İzmir Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Başkan Adayı Yasin Demirkıran, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Başkan adaylarının seçim sürecinde pankartlara, broşürlere çok büyük paralar harcadığını aktaran Demirkıran; "Ben büyük paralar harcayıp pankartlar bastırmak yerine hem farkındalık olsun hem de insanların bir dikili ağacı olsun diye zeytin fidesi dağıtmayı tercih ettim. Çok mutlu oluyorlar ve hepsinden de tek tek söz alıyorum. Bunu muhakkak dikmesi gerektiğini söylüyorum. Hepsi bana söz verdi. Gözlerdeki o ışığı görüyorum" dedi.
“Türkiye beni o olayla tanıdı”
Sahil Güvenlik Komutanlığında arama-kurtarma timinde görev yaptıktan sonra yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle mesleğini bıraktığını ve kendi iş yerini açtığını söyleyen Demirkıran; “Türkiye beni o dönem yaşadığım bir olay ile tanıdı. Ara-kurtarmada çalışırken bir ihbar geldi. Göçmenlerin içinde olduğu bir bota yardıma gittik. Yardım esnasında bot bir anda batmaya başladı. Annesinin kucağından suya düştüğünü fark ettiğim bir çocuğu kurtarmak için mücadele ettim. Helikopterden denize inip çocuğun yanına gittiğimde yaşamsal faaliyeti yoktu. Hemen ilk yardıma başladık. 5 dakikanın sonunda çocuk kendine geldi ve hayata geri döndü. Bir insanın hayatını kurtarmak müthiş bir duygu. O dönem bu olay birçok gazete ve televizyonda da yer aldı. Bu olayla birlikte hayatım çok değişti” dedi.
‘İşte o çocuğun hayali’
Gençlere örnek olmak ve hizmet etmek için İzmir Büyükşehir Belediye Bağımsız Başkan Adayı olduğunu söyleyen Yasin Demirkıran, ‘İşte o çocuğun hayali’ isimli kitabında da bahsetti. Ben kadın erkek eşitliğine inanmıyorum. Kadınların daha yetenekli daha farklı düşündüklerini düşünüyorum. Kadınlar ve çocuklar bizim için çok önemli. Kitabımda da detaylıca bahsettim. Dünyada birçok ülkeyi gezdim. Oradaki hayatları değerlendirdim. Kendimin nereden nereye geldiğimi gördüğüm zaman bunun birçoğunu insanlarında başarabileceğini düşünerek bunu kitap haline getirdim. Kitapta herkesten her şey var. Bu kitapta söyleşi, kurgu, psikoloji herkesten bir şeyler var. Benim hayallerim, projelerim hepsi bu kitapta var” ifadelerini kullandı.
“Hizmet etmek istiyorum”
Atatürkçü, milliyetçi, cumhuriyetçi ve ülkemi vatanımı seven biriyim diyen Demirkıran; “Hizmet etmek istiyorum, hizmet sektörünün de belediyecilikten geçtiğini düşünüyorum. Gençler mutsuz ve gelecekten umutsuz. Aktarılmış bir siyasetin peşinden gidiyoruz. Artık dünya değişiyor. Değişmeye mecburuz. Ekonomi gençleri yurtdışına gitmeye itiyor. Sokakta seçmen bıkkın. Sandığa gitmek istemiyor. Vatandaş artık farklı bir şeyler istiyor. Benim amacım vatandaşın kalbinde taht kurmak” açıklamasında bulundu.
“Beş büyük projem var”
5 büyük projem var diyen Demirkıran; “En önemlisi deprem, kentsel dönüşüm. Binalarımız çok kötü, mahalle mahalle ilerlenmesi lazım. Seçim için harcanan bütçelerle yatırım yapsak birçok sorunu çözeriz. Rica ediyorum. Gençleri değerlendirin. Ciddi bir trafik sorunumuz var. Tüp geçit artık ihtiyaç. İzmir çok sıkıntılı bir süreçte. İzmir’de herkes kararsız ve mutsuz. Çoğu insan sandığa gitmeyecek. Herkes kapısının önünden sorumlu olmalı. Bu işi birlikte başaracağız. Köy Enstitülerine ihtiyacımız var. Eğitimi baştan planlamalıyız. Eğer vatandaşlar oy verdikleri partilerden memnunsa diyeceğim bir şey yok. A ve B partisi gidin oy verin. Ben kararsızım ve gidişattan memnun değilim diyorsanız bizler de bir seçeneğiz, değerlendirsinler. Gençlerin elinden tutmalarını isterim” ifadelerini kullandı.
“Pankart yerine zeytin fidesi”
Başkan adaylarının seçim sürecinde pankartlara, broşürlere çok büyük paralar harcadığını aktaran Demirkıran; "Ben büyük paralar harcayıp pankartlar bastırmak yerine hem farkındalık olsun hem de insanların bir dikili ağacı olsun diye zeytin fidesi dağıtmayı tercih ettim. Zeytin ağaçlarını elimden geldiğince bütçem yettiğince insanlara dağıtıp onların 5-10 yıl sonraki halini görmelerini istiyorum. Şu anda ben en genç büyükşehir belediye başkan adayıyım. İnsanların gözlerindeki parıltıyı fark edebiliyorsunuz. Çok mutlu oluyorlar ve hepsinden de tek tek söz alıyorum. Bunu muhakkak dikmesi gerektiğini söyledim. Hepsi bana söz verdi" diye konuştu.
“Her oy boynumun borcu”
Demirkıran; “Seçmene şunu söylemek istiyorum. Adaylara bakın, geçmişine bakın, bu şehre kim ne katabilir diye iyi düşünün. Zor ama ben bu görevi istiyorum. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmayı çok arzuluyorum. Kendi cebimdeki parayı harcarken nasıl hesap kitap yapıyorsam hizmet için vatandaşın parasını harcarken de aynı titizlikte davranacağıma söz veriyorum. Karasız olanların, bir destek vermek isteyen herkesin oyuna talibim. Verilen her bir oy benim boynumun borcu” diye konuştu.
