İzmir’in Urla ilçesinde yer alan Köstem Zeytinyağı Müzesi, Anadolu’nun 2 bin yılı aşkın zeytin ve zeytinyağı üretim tarihini birebir ölçekli sistemlerle ziyaretçilere sunuyor. Doç. Dr. Levent Köstem’in girişimiyle kurulan müze, sadece tarihi bir koleksiyon değil; aynı zamanda modern üretim, eğitim ve organik tarım faaliyetleriyle zeytincilik kültürünü canlı tutan bir merkez olarak faaliyet gösteriyor.

Dünyanın en büyük zeytinyağı müzesi

Uzunkuyu Mahallesi’nde 20 bin metrekarelik alana yayılan ve 5 bin 650 metrekarelik kapalı alana sahip olan tesis, "dünyanın en büyük zeytinyağı müzesi" unvanını taşıyor. Müzenin kuruluşu, Levent Köstem’in Urla Nohutalan’da kurduğu 10 bin ağaçlık organik zeytin çiftliği ile başladı. Türk zeytinyağının dünya çapında hak ettiği değeri görmediğini düşünen Köstem, 6 yıl boyunca Ege’nin dört bir yanındaki köyleri dolaşarak geleneksel üretim araçlarını toplamaya başladı.

Kültürel mirastan modern üretime

Kültürel mirastan modern üretime

Zeytinyağı üretim süreçlerinin tarihsel gelişimini yansıtan müze, insan ve hayvan gücüyle çalışan geleneksel preslerden sanayi devrimiyle ortaya çıkan buharlı ve elektrikli sistemlere kadar tüm teknolojik aşamaları ziyaretçilere sunuyor. Müze içerisinde ayrıca bir bin yıllık zeytin ağacı, Klozamenai zeytinyağı işliğinin birebir kopyası gibi simgesel öğelere de yer veriliyor.

Müze fikri nasıl doğdu?

Müzenin kuruluş sürecine dair açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Levent Köstem, 2002 yılında zeytin üretimine başladığını ve ilk etapta müze fikrinin bulunmadığını belirtti. Köstem, “Başlangıçta zeytinliğin bulunduğu alanda küçük çaplı bir tesis planlamıştım. Ancak gerekli izinlerin alınamaması üzerine satılık bir bina satın alarak, orijinal üretim aletlerini toparladık ve projeyi genişlettik. Yıllar boyunca farklı bölgelerden topladığımız ekipmanlar depoda muhafaza edildi ve zamanla bugünkü müze yapısına dönüştü” dedi.

Modern sistemler kaliteyi artırıyor

Modern sistemler kaliteyi artırıyor

14 bin zeytin ağacıyla organik üretim yaptıklarını belirten Köstem, modern zeytinyağı üretiminin kaliteye etkisine de değindi. "Üretimde hâlâ binlerce yıllık prensipler geçerli. Ancak teknolojinin devreye girmesiyle hijyen, verim ve kalite standartları üst seviyeye ulaştı. Düşük sıcaklıkta sıkım ve azot destekli depolama, ürünün kalitesini belirleyen temel unsurlar arasında yer alıyor" diye konuştu.

Uluslararası başarılarla taçlandı

Köstem Zeytinyağı Müzesi bünyesinde üretilen zeytinyağları, son yıllarda Londra, New York, Berlin ve İtalya gibi uluslararası platformlarda düzenlenen yarışmalarda altın ve gümüş madalyalara layık görüldü. Müzede ayrıca üretim tesisi, atölyeler ve eğitim birimleri bulunuyor. Bu alanlarda hem yerli hem yabancı ziyaretçilere yönelik uygulamalı eğitimler gerçekleştiriliyor.

Aileden kuşaklara uzanan destek

Müzenin bir aile işletmesi olarak yürütüldüğünü aktaran Köstem, eşi ve çocuklarının da süreçte aktif rol aldığını belirtti. Eşi biyolog olarak zeytin ağaçlarının bakımını üstlenirken, çocukları ve torunları üretim ve tanıtım aşamalarına katılıyor. Bu sayede zeytin kültürü hem korunuyor hem de gelecek kuşaklara aktarılıyor.

Ziyaret saatleri

Köstem Zeytinyağı Müzesi haftanın altı günü saat 10.00 ile 17.00 arasında ziyarete açık. Pazartesi günleri ise müze kapalı.

Kaynak: İHA