyor.
Ziyaret Etmek İsteyenler İçin Smyrna Rehberi
Smyrna Antik Kenti, İzmir şehir merkezine oldukça yakın bir konumda. Agora ve tiyatro bölümü, ziyaretçilere açık alanlar arasında yer alıyor.
Ziyaret sırasında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar:
- Alanın bazı kısımları kazı nedeniyle kapalı olabilir; görevli rehberlerden izin alınmalı.
- Sabah saatleri, taş yapıların detaylarını görmek için en uygun zaman dilimidir.
- Fotoğraf çekimlerinde doğrudan güneş ışığı yerine gölgeli saatleri tercih etmek detayların görünürlüğünü artırır.
- Yanında su, güneş kremi ve rahat yürüyüş ayakkabısı bulundurmak gerekir.
- Smyrna gezisini, çevredeki Kadifekale ve Kemeraltı bölgesiyle birleştirerek tam günlük bir kültür rotasına dönüştürebilirsin.
Smyrna’da ortaya çıkarılan bu heykel gövdesi, İzmir’in 8 bin yılı aşan tarihine yeni bir halka ekliyor. Eserin kimliği henüz kesinleşmemiş olsa da, bu buluntu antik kentteki yaşam, sanat ve inanç dünyasına dair yeni ipuçları veriyor. Smyrna, hem akademik hem turistik açıdan Ege’nin en değerli arkeolojik alanlarından biri olmaya devam ediyor.





