İzmir’de yaşayan 50 yaşındaki görme engelli Rahman Gazi Yaşar, çocukluk hayalini 50 yaşında gerçekleştirdi. Yıllarını mücadeleyle geçiren Yaşar, bu yıl Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi Almanca Öğretmenliği Bölümü’ne yerleşti. Gözlerindeki görme kaybına rağmen derslerini sesli kitaplarla sürdüren Yaşar, çocuğu yaşındaki sınıf arkadaşlarının desteğiyle eğitimine devam ediyor.
Hayatını değiştiren kazalar
Almanya’da doğan Yaşar, üç yaşında ailesiyle birlikte İzmir’e taşındı. Henüz altı yaşındayken geçirdiği bir düşme sonucu sol göz retinası yırtıldı. Yapılan ameliyatlar sonuç vermedi ve kısa sürede sol gözündeki görme yetisini tamamen kaybetti. Lise yıllarında yaşadığı bir çarpışma sonucu sağ gözünde de retina yırtılması oluştu. Yaklaşık 1,5 yıl süren tedavi döneminde eğitimine ara vermek zorunda kaldı.
Görme kaybına rağmen üretmekten vazgeçmedi

Yaşar, lise sonrası yıllarda bir ambalaj fabrikasında bilgisayar başında tasarım işleri yaptı. 2016 yılında görme kaybı yüzde 95’e ulaşınca emekli oldu. Ancak hayata küsmek yerine yeniden eğitim kararı aldı. Çocukluk hayali olan üniversiteye girmek için sınava hazırlanan Yaşar, azmiyle başarıya ulaştı.
Sınıf arkadaşlarının dayanışması örnek oluyor
Dokuz Eylül Üniversitesi’nde öğrenimine başlayan Yaşar, sınıf arkadaşlarının desteğiyle okul hayatını sürdürüyor. Her sabah Konak’taki evinden otobüsle fakülteye gelen Yaşar’ı, kapıda bir sınıf arkadaşı karşılıyor. O gün görevli olan öğrenci, Yaşar’a merdivenleri çıkarken, sınıflar arasında geçişte ve kantin ihtiyaçlarında yardımcı oluyor. Yaşar, bu sistemi “Her gün bir arkadaşım benimle oluyor, bu sadece bana değil onlara da farkındalık kazandırıyor. Böylece aramızda güçlü bir bağ oluştu.” sözleriyle anlatıyor.
“Empati değil, farkındalık önemli”
Hayatına birçok ameliyat ve zorluk sığdıran Yaşar, en büyük motivasyonunun çevresinden aldığı destek olduğunu söylüyor. Engelli bireylere yönelik farkındalığın artması gerektiğini vurgulayan Yaşar, şu çağrıda bulunuyor:
“Empati yapmak yeterli değil. ‘Ben onun yerinde olsaydım’ değil, ‘ben onun yerindeyim’ demek önemli. O zaman gerçekten farkındalık başlıyor. Engellilere destek olmak sadece yardım değil, toplumsal bir sorumluluk.”
Mizah ve müzikle farkındalık yaratıyor
Rahman Gazi Yaşar, eğitim dışında topluma farkındalık kazandırmak için sahneye de çıkıyor. Karşıyaka’da bir kafede ayda iki kez düzenlediği stand-up gösterilerinde başından geçen komik olayları anlatıyor, gitar çalıp şarkılar söylüyor. Gösterilerinde engellilere dair mesajlar veren Yaşar, “İnsanlara engelli olmanın hayatın sonu olmadığını göstermek istiyorum” diyor.
“Gazi abi bize örnek oldu”
Sınıf arkadaşlarından İrem Gül, Yaşar’ın enerjisiyle tüm sınıfı motive ettiğini söylüyor:
“Bir kişi her gün Gazi abiye yardımcı oluyor ama aslında hepimiz ondan çok şey öğreniyoruz. Mizahi yönüyle iletişimi kolaylaştırıyor. Onun sayesinde daha dayanışmacı bir sınıf olduk.”
Bir diğer öğrenci Doğan Uygur ise, “Gazi abi bizim için ilham kaynağı. Zor koşullarda bile okuluna bu kadar bağlı olması hepimize örnek” ifadelerini kullandı.
“Engelli bireylere Almanca öğreteceğim”
Yaşar’ın hedefi, üniversiteden mezun olduktan sonra kendisi gibi görme engelli bireylere Almanca öğretmek. “Hayat boyu öğrenmekten vazgeçmedim” diyen Yaşar, azmiyle yalnızca sınıf arkadaşlarına değil, tüm topluma ilham veriyor.





