Son Mühür- Manisa Şehir Hastanesi’nde görev yapan Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cevat Çelenk, çocukluk çağında sıkça karşılaşılan ancak genellikle ihmal edilen burun tıkanıklığı sorununun, eğitim hayatı üzerindeki yıkıcı etkilerine dair kapsamlı bir bilgilendirme paylaştı. Birçok ailenin "geçici bir şikâyet" olarak gördüğü bu durumun, aslında çocukların akademik performansından psikososyal gelişimine kadar pek çok alanda derin izler bırakabileceğini vurgulayan Dr. Çelenk, ebeveynleri çocuklarının nefes alışverişlerini yakından gözlemlemeye davet etti.

Sadece bir nefes problemi değil: Uyku Kalitesi ve günlük yaşam

Burun tıkanıklığının klinik başvurular arasında en üst sıralarda yer aldığını belirten Op. Dr. Cevat Çelenk, bu problemin sadece fiziksel bir zorlukla sınırlı kalmadığını ifade etti. Çocuklarda ağız açık uyuma, şiddetli horlama ve uykuda solunumun durması olarak bilinen "uyku apnesi" gibi durumların tabloya dahil olması, dinlendirici bir uyku sürecini imkânsız hale getiriyor. Gece boyunca kaliteli oksijen alamayan ve uykusu bölünen çocukların, ertesi güne yorgun ve bitkin başladığını hatırlatan Çelenk, bu kronik yorgunluğun okul hayatındaki verimliliği doğrudan baltaladığının altını çizdi.

Dikkat eksikliği ve akademik düşüşün gizli Nedeni

Haberin en çarpıcı detaylarından biri, burun tıkanıklığının doğrudan bilişsel fonksiyonlar üzerindeki olumsuz etkisi oldu. Yapılan bilimsel araştırmalara atıfta bulunan Dr. Çelenk, solunum güçlüğü çeken çocuklarda odaklanma, algılama ve dikkat süresiyle ilgili problemlerin çok daha yoğun yaşandığını kaydetti. Sınav anında yeterli hazırlığa sahip olsa dahi, nefes problemleri nedeniyle konsantrasyonu dağılan çocukların potansiyellerinin altında performans sergilediği görülüyor. Bu durum, uzun vadede çocuğun özgüvenini zedelerken akademik başarı sıralamasında da geriye düşmesine neden oluyor.

Devamsızlık ve sık tekrarlayan hastalıklar döngüsü

Okul başarısını etkileyen bir diğer dolaylı faktör ise sağlık kaynaklı devamsızlıklar olarak öne çıkıyor. Burun tıkanıklığı yaşayan çocukların üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı daha savunmasız olduğunu belirten Uzman Doktor Cevat Çelenk, bu çocukların yaşıtlarına kıyasla daha sık hastalandığını ifade etti. Eğitim sürecinin sık sık raporlar ve hastalık izinleriyle kesintiye uğraması, öğrenme bütünlüğünü bozarak çocuğun derslerinden geri kalmasına ve sınıfla olan bağının zayıflamasına yol açan önemli bir engel teşkil ediyor.

Sosyal dışlanma ve psikolojik etkiler

Meselenin bir diğer boyutu ise sınıf içindeki sosyal dinamikler olarak karşımıza çıkıyor. Sürekli burnunu çekmek zorunda kalan veya burundan gürültülü nefes alan çocukların, akranları arasında zorbalığa uğrama veya sosyal ortamlardan dışlanma riskiyle karşı karşıya kaldığını dile getiren Çelenk; bu durumun çocukta içe kapanma, huzursuzluk ve aşırı sinirlilik gibi davranış bozukluklarını tetikleyebileceğini söyledi. Hem ruhsal gelişim hem de okul huzuru açısından bu faktörlerin göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulandı.

Aileler için çözüm yolu ve uzman desteği

Sonuç olarak burun tıkanıklığının, çocuğun geleceğini şekillendiren okul yıllarında çok yönlü bir engelleyici faktör olduğu açıkça görülüyor. Op. Dr. Cevat Çelenk, ailelerin bu sorunu sadece "basit bir burun akıntısı veya tıkanıklığı" şeklinde değerlendirmemesi gerektiğini, meselenin çocuğun yaşam kalitesiyle doğrudan ilgili olduğunu belirtti. Eğitimde fırsat eşitliği ve sağlıklı bir gelişim süreci için, benzer şikâyetleri olan çocukların vakit kaybetmeden bir kulak burun boğaz uzmanı tarafından muayene edilmesi, kalıcı ve etkili çözümlerin üretilmesi noktasında hayati önem taşıyor.

Kaynak: Bülten