Son Mühür- Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesindeki Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), sosyal medya platformlarında gündeme gelen "Türkiye’nin buğdayda ithalata bağımlı hale geldiği, rekoltenin 18 milyon ton olduğu ve 7–10 milyon ton buğday ithalatı yapılacağı" yönündeki paylaşımların gerçeği yansıtmadığını duyurdu. DMM, söz konusu iddiaları "açık bir dezenformasyon" olarak nitelendirdi.
Türkiye buğday üretiminde kendine yeterli
Açıklamada, Türkiye’nin buğday üretiminde kendine yeterli olduğu vurgulandı. Yıllık üretimin, iklim koşullarına bağlı olarak değişmekle birlikte ortalama 20–21 milyon ton seviyesine ulaştığı belirtildi.
2025 yılı için kuraklık yaşanmasına rağmen rekoltenin 19.6 milyon ton olarak tahmin edildiği kaydedildi. Ayrıca Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) stoklarının da iç piyasaya yönelik regülasyonlarda önemli rol oynadığı ifade edildi.
İddiaların aksine arz açığı bulunmuyor
İç tüketimin 19–20 milyon ton civarında olduğuna dikkat çeken DMM, bu veriler ışığında herhangi bir arz açığının söz konusu olmadığını vurguladı. Kamuoyunun yanlış bilgilendirildiği ve gereksiz endişe yaratıldığına dikkat çekildi.
İthalat, ihracat odaklı yapılıyor
Buğday ithalatına dair verilerin kamuoyunda yanlış yorumlandığına değinen açıklamada, ithalatın büyük ölçüde Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında gerçekleştirildiği ifade edildi.
İthal edilen buğday; un, makarna, bulgur gibi ürünlere dönüştürülerek ihraç ediliyor ve ülke ekonomisine döviz girdisi sağlanıyor.
Tarihi karşılaştırmalar yanıltıcı
Açıklamada ayrıca, Cumhuriyet’in ilk yıllarıyla yapılan verim karşılaştırmalarının manipülatif olduğu belirtildi. 1938–1942 döneminde dekar başına 93 kilogram olan verimin, günümüzde 300 kilogram seviyesine yükseldiği hatırlatıldı.
Resmi açıklamalara dikkat çağrısı
DMM, kamuoyunun yanıltıcı bilgiler yerine Tarım ve Orman Bakanlığı gibi resmi kurumlardan yapılan açıklamalara itibar etmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin un ihracatında dünya lideri, makarna ihracatında ise ikinci sırada olduğunun altı çizildi.
