Son Mühür/ Beste Temel- İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği "Anlatılmayan Öyküler Müzikli Yazım Atölyesi" ilk dönemini başarıyla tamamladı. İzmir Devlet Senfoni Orkestrası keman sanatçısı ve yazar Gündüz Öğüt'ün eğitmenliğinde dört ay süren atölyede kaleme alınan öyküler, aynı isimle bir kitapta bir araya geldi.
Müzik ve edebiyatın buluştuğu yaratıcı yazarlık yolculuğu
Edebiyat ve yazmaya ilgi duyan yurttaşlar için açılan "Gündüz Öğüt ile Anlatılmayan Öyküler Yazım Atölyesi", ilk mezunlarını verdi. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM) Müzik Kütüphanesi'nde gerçekleşen atölyede, hayalden gerçeğe uzanan eğlenceli bir yazarlık serüveni yaşandı. İlk dönemde 14 katılımcının yer aldığı atölyede, eğitmen Gündüz Öğüt'ün keman dinletileri de zaman zaman yazma sürecine eşlik ederek farklı bir atmosfer yarattı.
Atölye süresince yaratıcı yazarlık teknikleri, kısa öykü yazma pratikleri, Türk ve dünya edebiyatından öykü okumaları, dil kurgu ve kurmaca, olay örgüsü, karakter yaratma, zaman ve mekan tasarımı gibi temel konular işlendi. Her bireyin içinde anlatılmayı bekleyen özel öykülerin olduğu felsefesiyle yola çıkılan atölye, katılımcıların iç dünyalarını keşfetmelerine olanak tanıdı.
Gündüz Öğüt: "Yazmak insanı özgürleştirir ve şifalandırır"
Atölyede müzik ve edebiyatın eşsiz birleşimini vurgulayan Gündüz Öğüt, "Herkesin anlatılmayan öykülerinin olduğunu her zaman düşünmüşümdür, bu atölye bunu kanıtladı. Buraya katılanlar daha önce hayatlarında hiçbir şey yazmamışlardı. Ama burada hepsi anlatılmayan öykülerini fark ettiler, müzik eşliğinde yazmanın büyüsünü gördüler. Müziğin, edebiyatın dışında çok güzel dostluklar da oluştu" dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve AASSM yönetimine teşekkür eden Öğüt, yazmanın insanı özgürleştiren ve şifalandıran bir eylem olduğunu belirtti.
Yayınlanan kitabın 14 yazarın öykülerinden oluşan bir seçki olduğunu belirten Öğüt, bunun Türkiye'de çok fazla örneği olmayan, bir atölyede üretilen eserlerin kitaplaşması açısından "çok hoş bir şey" olduğunu ifade etti ve atölyeleri sürdürme niyetinde olduklarını ekledi.
Yazar adaylarından duygu dolu yorumlar
Atölye katılımcıları, yazma süreçlerinin kendileri için ne denli dönüştürücü olduğunu dile getirdiler. Zafer Güner, atölyenin sadece bir eğitim değil, aynı zamanda "insanların kendilerini bulduğu bir yer" olduğunu ve yoğun bir sinerjiyle duyguların aktarıldığı güzel bir süreç yaşandığını belirtti. Ortaya çıkan "Anlatılmayan Öyküler" kitabının ise 14 yazar arkadaşıyla birlikte gurur duydukları bir eser olduğunu söyledi.
Yıllardır yazma arzusu taşıyan Banu Ağra, hocanın inancı ve yaratıcı yaklaşımıyla "sessiz öykülerini kaleme aldığını" ifade ederken, kitabın çıkmasını "yeni doğan bir bebek gibi" güzel bir duygu olarak tanımladı. Yazarlığa adım atan Ozan Özden, atölyenin kendisine çok şey kattığını ve daha önce hiç yazarlık deneyimi olmayan birinin bile eser üretebileceğini gördüğünü söyledi. Kitaplaşmanın sürpriz olduğunu ve severek ilerlediklerini dile getirdi.
Selim Pilavcı ise 4 aylık sürecin heyecan ve mutluluk verici olduğunu, kendi yaşadıklarını ve başkalarının deneyimlerini kaleme dökme arzusunun gerçekleştiğini belirtti. Rukiye Kahraman, "anlatılmayan bir sürü öyküsü olduğu için" atölyeye geldiğini ve yazma geçmişi olmamasına rağmen ilerleyebildiğini vurguladı. Oluşan kitabın kendisi için "sonsuza kadar başucunda kalabilecek bir hediye" olduğunu ifade etti. Edebiyat dünyasına giren Sevim Yüce ise keman eşliğinde öyküler yazmanın ayrıcalığını ve AASSM'nin kültürel önemini vurguladı. Kitapta öyküsü yer alan Büşra Karahan da Gündüz Öğüt'e teşekkür ederek, yazı yazmayı öğrendiğini ve elinde çok güzel bir hediye olduğunu belirtti.
Gündüz Öğüt'ün hazırladığı ve Potkal Kitap tarafından basılan "Anlatılmayan Öyküler" kitabı; Rukiye Kahraman, Ozan Özden, Banu Ağra, Büşra Karahan, Selim Pilavcı, Elif Önel, Nesrin Baki Tosun, Nilgün Ceyhan, Pelin B., Sevim Yüce, Taner Kılıç, Zafer Güner, Ozan Alper Özdemir ve Şeyma Polat'ın birbirinden özgün öykülerinden oluşuyor.





