Son Mühür / Atakan Başpehlivan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Aydın Valiliği'nin geçtiğimiz günlerde açıkladığı 2025 yılı havza bazlı su dağıtım kararını eleştirerek, önemli açıklamalarda bulundu. 

"Plansızlığın bedelini emekleriyle ödüyorlar"

"Plansızlığın bedelini emekleriyle ödüyorlar"

Türkiye'nin tarımsal üretimde ciddi bir krizin içinde olduğunu ve belirten ve kuraklığın göz göre göre geldiğinin altını çizen CHP'li Erhan Adem, "Aydın Valiliği’nin 2025 yılı havza bazlı su dağıtım kararı, Türkiye’nin tarımsal üretimde ne kadar büyük bir krizin içine sürüklendiğinin en somut etkisini olarak karşımızda duruyor. 

Bugün Aydın’da, Büyük Menderes Havzası’nda, çiftçilere tarım alanlarının yalnızca yarısını sulayabilecekleri, diğer yarısında kuru tarım yapmaları gerektiği tebliğ ediliyor. Çiftçiler, plansızlığın bedelini emekleriyle, ekmekleriyle ödüyor. Oysa bu karar, bir gecede alınmadı. Kuraklık göz göre göre geldi, ama yetkililer seyretmekten başka hiçbir şey yapmadı." dedi.

"Gıda güvenliği ciddi şekilde tehdit altında"

Kuraklık probleminin sadece Aydın'ı ilgilendirmediğini, Türkiye'nin birçok kentinin ortak problemi olduğunu vurgulayan ve söz konusu problemin sadece iklim değişikliğiyle açıklanmaması gerektiğini savunan CHP'li Adem şu ifadeleri kullandı: "Bu sadece Aydın’ın değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki çiftçilerin yaşadığı ortak bir felaketin adıdır. Antalya’da yer altı su seviyeleri hızla düşüyor, obruk tehlikesi artıyor. Çukurova’da çiftçilere resmi yazıyla ekim yapmamaları söyleniyor. Adıyaman’da, Konya’da, Denizli’de, Edirne’de üretici her geçen gün toprağına daha az su verebiliyor. Ama bu gerçekler karşısında iktidarın çözümü sadece ‘desteklemeleri azaltmak, suyu kısıtlamak ve çiftçiyi çaresiz bırakmak’ oluyor.

Sorunu sadece iklim değişikliğiyle açıklamak kolaycılıktır. Asıl mesele, suyun yönetilememesi, plansızlık ve yanlış tarım politikalarıdır. Su, bugün değil, yıllardır azalıyor. Büyük Menderes Havzası, Gediz, Konya Kapalı Havzası, Çukurova, Trakya ve Türkiye’nin dört bir yanında çiftçiler sürekli uyarılarda bulundu. Ama bu ülkeyi yönetenler çiftçiyi değil, karbon ticaretini ve rantı düşündü.

Büyük Menderes’te bugün uygulanan su kısıtlaması, yarın Türkiye’nin diğer tüm havzalarına yayılacak. Tarımsal üretim, hayvancılık ve gıda güvenliği ciddi şekilde tehdit altında. Üreticiye 'su yok, ekim yapmayın' diyenlerin, 5-10 yıl içinde gıda krizini nasıl yöneteceğini merak ediyoruz. Bugün çözüm bulmayanlar, yarın halkı ithal gıdaya mahkum edecekler. Bu felaketin önüne geçmek için vakit kaybetmeden harekete geçilmelidir."

Muhabir: ATAKAN BAŞPEHLİVAN