Son Mühür/Sercan Engerek- Zeytinliklerin madencilik faaliyeti için “taşınmasını” öngören yasaya karşı Anayasa Mahkemesi’nde açılan davaya Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) ile Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) müdahillik başvurusunda bulundu. Başvuru dilekçesinde Muğla'da Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerini işleten şirketler için özel kanun çıkarıldığı belirtildi.
Kamuoyunda “işgal yasası” adıyla da anılan, zeytin ağaçlarının madencilik faaliyeti için yerinden sökülmesini içeren “7554 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un yürürlüğünün durdurulması ve iptali için CHP’nin de içinde olduğu 12 partiden 260’ın üzerinde milletvekili geçen eylül ayında AYM’ye başvurdu.
Geri dönüşü olanaksız yıkımlara yol açacak
146 ekoloji, emek ve demokrasi grubunun katılımıyla yürütülen “Toprağımızı Vermiyoruz” kampanyasının çağrısıyla, başvuru sırasında ekoloji örgütleri ve imzacı milletvekilleri, AYM’ye davayı ivedilikle ele alması ve yürürlüğü durdurma kararı vermesi çağrısında bulunmuştu. AYM başvurunun ilk incelemesini 8 Ekim 2025 tarihinde yapacağını resmî sayfasından duyurdu.
Davaya EGEÇEP, KARDOK, MUÇEP davacılar yanında katılma isteminde bulundu. İzmir İdare Mahkemesine yapılan başvuruda “7554 Sayılı Kanun’un Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu çevre koruma sözleşmelerini, Anayasa ve koruma yasaları ile doğa yasalarını yok saydığı, müşterek doğal varlıklara fütursuzca saldırıların önünü açtığı, yasanın getirdiği düzenlemelerin geri dönüşü olanaksız ekolojik yıkımlara yol açacak nitelikte olduğu, davanın sonucunun başvurucuların kuruluş amaçları doğrultusunda yapacakları hukuksal başvuruları derinden etkileyeceği belirtildi.

“Zeytin Kanunu'nu adres teslim delme girişimi”
Yasanın 11. maddesiyle Maden Kanunu’nun düzenlediği belirtilen başvuru dilekçesinde çıkarılan yasa “Zeytin Kanunu'nu adres teslim delme girişimi” olarak nitelendirildi.
Başvuru dilekçesinde “Yatağan Termik Enerji Üretim AŞ ile Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerini işleten Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ için özel kanun çıkarıldığı” vurgulanarak şöyle denildi:
“Akbelen’deki zeytinlikler için 1 Mart 2022 tarihinde Maden Yönetmeliği’nde yapılan ancak Danıştay tarafından iptal edilen Zeytincilik Kanunu’nu delme girişimi bu kez yasayla yapılmak istenmektedir. Zeytinleri sökerek ya da es değer zeytin bahçesi yapılmak suretiyle linyit madenciliği yapılabilecektir. Kanuna koordinatları ve krokisi eklenerek Akbelen ve Yatağan’daki linyit kömürü çıkarmayı engelleyen zeytinlerden kurtulmaya çalışılmaktadır. Yatağan Termik Santralini işleten Yatağan Termik Enerji Üretim A.S. ile Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerini işleten Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.S için özel kanun çıkarılmıştır. Yasayla 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un zeytinlikleri koruyan 20.maddesi delinmektedir.”

“Kanun çevre koruma sözleşmelerini yok sayıyor”
Konuyla ilgili olarak Toprağımızı Vermiyoruz Kampanyası da açıklamada bulundu. Açıklamada yürürlüğü durdurma ve iptali istenen 7554 sayılı Kanun’un Türkiye’nin taraf olduğu çevre koruma sözleşmelerini ve Anayasal güvenceleri yok saydığına dikkat çekildi.
Yasanın getirdiği düzenlemelerin, geri dönüşü olmayan ekolojik yıkımlara yol açacağı belirtilen açıklamada “Anayasa ile güvence altına alınan bilgiye erişim, karar süreçlerine katılım ve yargı yoluna başvuru hakkını ortadan kaldırarak demokratik hakları da fiilen askıya almaktadır. Bu nedenle AYM’nin vereceği karar, yalnızca hukuki değil, doğrudan halkın sağlıklı yaşam hakkını olumlu ya da olumsuz yönde etkileyecek tarihsel bir karar olacaktır” ifadeleri kullanıldı.





