Son Mühür Tv’de Hasan Tahsin Kocabaş’ın Gündem Yorum programının konuğu İYİ Parti Bayraklı Belediye Başkan Adayı Erdinç Çobanoğlu’ydu. İktidar ve ana muhalefet partisinin ırk ve mezhep üzerinden siyaset yaptığına işaret eden Çobanoğlu, Irk ve mezhep üzerinden ayırımcılık yapmak kadar kötü bir şey var mı? Diye sordu. Deprem sonrası Bayraklı’nın nüfüsunun azaldığını belirten Erdinç Çobanoğlu Bayraklı’nın tek yerli ve milli adayı benim, Bayraklı seçmeninde beş yıl için mühürü bana vermesini istiyorum. Bayraklı’ya hizmetlerimle çok şeyi değiştireceğime eminim mesajı verdi.

İşte Erdinç Çobanoğlu’nun konuşmasından öne çıkan detaylar…

Biz üçüncü yolu açtık...

Maalesef toplumda bir kutuplaşma var. Bayraklı özelinde AK Parti’ye oy vermem diyen yüzde 65’lik bir kitle var. CHP’ye oy vermem diyen yüzde 35’lik bir kitle var. Bir taraf o kadar güçlü olunca artık, hizmet yapmış yapmamış, vatandaşa dokunmuş dokunmamış, sokaklarda dolaşmış dolaşmamış bir önemi yok. Kimi koysanız nasıl olsa o yüzde 65’lik kitle seni seçiyor. Yanlış aday da olsa, doğru aday da olsa, dolaşsa da dolaşmasa da insanımız ona oy veriyor, seçiyor. Böyle bir seçim ortamı oluştuktan sonra seçilen kişinin dolaşmaya ihtiyacı mı var? İşte tam bu noktada biz bir üçüncü yol açalım istedik. O tarafa oy vermem diyenin de, bu tarafa oy vermem diyenin de oy verebileceği bir parti olarak üçüncü bir yol açalım ve halkımıza hizmet edelim diyerek yola çıktık.

Bütün adaylarımızı bilerek belirledik…

Belediye meclis üyesi adaylarımızın tamamı Bayraklı’da oturan, her biri kendi mahallesinde sevilen sayılan, parti teşkilatımızda çalışmış, aktif görev yapmış insanlardan oluşturduk. Bizim listemizde o partiden gelme, bu partiden gelme, tepeden dayatma bir meclis üyesi adayımız yok.

Ateşten gömlek giymeye talibim…

Ekonominin bu kadar kötü oluğu bir ortamda başkan adayı olmak ‘ateşten gömlek’ giymek demek. Çünkü seçildiniz beş yıl görev yapacaksınız arkanızdan hakaret de ederler, Allah razı olsun derler. Ben bu göreve soyunurken günde 12 saat çalışmayı göze almış ve görevimin sonunda da hiç olmazsa Bayraklı insanına da ‘ya şu işleri de bu başkan yaptı’ dedirtebilecek bazı işler yapmak isterim.

Kentsel dönüşü ve alt yapı…

Kentsel dönüşüm ve alt yapı problemlerimiz var. Bayraklı’nın yarısında doğal gaz yok. Geçen gün Onur Mahallesi’ndeydim, insanların evlerin araç inemiyor. Yol yok, yol! Orada hem hak sahibini hem de müteahhiti karşı karşıya getirip her iki tarafın da kazançlı çıkacağı bir imar planı koymak lazım ortaya. Planlar beş defa revize edildi. Yapılamıyorsa demek ki o planlar plan değil. Herkesin mutlu olacağı bir planlamayı ortaya koymak lazım. Bizim kentsel dönüşüme ihtiyacı olan yerler zemini sağlam tepeler. Oraya çok daha farklı binalar yapılabilir. Hem insanlara yeterince daire verirsiniz hem de yeşil alan açarsınız.

Seçimden sonra elimize nasıl bir bomba koyacaklar…

Bayraklı Belediyesi’nin 1 milyar 800 milyon lira bütçesi var. Bildiğim kadarıyla 700 milyon lira da borcu var. Bu borç nereden oluştu bilmiyoruz. Seçimden sonra elimize nasıl bir bomba koyacaklar onu da bilmiyoruz.

Bir defa görmedim onu…

Bayraklı’nın problemleri belli. Hangi adayı çıkartırsanız çıkartın aynı problemleri koyacaktır ortaya. Önemli olan kimin yapıp yapamayacağı. Maalesef ki Bayraklı’nın ‘yerli ve milli’ tek adayı benim. Mesele şu, bu projeleri yapabilecek adaylara halkımızın destek vermesi lazım. Şimdi İrfan Önal da diyor, ‘ben beş yıldır Bayraklı Meclis üyesiydim’ diye, ben bir defa Bayraklı’nın çarşısında dolaşırken görmedim kendini.

Depremde yaralı insanları biz çıkardık…

Deprem olduğunda ailemi dışarı çıkartıp insanlara yardıma koştum. İnsanları yaralı biz çıkardık. Biz vardık Bayraklı’da. Evinden şokta çıkan insanlara ilk ekmeği, suyu veren insanlardan biriyim ben. Bunları insanların gözüne sokar gibi anlatmak istemem ama dediğim gibi Bayraklı’nın yerli ve milli adayı benim.

Ben tuttuğunu koparan biriyim…

Ben tuttuğunu koparan biriyim. Bayraklı’yla ilgili bir mevzu varsa gider o Büyükşehir Belediye Başkanının kapısında yatarım. Bakanlığın kapısında da yatarım. Ve istediğimi alırım. Hiçbir zaman gurur yapmam. İşte ben İYİ Parti’nin belediye başkanıyım, onun ayağına gitmem gibi bir tavır asla göstermem. Bayraklı için yapılacak bir iş varsa onu koparmak için oradan gelmem ben.

Ceketimi koysam seçilir düşüncesi İzmir’e hakarettir…

Vatandaşı siyasi sıkışmışlıktan kurtarmak lazım. İktidar, ana muhalefet partisinden oldukça memnun. Muhalefetin hepsini o cenaha yığayım, her seçimde ben onları yenerim diyor. Ana muhalefet partisine bakıyorsunuz iktidar olmak gibi bir niyeti yok. Birbirlerinden oldukça mutlular. İkisi için de konforlu alan. Biz onların konforunu bozuyoruz. Çok bayrak asan, çok reklam yapan, çok gürültü çıkaran, çok oy almıyor. CHP’de İzmir’de 30 ilçe var, kimi koyarsam koyayım bunların 25’ini kazanır diyor. Onun için adayın kim olduğu, yeterli bilgiye sahip olup olmadığı hiç önemli değil. İnsanlara hakarettir bu, ceketimi assam kazanırım demek. İzmir halkı bu kadar basiretsiz insanlardan mı oluşuyor da, ceketimi assam kazanırım diyene oy versin.

Öyle bütçeler harcıyorlar ki…

İnsanlar ilk tepkilerinde sandığa gitmem diyordu, o tepki şimdi ‘diğer partilerin adaylarını bir tanıyayım’ şekline dönüştü. Bizim iktidarla ya da ana muhalefetle reklam ve promosyonda yarışacak pozisyonumuz yok. Öyle bütçeler harcıyorlar ki, inanılmaz. Ben bin tane çıtalı afiş asıyorsam onlar 50 bin tane asıyor.

Bizim farkımız çok açık…

Farkımızı sahada şöyle koyuyoruz. Atatürk milliyetçisi bir partiyiz. İnsanların yaşam tarzına müdahaleyle ilgili hiçbir sıkıntısı olmayacağını halkımız biliyor. Cemaatlere yakın bir parti olmadığımızı da biliyor. Hizmet edeceğimizi de biliyor.

Benim mahallemde o kadar seçmen var…

Benim çok tuhafıma gidiyor. 40-50 bin seçmeni olan ilçenin adayları ana arterlerde projelerini anlatıyor. Ya benim Bayraklı’da bir mahallem o kadar zaten. Televizyon şirketleri de sıkıntılı, onları kim izler?

O çocuklara spor alanı lazım…

Her mahallenin ayrı sorunları, ayrı beklentileri var. Spor kulüplerimiz var çocuklar maça gidebilmek için babalarından para topluyor. Onlara destek olmak bu kadar mı zor? Siz spor sahası yapmazsanız çocuk nerede spor yapacak. Zaten ekonomik zorluk var. Çakalın biri gelip çocuğa şunları sat deyince çocuk o yola giriyor. İşsizliği o bölgelerde azaltmak lazım, spor alanları yapmak lazım. Onlara da söyledim. Bir aday geliyor, sizin mahalleden 30 kişiyi işe alacağım dediği zaman bütün mahalle komple gidiyor o y veriyorsunuz. Kandırıyorlar sizi, yapmayın bun.

Irk ve mezhep üzerinden siyasete hayır…

Bizim tepede iki partimiz ırk ve mezhep üzerinden siyaset yapıyor. Bu çok yanlış. Belediyeye eleman alırken de devlete eleman alrıken de buna bakıyorlar. Irk ve mezhep üzerinden ayırımcılık yapmak kadar kötü bir şey var mı?

İmamoğlu ve Şahan, Şişli'de yeni döneme iş birliğiyle başlıyor İmamoğlu ve Şahan, Şişli'de yeni döneme iş birliğiyle başlıyor

Kim söylüyorsa yalan söyler…

Bayraklı’da 30 bin emekli yaşıyor. Böyle bir ortamda o parti gelirse din elden gider, bu parti gelirse şeriat gelir. Dedim ya 65’e, 35 diye. Şunu bilsinler, her iki grubun da oy verebileceği bir üçüncü yol var. Biz gelirsek ne şeriat gelir ne de din elden gider. Biz güçlenirsek hem iktidar partisi hem de ana muhalefet partisi daha çok akıllanır. Devletin veremediği bir ortamda bir belediye başkanı ben bütün emeklilere 2 bin 500 lira veriyorum diyebilir mi? Kimin parasını kime verecek? Nasıl verecek? Sosyal yardımlara ağırlık veririz, evde bakım hizmetlerine ağırlık veririz, sosyal tesislerden faydalanmaları için fiyatları düşürürüz. Ancak bunları yapabiliriz. Hiçbir belediye veremez. Bunu söyleyen de yalan söyler.

Nüfusu azalan tek ilçeyiz…

Depremden sonra nüfusu azalan tek ilçeyiz. Nüfusumuz 300 binin altına düştü. Gelen yok, giden var. 20 bin civarına nüfusumuz eksildi bizim.

5 yıl istiyorum…

Ben halkımızdan 5 yıl istiyorum. Bana versinler mühürü ben Bayraklı’da çok şeyi değiştireceğim. Vatandaşıma söz veriyorum, benim siyaset falan umurumda değil. Ekmek paramı Bayraklı’da kazandım Bayraklı’ya da hizmet etmek istiyorum.

Kaynak: Haber Merkezi