Güleser Yaren Karaaslan/ Son Mühür- 28 Mayıs’ta düzenlenen Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimini Recep Tayyip Erdoğan üçüncü kez kazandı. Liberal Demokrat Parti'nin Eski Genel Başkanı Cem Toker Son Mühür'e özel demeç vererek Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde Kılıçdaroğlu’nun yanlış aday olduğunu söyleyerek eleştirdi. Cem Toker, “Seçimi Erdoğan kazandı, beklendiği gibi oldu. Kaybetmesine de imkan yoktu. Zaten bunu yıllardır söylüyorum. Recep Tayyip Erdoğan hormonlu ve dopingli bir yarışmacıydı. Devletin bütün imkanlarını ve kaynaklarını arkasına almış, yüz metre yarışına kırk metre önde başlayan bir yarışmacıydı. Ayrıca muhalifet açısından seçime yanlış bir adayla gittiler bunu da yıllardır söylüyorum. Kılıçdaroğlu’nda ne inandırıcılık ne de karizma vardı. Toplumu Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal gibi güven veren, toplumda kurtar bizi baba, umudumuz Ecevit, tonton Özal gibi sarıldığı siyasi bir sima değildi. Başarısız bir kampanya dönemi yönetti ve tekrar kaybetti. Bu kadar basit.”
Muhalifin aday seçimi yanlıştı
“Muhalif yanlışı ilk olarak aday seçimiyle yaptı. Ben bunu kafadan atarak söylemiyorum düşünerek söylüyorum. Türkiye’de ki seçmen yapısı 70 yıllık partili sisteme geçtiğimizden beri on kişinin yedisi sağ eğilimlidir ama dinci ama milliyetçi sağdır. On kişinin üçü de sosyal demokrat eğilimlidir. Erdoğan gibi bir adayın karşısına çıkartacağınız rakip olasılığı arttırmak için soldan oy alabilcek sağ eğilimli sağ kökenli bir aday olmalıdır. Kazanmayı kimse garanti vermez ama kazanma şansı yüksek olabilirdi. Buna örnek isimler çok mesela Mansur Yavaş Ankara'yı nasıl kazandı? Sağ kökenli ve MHP kökenli siyasetçi olmasına rağmen solun desteğiyle kazandı. İmamoğlu’da aynı şekilde sağ kökenli aileden gelen siyasetçi ama CHP’de siyaset yapmasına rağmen sağa hitap edebildi. Aslında en önemli konu Kemal Kılıçdaroğlu’nun inandırıcılığı yok. Adamın verdiği vaattelere bakın seçmen buna rağmen inanıp da oy vermedi”
“Cumhurbaşkanlığını hediye etti”
Toker, “Kılıçdaroğlu’nun hitap şeklinde de yanlışlar vardı. Sert dil kullanmamalı ama rakibinizi tartarak sahaya çıkmalısınız. Bunca yıldır Erdoğan gibi toplumu geren ve bölen hakaret eden bir adaya karşı, kalp işaretiyle kalpleri kazanmaya çalışmak seçmenin fikrini değiştirebilir mi? Bilmiyorum. Ben aynı yöntemi de tavsiye etmiyorum ama somut örnek vereyim size Erdoğan milyonların topladığı miting meydanlarında Kılıçdaroğlu’na iftira atan videolar gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a iftira atmasına bile gerek yoktu. Erdoğan’ın kendi sözlerinin videolarını mitinglerinde kullansa on binlerce yüz binlerce seçmenin aklı karışırdı. Örneğin, Erdoğan Kılıçdaroğlu ve CHP’ ye 4- 5 sene nasıl saldırdı? CHP eşittir HDP eşittir PKK eşittir terör örgütü bu şekilde saldırdı. Kılıçdaroğlu bunu bertaraf etmek için ne yaptı mitinglerde? Hiçbir şey. Halbuki isteseydi Erdoğan’ın videolarını oynatabilirdi. Abdullah Öcalan’a sayın dediği videoyu, şehitlere kelle dediği videoyu ve Erdoğan’ın Valilere talimat verdiği operasyon yapmayın kameraları kapatın dediği videoları oynatabilirdi. Osman Öcalan’ın devlet kanalına çıkıp AK Parti’ye oy istediği videoyu oynatabilirdi. Bunların hiçbirini yapmadı. Sadece ekonomik inandırıcı olmayan palavralarla çıktı ortaya seçmene inandırmayan bir üslupla konuştu. Böyle ekonomik krizde böylesine en büyük doğal afet sonrası sen bu iktidara karşı seçimi kazanamazsan hangi seçimi kazanabileceksin ben bunları eleştiriyorum ve üçüncü defa hediye etti. Adeta Erdoğan’a çalışarak Cumhurbaşkanlığını hediye etti. Bunu danışıklığı olduğu için mi yapıyor yoksa yeteneksizliğinden dolayı mı yapıyor bilmiyorum”
Kılıçdaroğlu istifa etmeli...
“Doğru adayın profilini tarif edebilirim seçmen yapısı Erdoğan son 20 yılın belkide 25 yılın yani çeyrek asırın hitabet gücü en kuvvetli ikna kabiliyeti en güçlü seçmenle miting meydanlarında empati kurabilen kitleleri arkasından sürükleyen yetenekli bir siysetçidir. O zaman ona karşı adayla taktikle çıkmaları lazımdı. Demekki Meral Akşener haklıymış Kılıçdaroğlu kazanabilicek bir aday değildi. İki kere Kılıçdaroğlu’na oy verdim ama mecburiyettendi yapacak başka bir şeyim yoktu. Kılıçdaroğlu’nun Türkiye için yapabiliceği en hayırlı şey istifa edip siyaseti ve genel başkanlığı bırakmasıdır. Artık başkalarının önünü açması CHP’ye taze bir kan getirmesi gerekiyor” diyerek Cem Toker sözlerini tamamladı.
