Son Mühür / Ayşegül Koç - Etnografya Müzesi Müdürü Doç. Dr. Dilek Maktal Canko, serginin açılışında konuşmasında, “Ressam Ekmel Totrakan hocayla tanıştığımızda ona ‘Ben resim yapamıyorum’ demiştim ve o da bana ‘Herkes resim yapar’ dedikten sonra resim yapmaya başladım. Sonra, sanat tarihi okuyup akademisyen oldum.
Ressam Ekmel Totrakan hoca böyle bir ışıktır. Ona yakın çevresi paşam diyor, benim için o her zaman hocamdır” ifadelerini kullandı.
"Bugün sadece sanat konuşacağız"
Serginin, Türk fotoğrafçı, balıkadam ve su altı belgeselcisi Haluk Cecan anısına yapıldığını belirten Ekmel Totrakan, “Bugün sadece sanat konuşacağız. Bu sergi, Türk fotoğrafçı, balıkadam ve su altı belgeselcisi Haluk Cecan anısınadır.
Vefa, Allah’ın insana verdiği en önemli duygulardan birisidir ve layık olana gösterilir. Haluk Cecan, bir deniz sevdalısıdır.
Hatta deniz altının güzelliklerini etrafa duyurmak çabasıyla hasta oldu. Kendisi uluslararası alanda tanınmış biridir. Onun yanında resimler yaptım. Burada sizinle onunla ilgili bir denizaltı belgeseli izleyeceğiz” diye konuştu.
“Ortak yanlar ne kadar güzel olursa o kadar güzel ortamlar oluşur”
Sanatın öneminden ve sanatın insanları bir araya getiren bir ortak değer olduğundan bahseden Ekmel Totrakan, “İnsanları bir araya getiren ortak yanlarıdır. Ortak yanlar ne kadar güzel olursa o kadar güzel ortamlar oluşur.
Sanat da çok önemli bir yandır. Emeklilikten sonra bir araya gelmenin de bir yolu sanattır. Ben sanata şöyle bakıyorum. Yaşam, denemeye dayanır. Biz bebekken yürümeyi denemeseydik hala yerde sürünürdük. Resim de böyle.
‘Kimse ben resim yapamam’ demesin. Ressam olmak şart değil. Özellkle gençleri buna teşvik ediyorum. Benden önce sergi açanlar bile oldu.
Ülke sınırlarını silahlı kuvvetlerle aşar geçersiniz ama iki taraf için de kanlı olur. Fakat sanatta, sporda, bilimde ilerideyseniz hudutlarda sizi kimse tutamaz” diye ekledi.
“Kültürü tanıtmak çok önemli”
Sanat ve kültür ilişkisi üzerine sözlerine devam eden Ekmel Totrakan, “Gittiğiniz ülkelerin takdirini kazanarak oraları kendi kültürünüzle işgal edersiniz. Kültür, birikim demektir. Biz nerede doğup büyüdüysek o birikimle yaşarız.
Onun kültürü, benimkinden farklıdır. Kültürü tanıtmak çok önemli. Medeniyet, ayrıntı demektir. En ufak parçaya sahip olamadan bütüne sahip olunamaz.
Karşıyaka’dan bir sürü arkadaşım burada. Asker olmama rağmen hala karşılarında heyecandan titriyorum. Emeklilikte böyle işler yapmak şarttır. Ertesi gün için bir amacınızın olmaması, sizi yatağa bağlar” diye konuştu.





