İzmir'in bir zamanlar 4 televizyon kanalına sahip olduğunu hatırlatan usta gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş mesleğe verdiği 35 yılın ardından gelinen noktanın hayal kırıklığı yarattığına işaret etti.
İşte Radyo Ege'de 90 Saniye programında Hasan Tahsin Kocabaş'ın açıklamaları...
BİR YANDA MESLEĞİM, BİR YANDA KENTİM...
Bir yanda mesleğimin karanlık gidişatı bir yanda “demokrasi” sınavı olan yerel seçimin aksak ayak sesleri.
İnanın hangi konuya ne kadar kafa yoracağımı bilemiyorum.
Kısa aralıklarla da olsa hayatımın 35 yılına yakın zamanını televizyon haberciliğine verdim. Çoğunlukla da İzmir yerelinde. Haber nasıl hazırlanır, nasıl yazılır, kayıt hangi kurallarla yapılır, kurgu, montaj, anons biliyorum. Haber nasıl izletilir, nasıl tanıtılır onları da biliyorum. Mesleğimin tek muhatabının, izleyiciler ve okurlar olduğuna hem bilgiyle hem de deneyimle inanıyorum. Dün 10 Ocak’tı, mesajların içeriğinde hep siyaset vardı. Oysa bir gazete ya da televizyon çıkıp da ne kadar okunup izlendiklerini, halkın ne okumak ve izlemek istediğini merak bile etmediler. Bundan 15 yıl önce 4 izlenen televizyona sahip İzmir’in şimdi izlenen tek ekranının bile olmayışı dikkat çekmiyor. Gazeteler, kerameti kendinden menkul İstanbul ekranlarında on saniye çıktıklarında havaya giriyor, meslek örgütlerim bile kıblelerini kentin halkına ve mesleki dinamiklere değil, İstanbul ve Avrupa’ya çevirmiş… Gerçekleri söyleyenlerse adeta aforoz edilmiş. Şimdi, söyleyin böyle bir ortamda 10 Ocak’a “bayram” demek mesleki anılarla dalga geçmek değil midir?
Gelelim seçim ve adaylara. 25 yıldır İzmir’e egemen CHP, kendi kafasından sırat köprüsüne yaklaştı. Özgür Ekrem ikilisiyle şahsi taraftarları, anlaşılmaz bir kinle İzmir’e dayatma peşindeler. Bugün yarın İzmir’in büyük başkan adayı netleşecek. Tabii bu ikilinin kaderleri de…
Ne diyeyim, Uyan Uyan Gazi Kemal, uyan da bak partin ne halde?
Ne mutlu Türküm diyene...
