Son Mühür / Arif Enes Durak - İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde örgütlü yaklaşık 23 bin işçinin toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşı sağlanamaması üzerine başlattığı grev nedeniyle kentte çöplerin toplanamamasına İzmirlilerin tepkilerine neden olurken, yaşanan sürece İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay el attı.

Sendika temsilcilerinin çöplerin toplanmamasına izin vermemesine tepki gösteren Başkan Tugay, kurmayları ile birlikte Kordon'da çöp topladı. Cemil Tugay'a Kordon'da; Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Başlçova Belediye Başkanı Onur Yiğit, Narlıdere Belediye Başkanı Erman Uzun, Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, Menderes Belediye Başkanı İlkay Çiçek de eşlik etti.

"Ben bu şehrin belediye başkanıyım"

Son Mühür’e özel açıklamalarda bulunan Başkan Tugay, grev hakkına saygılı olduklarını ancak çalışanların, temizlik yapmak isteyen personelin önünü kesilmesini ve İzmirlinin mağdur edilmesini kabul etmeyeceklerini belirterek, “Ben bu akşam böyle bir temizlik için planlama yapmamıştım. Kordon’da otururken bu çöp birikintilerini görünce ben buna izin veremem ben bu şehrin belediye başkanıyım dedim. Şuna itirazım var. İnsanlar greve gidebilir, kimse bir şey diyemez ama grev yapan insan çalışmaz, iş yerini terk eder. Çalışmak isteyeni, görevini yapanı tehdit edemez" dedi.

"Tehdit etmek asla kabul edilebilir değil"

Tugay, grevdeki çalışanların yalnızca kendi grev haklarını değil, çalışmak isteyenlerin de haklarını gasp ettiğini belirterek, “Bizim bu arkadaşların grevden anladığı şu; grev yapmayan işçilere ya da diğer belediye personeline engel oluyorlar. Günlerdir buna engel oluyorlar. Bu kanunsuz, bu hukuksuz, bu suç. Çalışmamak haklarıdır, greve gitmek haklarıdır ama temizlik yapmaya çalışanlara engel olmak hele hele tehdit etmek asla kabul edilebilir değil.” ifadelerini kullandı.

Cemil Tugay Sendikaya Ateş Püskürdü Bu Kentin Hakkını, Hukukunu Yedirmem! (1)

"İşten bile atılabilirler..."

Sendikanın kendisini grev kırıcılığı ile suçlamasına da sert tepki gösteren Tugay, bu kavramın yasal karşılığı olmadığını ifade ederek, “Grev kırmak ne demek? Grev, işini terk etmek, işi bırakmak demektir. Bu arkadaşlar sahayı temizlemeye çalışan, greve katılmayan insanları tehdit ederek engellemeye çalışıyor. Grev kırıcılık diye bir şey yok. Bu hukuki bir terim değil, kendi içlerinde çıkardıkları bir kavram. İş yerinde çalışan insanları taciz edemezler, tehdit edemezler bunun karşılığında işten bile atılabilirler. Herkes grev yapma hakkına sahiptir, grev yapıyorsa kalkıp evine gidecek, iş yerinde bile durmayacak. Bilmeyen açsın okusun. Bunların doğrusunu öğrensin ona göre davransın" dedi.

“Bu kentin hukukunu kimseye çiğnetmem”

Cemil Tugay, grev sürecine rağmen kamu hizmetlerinin aksatılmaması gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Herkesin hakkına, hukukuna saygılıyız ama bu kentin hakkını hukukunu yedirmeyiz. Ben size çok iyi bir maaş teklif ediyorum ama siz anlaşmıyorsunuz, burada sorumluluk size ait. Ben size belediyede olmayan bir parayı veremem."

İdari ve hukuki yaptırım uyarısı

Grev nedeniyle İzmirlilerin mağdur edilmesi devam ederse her türlü yasal haklarını kullanacaklarını ifade eden Başkan Tugay, “Bundan sonra biz, hukuken ve idari olarak yapmamız gereken her şeyi yapacağız. Asla, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde hiçbir yanlışa izin vermeyeceğim. Biz anlaşmak için elimizden geleni yapacağız ama anlaşamazsak seçeneklerimiz var dedi.

Muhabir: Arif Enes Durak