Son Mühür / Atakan Başpehlivan Cumhuriyet Halk Partisi Emek Büroları, yayınladıkları açıklamada geçtiğimiz Müstakil İş İnsanları Derneği’nin yaptığı ‘zorunlu eğitimin istihdama engel oluyor’ çıkışına tepki göstererek, konuyla ilgili ilgili iktidarı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı eleştiren bir açıklama yayınladı.

CHP Emek Büroları: Endişeyle takip ediyoruz

Eğitim sisteminin piyasanın beklentilerine göre şekillenemeyeceğinin altını çizen CHP Emek Büroları, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın liselerde zorunlu eğitimi 2 yıla indirme tasarısını endişeyle takip ediyoruz. Bu düzenlemenin MÜSİAD’ın ‘zorunlu eğitimin istihdama engel olduğu’ yönündeki açıklamasının hemen ardından gündeme gelmiş olması ise daha da kaygı verici bir durumdur. Keza Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Bir-Sen tarafından açıklanan saha araştırması da bu politik tercihin bir uzantısıdır. Söz konusu araştırma, eğitimde niteliği öncelemek yerine, çocukları işgücü piyasasına daha erken sürede sürme anlayışını meşrulaştırma gayretidir.

Lise son sınıfın ‘gereksiz’ ilan edilmesi, zorunlu eğitimin ‘istihdama engel’ olarak tanımlanması, öğrencilerin üniversiteye ya da hayata hazırlanmalarının önüne geçilerek bir an önce işçileştirilip piyasanın ihtiyaçlarına göre şekillendirilmelerinin istendiğini ortaya koymaktadır. Bu yaklaşım, çocuklarımızın haklarını gözetmeyen, sermayenin taleplerini önceleyen bir zihniyetin yansımasıdır. Önceliğimiz, çocuklarımızın eşit, nitelikli ve güvenli bir eğitim hakkına tam erişimidir.

Eğitim sistemi, piyasanın beklentilerine göre şekillenemez; kamusal haklara ve çocukların çok yönlü gelişimine dayanarak yeniden kurulmalıdır. Bu girişimler, MESEM’lerle yolu açılan çocuk işçiliğinin giderek derinleştirilmek istendiğinin kanıtıdır. Sermayenin ucuz, güvencesiz ve itaatkar işgücüne olan talebi, çocuklarımızın eğitim hakkının önüne konmaktadır. Bu girişim, çocuklarımızın geleceklerini kurma çağında eğitim olanaklarından koparılarak sefalet koşullarına mahkum edilmesi anlamına gelmektedir.” ifadelerini kullandı.

"MESEM’ler gibi pedagojik bir ihtiyaç değil politik bir tercihtir"

Son olarak, zorunlu eğitimin süresinin düşürülmesinin özellikle dezavantajlı çocukların okulu bırakmasına neden olacağını vurgulayan CHP Emek Büroları söz konusu açıklamada şu cümlelere yer verdi: “Bu, tıpkı MESEM’ler gibi pedagojik bir ihtiyaç değil politik bir tercihtir. İktidarın, yoksul çocuklarını yine yoksulluğa, güvencesizliğe ve ucuz işçiliğe daha en başından mahkum eden tutumunun bir göstergesidir. Toplumsal eşitsizlikleri azaltmakla yükümlü devletin, bu eşitsizlikleri kalıcılaştıran ve derinleştiren girişimlerde bulunması kabul edilemez.

Zorunlu eğitimin süresini düşürmek, özellikle yoksul, kırsal ve dezavantajlı bölgelerde çocukların daha erken yaşta okuldan ayrılarak işçiliğe mecbur bırakılması anlamına gelecektir. Kız çocuklar içinse doğrudan eğitimden koparılmak ve eve kapatılmak ihtimalini taşımaktadır. Zorunlu eğitimi kısaltmak, çocukları hem toplumsal yaşamda hem de üretim alanında cemaat ve tarikat yapılanmalarına açık hale getirecektir.”

Muhabir: ATAKAN BAŞPEHLİVAN