İzmir'in cesur kalemi Hasan Tahsin Kocabaş cumhuriyetin 100.yılına yakışan bir tablo için ne yapılması gerektiği konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Radyo Ege'de 90 Saniye programında konuşulmayanları gündeme taşıyan Hasan Tahsin'in dikkat çekici tespitleri şöyle...
FARKINDA MISINIZ GERÇEKTEN?
İçim içime sığmıyor... Ama aynı zamanda her an kahroluyorum... Biz kimiz, neredeyiz, hangi ülkenin yurttaşlarıyız diye... Anlam veremiyorum bu coşkusuzluğa, heyecansızlığa... Bindiğim otobüste, metroda, takside, yürürken, kahvede çay içerken aranıp duruyorum 100. Yıl vurgusu... Reklam kokan birkaç girişim dışında, siyasi rant kokan bir kaç icraat dışında, şöyle içimizden gelen, heyecanıyla bizi uçuran bir hava yok... Evet ekonomik sorunlarımız çok ama çok fazla, zengin küstahlaşırken semirirken daha fazla, fakir ve yeni fakir adayları yaşamla boğuşuyor... Gençlerde gözle görülür bir buhran ve kimlik sorunu, emeklilerde onca deneyimlerine karşı umutsuzluk... Basında dibine kadar korku ve Avrupa taklitçiliği...
Ama Türkiye Cumhuriyeti... Yani bizim biricik Cumhuriyetimiz 100 yaşında 100... farkında mısınız baylar bayanlar? Bizim Cumhuriyetimiz, İngiliz’in Ortadoğu’da uydurduğu kuklalar gibi değil... Biz Türk Milletiyiz millet... Kula kulluk etmeyen yurttaşlarız... Biz tarihin en eski milletlerinden biriyiz, birileri gibi kabile kafasıyla cahillere tapan yığınlar değiliz.
Burnumuzun dibinde hala huzursuzluklar, dökülen kanlar, verilen canlar varsa onların Mustafa Kemalleri olmadığındandır... İstiklal Harbi olmasaydı, Mustafa Kemal Paşa zafere ulaştırmasaydı bugün hangi durumda olurduk düşünsenize baylar bayanlar!
Her yere yazılmalıydı 1923 – 1938 mucizesi... Onca devrim, sosyal hayatın özgürleşmesi, eğitimden sağlığa kalkınma, sanayi hareketleri yurdun her mahallesine yazılmalıydı... Okullarda ilk ders CUMHURİYET olmalıydı... Abuk sabuk konserler, herşeyologların papağanlıkları değil, gençlerin haykırışları kaplamalıydı her yeri...
Oysa... İşte bu hafta anlatacağım bu oysaları...
Ne Mutlu Türküm Diyene
