Son Mühür / Yağmur Daştan - Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER), EYT düzenlemesinin dışında kalan ve 8 Eylül 1999 sonrası sigortalı olan milyonlarca çalışanın yaşadığı hak kaybına dikkati çekerek kademeli emeklilik taleplerini günden güne ses yükseltiyor. EMADDER İzmir İl Temsilcisi Özgür Gürhan ile ‘Kademeli Emeklilik’ çıkmazını ve milyonlara varan mağduriyeti konuştuk. “Ülkenin üvey evladı olduk” mesajı veren Gürhan, kademeli emeklilik sistemini ve içinde bulundukları zorlu durumu Son Mühür okurları için anlattı.
“81 ilde hızlı şekilde örgütlendik”

Derneğin kuruluş amacı ve verdikleri mücadeleyi anlatarak açıklamalarına başlayan Gürhan, “8 Eylül 1999 öncesi SGK girişi olan kişilere yaş şartsız emeklilik hakkı verildi fakat 8 Eylül 1999 sonrasında ve 1 Mayıs 2008 tarihine kadar SGK girişi yapılan kişilere kadınlarda 58 erkeklerde 60 yaşında emekli olacakları bildirildi. Oysa ki 1 Mayıs 2008 tarihinden sonra için de bir kademeli sistem var. Bu arada kalan “2000’liler” adı verilen grupta 14 ila 20 yıl emekliliğin geç yaşanması ve hak kayıpları nedeniyle 6 Şubat 2023 tarihinde derneğimizi kurduk ve hızlı şekilde örgütlendik. Şu anda 81 ilde örgütlenmemiz ve yaklaşık 12 bin üyemiz var. Ailelerle birlikte 10 milyonu aşkın kişiye hitap ediyoruz; bu tarih aralığında SGK girişi yapılmış kişi sayısı 4 buçuk milyon seviyesinde. Hala farkında olmayan bir kitle de var. Örneğin, 2005 tarihinde SGK girişi yapılmış kişiler şimdilik derneğimize pek katılmıyor. Oysa emeklilik yaşının 65 yerine 52–53 seviyelerine çekilebileceğini bilseler… Amacımız, mağdur kişiler olarak tek çatı altında birleşmek ve tek yürek şekilde mücadele vermek” diye konuştu.
“Ciddi bir adaletsizlik oluşuyor”

“Siyasi parti hızıyla örgütleniyoruz fakat siyaset üstü bir derneğiz” mesajıyla sözlerine devam eden Gürhan, “Mağduriyetimiz ilk olarak EYT Yasası’nın çıkmasından sonra oluştu. Cumhurbaşkanımız’ın 28 Aralık 2022 tarihinde yaptığı açıklama doğrultusunda, yaş şartsız olarak düzenlenen kamuoyunda “EYT Yasası” olarak bilinen 7438 sayılı yasa sadece 8 Eylül 1999 öncesi girişi olan çalışanları kapsayan bir yasa olarak düzenlendi. Bir tarih baz alınarak çalışanlar kapsam içi ve kapsam dışı şeklinde bir ayrıma maruz kaldı. Yasa çıkmadan önce akranlarımızla aramızda olan emeklilik yaş farkı 2 ila 3 yaş seviyesindeydi. Asla EYT karşıtı olmadığımızı söylemek istiyorum. O kitlenin hakkı verilirken bizim mağduriyetimiz hesaplanmadı ve bir anda 14 yılı aşkın sürelere ulaştı ve ciddi bir adaletsizlik oluştu. En büyük mağduriyetimiz bu. Kendimden örnek verecek olursam; benim küçük kardeşim benden önce emekli oldu. Çevremde de birçok kişi benzer bir durum yaşıyor ve hatta baskılardan dolayı işten ayrılmak zorunda kalıyor. Bizler duruma düşerken, emeklilik hakkı kazananlar işsiz kalma endişesi yaşamadan düzenli gelir ve sağlık haklarına sahip ayrıcalıklı bir sınıf oluşturdu. EYT ile emekli olan kişi hem çalışma maaşı alıyor hem emekli maaşı alıyor hem de diğer yan haklardan faydalanıyor. Bunların ne yazık ki hiçbiri bizde yok. Dolayısıyla ciddi mağduriyet yaşayan 4 buçuk milyonluk bir kitleyiz. Ailelerimizle de birlikte ciddi bir oy kitlesi oluşturuyoruz. Mağduriyetimizin giderilmesi için dört bir yana haykırarak yetkililere sesimizi duyurmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Dünyada her yerde bu sistem geçerli”

EYT Yasası ile bir gün, bir hafta, bir ay gibi iş başlangıcı nedeniyle birçok kişinin emeklilik hakkına eriştiğini ancak kendilerinin sadece 1 gün ile yıllar kaybettiğini aktaran Gürhan, şunları söyledi: “Çok trajikomik bir örnek var: İki arkadaş genç yaşlarda aynı fabrikaya işçi olarak çalışmaya gidiyor. Bir arkadaş sabah vardiyasında işe başlıyor, girişi 8 Eylül 1999’da SGK’ya bildiriliyor. Diğer arkadaş ise çalışmaya akşam vardiyasında başlıyor ve girişi 9 Eylül 1999’da yapılıyor. Aynı gün işe başlayan kişi dahi 14 yıl fark ile emekli oluyor. Bunun gibi yan yana çalışan çok arkadaş böyle bir sorun yaşıyor. Emeklilik sisteminde bir kişi belli bir yılı doldurur, belli bir prim günü öder ya da belli bir yaşa kavuştuktan sonra emeklilik hakkı elde eder. Dünyada her yerde de bu sistem geçerlidir. Ancak bizde belirlenen tarih sonrası bıçak gibi kesilen bir durum söz konusu. Biz tamamen ülkenin üvey evladı konumunda kaldık. Bu yasa ile bireyler arasındaki “Anayasal Eşitlik” ilkesi ihlal ediliyor. Unutulmamalı ki sosyal güvenlik haklarının korunması güvenli çalışma hayatının teminatıdır. Emeklilikte adalet beklentimiz, EYT şartlarında emeklilik talebi olmayıp, adil, makul ve ölçülü bir kademeli geçiş takvimin uygulanarak adaletin sağlanması.”
“İzmir’de bizi tanımayan siyasi yok”

EYT gibi hemen havuza dahil olma gibi bir taleplerinin olmadığını sadece hak kayıplarının kademeli olarak giderilmesi gerektiğini söyleyen Gürhan, Anayasa’da ‘Akranlar arasında maksimum iki yıl yaş şartı olmalıdır’ kararının da uygulanmadığını dile getirdi. Verdikleri mücadeleyi sahalarda da yürüttüklerini söyleyen Gürhan, geçtiğimiz günlerde İzmir’de düzenledikleri basın açıklaması ile mücadelelerini haykırdıklarını belirtti. “İstanbul’da üç, Ankara’da ve Bursa’da birer kez olmak üzere toplamda beş tane büyük miting düzenledik. Şimdi de 14 Aralık’ta Kadıköy’de büyük bir basın açıklaması yapacağız” sözleriyle devam eden EMADDER İzmir Temsilcisi, “İzmir’den Kars’a kadar her yerdeyiz. İzmir’de şu anda 600’ün üzerinde dernek üyemiz var. Kentimizde ‘Kademeli Emeklilik’ sistemine dahil olan kaç kişi var ne yazık ki bu bilgilere henüz tam bir şekilde ulaşamadık. Sosyal medya üzerinde çok etkin bir grubuz, her yerde sesimizi gür bir şekilde duyurmaya çaba gösteriyoruz. Bizi duyan kişiler ve siyasi gruplar yanımızda. Sesimizi duyup bizi görmek istemeyenler de karşımızda duruyor. Biz hakkımızı elde edene kadar herkese ulaşmaya, derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. İzmir’de şu anda bizi tanımayan bir siyasi yok. Derneğimizin ismini duyduklarında bizlere daha farklı bakıyorlar” dedi.
“Adaletin gecikmemesini istiyoruz”

Son olarak, “Biz bu yasanın seçim döneminde çıkarılacağına eminiz” sözleriyle devam eden Gürhan, “Fakat kaybedilen hak ve adaletin gecikmesi kabul edilir bir durum değil. Biz hakkımızın gecikmemesini bekliyoruz. O yüzden seçimleri beklemeden bu yasanın gündeme gelmesi gerektiğini söylüyor ve hiç kimse tarafından siyaset malzemesi yapılmak istemiyoruz. Bugüne kadar pişmiş tavuğun başına gelmeyenler bizim başımıza geldi ancak talihimizin artık dönmesi gerekiyor. SGK ve TÜİK verileri, emeklilik sisteminin finansal sürdürülebilirliği açısından olumlu bir tablo çiziliyor. Sistemin gelir - gider dengesi istikrarlı şekilde iyileşiyor, kayıtlı sigortalı çalışan sayısı artıyor. Ancak, ülkemizde emeklilere yönelik sosyal güvenlik harcamalarının GSYH içindeki payı düşüyor. Türkiye, uluslararası düzeyde emeklilere yapılan sosyal güvenlik harcamaları bakımından da oldukça düşük bir seviyede yer alıyor. Bu veriler ışığında emeklilikte adaleti sağlayacak kademeli emeklilik düzenlemesi yapılması için kaynağın mevcut olduğunu ancak bunun yasa yapıcı tarafından bir tercih yapılması gerektiğini açıkça belirtiyoruz. Emeklilikte kademe düzenlenmesi geciktirilmeden hayata geçirilmeli; bu adaletsizlik artık giderilmeli” diye konuştu.





