İzmir'in güçlü kalemi Hasan Tahsin Kocabaş İzmir yerel medyasında yaşanan değişime dikkat çekti. 30 yıllık meslek geçmişini hatırlatan Kocabaş Radyo Ege'de büyük bir merakla takip edilen 90 Saniye programında yaşanan değişimden duyduğu rahatsızlığa vurgu yaptı.
İşte Hasan Tahsin Kocabaş'ın açıklamaları...
YUVAM İZMİR BASININA NELER OLUYOR?
Bugün dertleşelim 90 saniye...
Kendimi bildim bileli gazeteciyim. Sınavlarını kazandığım TRT Haber merkezinden bir anda ve torpilim yok diye kovuldum... Sonra HBB TV yıllarım ardından Star ve İzmir’e dönüş... 1993 eylülünden bu yana İzmir’de sokak gazeteciliği yapıyorum. Kendini egemen gören kim varsa hep savaş açtım, kazandım mı bilmiyorum ama ilk büyük darbemi bir meslektaşımdan 2006’da sonra yine meslektaşlarımdan 2009’da ve en son da 2014’de bir iktidar ve fetö kumpasından yedim. Eski başkan, ağabeyim dediğim Aziz Kocaoğlu dışında bana bu yediğim darbelerde meslek örgütüm de pek cok meslektasim da asla yanımda durmadı. Hatta başka danışmanı olduğum yıllarda, özellikle basın müzesine ciddi sahip çıkmam bile bazı mihrakların saldırılarına neden oldu. Atilla Sertel sayesinde girdiğim Gazeteciler Cemiyeti ile şimdi ciddi fikir ayrılıklarım var. Çünkü yaşı neredeyse 200 olan İzmir basınının gerçek hastalıklarını teşhis etmek istemiyorlar şu anki yönetim.
Burada sürem kısıtlı, sizden istediğim sonmühür com adresindeki yeni yazımı okuyun, başlık orada da aynı. Çünkü bir amaç unutuldu bir soru da cevapsız bırakılıyor.
İzmir basınının çıkış amacı İzmir halkını muhatap almaktı... Soru ise gazete neden yayımlanır televizyon ve radyo neden yayın yapar? Şimdi dediğim siteye gidin ve devamını okuyun...
Çünkü İzmir gibi İzmir basını da adeta İzmir dışı güçlerin işgali altında belki de! Ve ben de sessiz kalmayacağım!
Hasan Tahsin Kocabaş'ın bu haftaki yazısını okumak için tıklayın...