Son Mühür- Başta İstanbul olmk üzere Marmara'yı etkileyebilecek yıkıcı bir deprem tartışmalarının sürdüğü dönemde deprem bilimci Prof. Dr. Osman Bektaş'tan rahatlatan bir açıklama geldi.
''Bugün Marmara'da deprem tahminlerinin esasını tartışmalı tarihsel depremlerle, ABD'li jeofizikçi ve deprem bilimci Tom Parsons'un 2004 tarihli istatiksel makalesi oluşturur'' diyen Prof. Dr. Osman Bektaş,
''Oysa Ana Marmara Fayının mevcut deprem bütçesini belirleyen (ayın üreteceği deprem gerilmesinin büyüklüğü ) modern yöntem bulgularından neden yeterince bahsedilmez?'' diye sordu.
Almanların ve Japonlar'ın çalışmaları...
''Kilitli fay segmentleri gerilme biriktirirken, creep yapan, fay segmenti de deprem gerilmesi harcar'' hatırlatmasında bulunan Prof. Bektaş,
sorularına ''Almanların 2017 de başlattığı, Japonların 2019 devam ettirdiği 2023 uluslararası creep makaleleri neden gündeme gelmez?'' sözleriyle devam etti.
''Zayıf fay yapısal özelliği ve içerdiği akışkanlar nedeniyle biriktirdiği stresi ani ve şiddetli depremle (büyük ivme) salıvermez.

Aksine, uzun süreli, yavaş ve sürekli deformasyon şeklinde salıverir (düşük ivme).'' vurgusunda bulunan Prof. Bektaş,
''Bu nedenle, genel olarak sığ ve derin creep yapan Ana Marmara Fayında meydana gelebilecek bir kırılma olayının süresi geleneksel depremlere kıyasla çok daha uzun olacaktır ( 2025 Silivri M6,2 depremi).
Bu özellik, Olası İstanbul depreminde beklenen yıkımı azaltabilecektir.'' değerlendirmesinde bulundu.





