ALPER TEMİZ - Sakaroz bazlı (pancar şekeri) ve nişasta bazlı (NBŞ) olmak üzere iki tür şeker üretilen Türkiye'de, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde olduğu gibi nişasta bazlı şeker için kota uygulaması bulunuyor. AB ülkelerinde nişasta bazlı şeker kotası, ortalama yüzde 2 düzeyindeyken, bu oran Türkiye'de yürürlükte olan Şeker Kanunu'na göre yüzde 10 seviyesinde. Ancak yasalar, bakanlar kuruluna bu oranı yüzde 50 artırma ve azaltma yetkisi de sağlıyor. 2018-2019 pazarlama yılında nişasta bazlı şeker kullanımı oranı yüzde 50 oranında düşürülerek yüzde 5'e çekilmişti. Ardından 2019-2020 pazarlama yılında ise yüzde 50 oranında tekrar düşürülerek, oran yüzde 2,5'e indirilmişti.
Yüzde 2,5 nişasta bazlı şeker kullanım kotası 2024 yılı itibarıyla devam ediyor. Birçok AB ülkesinde ise nişasta bazlı şeker kulkanımının yasaklandığı biliniyor. Ancak kalp krizi, felç, kanser, alzheimer, şeker hastalığı gibi hastalıklara neden olan nişasta bazlı şeker kullanımına dair, son yıllarda ciddi bir seviyede denetim sorunu olduğu ifade ediliyor. Çok sık tüketilen bazı gıdalarda ise yüzde 2,5 oranının hayal olduğu ve yüzde 100 nişasta bazlı şeker kullanıldığı dile getiriliyor.
"Yüzde 100 oranında glikozlu ürünler, her caddede yok satıyor"
Eski Menemen Tarımsal Araştırmalar Arıcılık Bölüm Başkanı ve Ziraat Yüksek Mühendisi Üzeyir Karaca, pastaneler, restaurantlar, beş yıldızlı oteller, kahvaltı salonları ve marketlerde satılan ucuz paket bal ve reçellere dikkat çekerek, "Asla tüketmeyin" diye uyarıyor. Karaca, "Şeker pancarı fabrikaları zaten özelleştirildi, fiyatları çok yükseldi. Çoğu üretici bidon bidon daha ucuz olması nedeniyle nişasta bazlı şeker kullanıyor. Üç harfli marketlerde ucuza bal satılıyor. Bakanlık yüzde 2,5 oranında bir kota koymuş, ancak şunun altını çizelim, bu ürünlerin yüzde 100'ü nişasta bazlı şeker. Kısacası satılması yasal değil. Ancak satılıyor ve halkı zehirliyorlar. Beş yıldızlı otellerde verilen hemen hemen tüm türevi ürünler yüzde 100'e yakın nişasta bazlı şeker içeriyor. Kotaya uyan yok, Türkiye glikoz bataklığında.
En korkuncu ise pastanelerde satılan tatlılar. Bu tatlılarda artık, son yıllarda hiç görülmemiş oranlarda nişasta bazlı şeker kullanılıyor. Bir porsiyon baklavada, yasal sınırın çok çok üzerinde nişasta bazlı şeker kullanılıyor. Şeker pancarının artan maaliyeti maalesef, skandal oranlarda glikoz kullanımına neden oldu. Ben kesinlikle uyarıyorum, böyle bir ortamda tatlı, ucuz paket bal, kahvaltı salonlarında kahvaltı; vatandaşlar asla tüketmesin. Bakanlığa da bu vesileyle seslenmiş olalım. Her 10 pastanenin neredeyse 8'ine yakınının ürünleri yüzde 100 nişasta bazlı şeker kullanmaya başladı. Bu, halkı zehirlemektir ve buna göz yumulmamalı. Çünkü tamamı glikoz olan ürünler şu an yok satıyor" diye konuştu.
