Son Mühür- Hierapolis, Türkiye'nin Denizli ilinde bulunan antik bir kenttir. Yunan dilinde adlandırılan ismiyle ‘kutsal şehir’ anlamını taşır. Pamukkale travertenlerinin hemen üzerinde yer almasıyla ünlüdür ve hem doğal hem de tarihi zenginlikleriyle dikkat çeker. Hierapolis'in tarihi, M.Ö. 2. yüzyıla kadar uzanır ve Roma, Bizans ve erken Hristiyanlık dönemlerinde önemli bir yerleşim yeri olmuştur.
Hierapolis'in en dikkat çekici özelliklerinden biri, termal sularıdır. Antik dönemde de şifa merkezi olarak bilinen kent, günümüzde de termal turizm açısından önemlidir. Yaz kış ziyeret edilen Pamukkale travertenlerinden akan termal sular, aslında Hierapolis'in içindeki kalıntılar arasında dolaşan doğal su kaynaklarıdır.
Hierapolis hangi uygarlığa aittir?
Hierapolis, Roma İmparatoru Neron dönemindeki büyük depreme kadar Helenistik şehirleşme prensiplerine bağlı kalarak özgün yapısını korumuştur. Deprem kuşağında yer alan şehir, Neron dönemindeki depremden büyük hasar görmüş ve tamamen yeniden inşa edilmiştir. Bu depremlerden sonra şehir, Helenistik özelliklerini kaybederek tipik bir Roma şehri görünümüne kavuşmuştur. Hierapolis, Roma döneminden sonra Bizans döneminde de önemli bir merkez olmuştur. Bu önem, MS 4. yüzyıldan itibaren Hristiyanlık merkezi olması ve MS 80 yılında Hz. İsa'nın havarilerinden Aziz Philip'in burada öldürülmesinden kaynaklanmaktadır. Hierapolis, 12. yüzyılın sonlarına doğru Türklerin eline geçmiştir.
Hierapolis kaç yıllık?
Geçtiğimiz yıllarda yapılan son çalışmalar itibarıyla Hierapolis bölgesi olarak bilinen bölgede ilk yaşam kalıntılarının Demir Çağı’nda başladığına yönelik izler bulunmuştur.
Hierapolis’i kim kurdu?
Hierapolis'in kuruluşuna dair kesin bilgiler sınırlı olsa da, genel kabul gören görüş, kentin M.Ö. 2. yüzyılın başlarında Bergama Krallarından II. Eumenes tarafından inşa edildiği yönündedir.
Hierapolis adını nereden almıştır?
Kentin "Hierapolis" adını almasının ardında mitolojik bir hikaye yatar. Bergama'nın efsanevi kurucusu Telephos'un eşi, Amazonlar kraliçesi Hiera'dan esinlenilerek kente bu isim verilmiştir. Yani, Hierapolis'in adı, bir Amazon kraliçesinin onuruna verilmiş ve kentin kuruluşunda Bergama Krallığı'nın önemli bir rol oynadığı bilinmektedir.
Hierapolis neden önemlidir?
Hierapolis, Hristiyanlık için de kutsal bir yerdir. İsa'nın havarilerinden Aziz Philippus'un burada çarmıha gerildiği ve mezarının burada bulunduğu rivayet edilir. MS 4. yüzyıldan itibaren Hıristiyanlık merkezi olması, MS 80 yıllarında, Hz. İsa'nın havarilerinden olan, Aziz Philipin burada öldürülmesinden kaynaklanmaktadır.
Hierapolis ne amaçla yapılmıştır?
Hierapolis'in inşası, hem dini hem de sağlıkla ilgili çeşitli amaçlara hizmet etmiştir. Özellikle Roma İmparatorluğu döneminde, Hierapolis ve çevresi tam bir sağlık merkezi işlevi görmüştür. Bu durumun temel nedenleri arasında, bölgenin zengin termal su kaynakları ve bu suların iyileştirici özelliklerine duyulan inanç yer almaktadır.
Hierapolis neden terk edildi?
Hierapolis antik kenti, jeolojik olayların kutsal düşünceler üzerindeki etkileri nedeniyle iyi bir örnektir. Bu bölgedeki büyük depremlerden sonra var olan gazlar ve termal kaynaklar, bu toprakların zenginleşmesini sağlamıştır. Fakat yaşanan depremler sebebiyle de belli aralıklarla terk edilerek bu günlere gelmiştir. Topraklarda meydana gelen depremler kolayca görülebilmektedir. Öyle ki geçen her zamanda daha sağlam tarihi yapılar ortaya çıkmıştır. Bu da deprem veya diğer doğa olaylarının tarihte yaşanmış ve deneyimlenmiş olmasından kaynaklanmıştır.
Hierapolis antik kentinde neler var?
Hierapolis Antik Kenti, eşsiz doğal güzellikleri ve tarihi yapılarıyla dünya çapında önemli bir kültürel miras alanıdır. Peki bu büyüleyici antik kentte keşfedilecek başlıca yapılar neler?
Pamukkale Travertenleri
Denizli denilince akla gelen ilk yerlerden birisi de, Hierapolis’in yakınında yer alan, bembeyaz kireç taşı teraslarıyla ünlü Pamukkale travertenleridir. Termal suların binlerce yıl süren doğal süreciyle oluşan bu teraslar, göz alıcı manzaralarıyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakır. Öyle ki Denizli diye internette bir arama yaptığınızda karşınıza ilk çıkan yer bu beyaz pamuk görüntüleri olur. Hatta şehrin pek çok yerinde simge olarak kullanılır.
Antik Tiyatro
Roma döneminden günümüze ulaşan bu büyük tiyatro, yaklaşık 15.000 kişilik kapasitesiyle dikkat çeker. Yapının iyi korunmuş mimarisi ve tiyatrodan görülen etkileyici manzara, bölgenin en çok ilgi gören noktalarından biridir.
Nekropol (Antik Mezarlık)
Hierapolis’in nekropol alanı, antik dünyanın en geniş ve en iyi korunmuş mezarlıklarından biridir. Lahitler, tümülüsler ve çeşitli mezar yapıları, antik çağların defin gelenekleri hakkında önemli ipuçları sunar.
Aziz Philippus Martiryumu
Bu kutsal yapı, İsa'nın havarilerinden Aziz Philippus'un burada öldüğü ve defnedildiği inancıyla Hristiyan dünyasında büyük bir öneme sahiptir. Yapı, dini tarih açısından önemli bir ziyaret noktasıdır.
Antik Termal Havuz (Kleopatra Havuzu)
Doğal sıcak su kaynaklarıyla dolan bu havuz, antik dönemden kalma sütunlar ve taşlarla çevrilidir. Kleopatra’nın burada yüzdüğü rivayet edilen havuz, günümüzde de ziyaretçilerine eşsiz bir yüzme deneyimi sunar.
Plutonium (Cehennem Kapısı)
Antik çağlarda 'ölüler diyarına açılan kapı' olarak bilinen Plutonium, mitolojik inanışlara göre yeraltı dünyasının giriş noktası kabul edilirdi. Bu mistik alan, ziyaretçilere antik inanç sistemlerine dair büyüleyici bir bakış sunar. Yapılan bir araştırmaya göre ise bölgede yayılan karbonmonoksit gazı çevredeki canlıların ölümüne sebep olduğu için geçmiş dönemden bu yanan “Cehennem Kapısı” olarak bilinmektedir.
Hierapolis Müzekart geçerli mi?
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Müzekart ile giriş yapabilirler. Güney kapısı sabah 07.00 ile akşam 18.00 arasında, kuzey kapısı sabah 08.00 ile akşam 18.00 arasında ve yaya kapısı sabah 08.00 ile akşam 17.00 arasında ziyaretçilere açıktır. Ek olarak kış aylarında antic havuz ziyaretçilere belli tarihler arasında kapanabiliyor. Bu nedenle gezi planı yaparken bu bilgiyi de notlarınız arasına almayı unutmayın.
Hierapolis, tarihi kalıntıları ve doğal güzellikleriyle geçmişe açılan bir kapı niteliğindedir. Hem tarih severler hem de doğa tutkunları için unutulmaz bir keşif rotası sunar. Denizli şehir merkezine 18 kilometre uzaklıkta bulunan bu bölge Denizli çevresinde gezi yapan ziyaretçilerin vazgeçilmez rotasıdır.
