Son Mühür / Atakan Başpehlivan - Erzincan Belediyesi'nin sahipsiz sokak köpeklerini diri diri toprağa gömdüğüne yönelik görüntülerin yayılmasıyla başlayan tepkiler, çığ gibi büyüyor. Görüntülerin sosyal medyaya düşmesinin ardından İzmir Barosu'da hem Erzincan Belediyesi'ne hem de sokak hayvanlarının uyutulmasını kapsayan 5199 sayılı kanuna tepki gösterdi.
İzmir Barosu önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Üyesi Av.Melike Özdemir Ballı, hayvanların yaşam haklarının ellerinde alındığı ve katledildiklerini söyledi.
"Hayvanlar, ölüm kamplarına hapsedilmiştir"
Özdemir, Erzincan Belediyesi'nin 5199 sayılı kanunun bile ihlal ettiğini belirterek, "Kan kokan 5199 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliği’nde hayvanların sözde ötanazisini düzenleyen maddelerinde dahi hayvanın kesin olarak öldüğünden emin olunması gerektiği belirtilmektedir; hayvanın derin anestezi altında olmasına rağmen ölümün gerçekleşmediği hallerde ise boğularak veya nefessiz kalarak ölmesine neden olacak yöntemler yasaklanmaktadır. Erzincan Belediyesi görevlileri, alenen 5199 sayılı kanun madde 28/A’ ya aykırı bir şekilde öldürme ve işkence suçunu işlemiştir. Katliam Kanunu çıktığından beri hayvanlar dirgenle, tüfekle, kürekle, dövülerek, asılarak, zehirlenerek, canlı canlı gömülerek, boğularak ve daha sayamadığımız birçok yöntemle öldürülmüş, yaralanmış ve özgürlüklerinden yoksun bırakılarak ölüm kamplarına hapsedilmiştir" dedi.
"Kimse umutsuzluğa kapılmasın"
Öldürme zihniyetine karşı mücadelelerinden asla geri adım atmayacaklarını ifade eden Ballı, "Katliam ve şiddet haberleriyle uyanmadığımız neredeyse tek bir gün kalmamıştır. Yaşanan bu süreçte hayvanların kaybedecek tek bir saniyesi dahi yoktur. Bizler biliyoruz ki, önceki gün Pınar’ı yargı kararları ile tekrar tekrar öldüren zihniyet ile hayvanların hak ve özgürlüklerini yok sayan zihniyet aynıdır. Buradan var gücümüzle haykırıyoruz: Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın! Cezasızlık politikaları ile korunan faillere karşı yaşamı ve yaşatmayı savunanlar daima var olacak ve her bir canlı için adalet elbet yerini bulacaktır. Biz buradayız, birbirimizden vazgeçmiyor; kendisi gibi olmayanı öldürmeyi hak gören zihniyete karşı mücadelemizden ve yaşamı savunmaktan bir adım geri durmuyoruz" diye konuştu.
"Yaşamdan asla vazgeçmeyeceğimizi haykırıyoruz"
Ballı, 5199 sayılı kanunun bir an önce geri çekilmesi çağrısında bulunarak açıklamalarını şu sözlerle noktaladı:
Adına Hayvanları Koruma Kanunu denilmesine rağmen; kanunun adına, amacına, koruduğu değer ve menfaatlere açıkça aykırı olan bu katliam yasasının acilen iptal edilmesini ve Anayasa Mahkemesi’nden hukukun ve vicdanın gereğini artık yerine getirerek yaşanan katliamlara bir an evvel dur demesini bekliyoruz. İzmir Barosu olarak katliamlara karşı var gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğimizi, yaşamdan ve yaşatmaktan asla vazgeçmeyeceğimizi, her yaşamı tek tek savunacağımızı, hiçbir hayvanı toplama kamplarına ve ölüme terk etmeyeceğimizi buradan bir kere daha haykırıyor; Anayasa Mahkemesi’ni bu kan kokan yasayı acilen iptal etmeye davet ediyoruz"