Manisa Celal Bayar Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği bölümü son sınıf öğrencisi Fatma Rabia Aytın (24), uzun yıllardır yaşadığı ve hayat kalitesini olumsuz etkileyen aşırı terleme (hiperhidroz) şikayetinden, İzmir Şehir Hastanesi'nde geçirdiği başarılı bir operasyonla kurtuldu. Aytın, "Ellerim kupkuru. Çok güzel bir hismiş. Eskiden bu nedenle hiçbir şeye dokunmak istemezdim artık her şeye dokunmak istiyorum" sözleriyle yaşadığı mutluluğu dile getirdi.
Çocukluktan gelen soruna cerrahi çözüm
Çocukluğundan beri ellerindeki aşırı terlemenin günlük yaşantısını derinden etkilediğini belirten Fatma Rabia Aytın, bu durumun özellikle sosyal ilişkilerinde ve öğrenim hayatında zorluklara yol açtığını ifade etti. "Tokalaşmak, kalem tutmak istemiyordum. Öğretmenlik okuyorum, sürekli kağıtlara dokunmam gerekiyor" diyen Aytın, terleme nedeniyle birçok şeye dokunmaktan çekindiğini, ancak ameliyatla bu korkusunu yendiğini ve artık her şeye rahatlıkla dokunabildiğini belirtti. Operasyon öncesinde herhangi bir korku yaşamadığını, aksine bu değişime çok hazır olduğunu da sözlerine ekledi.
Yüzde 98 başarı oranı ve yan etki uyarısı
İzmir Şehir Hastanesi Göğüs Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Banu Yoldaş, "hiperhidroz" ameliyatları hakkında önemli bilgiler verdi. Haftada 3-4 hastaya benzer operasyonlar gerçekleştirdiklerini belirten Doç. Dr. Yoldaş, aşırı terlemenin çocukluktan gelen ve genetik geçişli olabilen bir durum olduğunu, toplumda sanılandan daha yaygın görüldüğünü vurguladı.
Ameliyatın teknik detaylarına değinen Yoldaş, "Ameliyatla göğüs kafesinin içinden geçen sinirin ele ve koltuk altına giden bölümünü kesiyoruz. O bölgenin terlemesine etki eden sinir alanına müdahale ediyoruz ve ellerin tamamen kuru hale gelmesini sağlıyoruz" dedi. Bu operasyonlarda yüzde 95 ila 98 gibi oldukça yüksek bir başarı oranı elde ettiklerini ifade eden uzman doktor, aşırı terlemenin sadece fiziksel değil, kişinin ruhsal durumunu, iş ve sosyal ilişkilerini de olumsuz etkileyebilen önemli bir sağlık sorunu olduğunun altını çizdi.
Doç. Dr. Yoldaş, ameliyatın potansiyel yan etkileri konusunda hastaları mutlaka bilgilendirdiklerini de belirtti. En sık görülen yan etkinin "reaktif terleme" olduğunu, yani vücudun başka bir bölgesinde refleks olarak terleme gelişebileceğini ve bu riskin göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti.
