Son Mühür- İlk kez fotoğraflarını görenlerin gözlerine inanmakta zorlandığı, adeta uzak bir ada ülkesine aitmiş gibi duran bu doğa harikası koy, aslında Türkiye’nin güney kıyılarında, Antalya açıklarında yer alıyor. Bembeyaz kumları ve cam gibi berrak turkuaz deniziyle Suluada, görenleri büyülemeyi başarıyor. Bu eşsiz manzara karşısında, "İyi ki gelmişim" dememek elde değil.
Maldivler değil, Antalya!
Suluada’ya adım attığınız anda kendinizi tropik bir adada hissedeceksiniz. Oysa bu güzellik, yurt dışına çıkmadan da ulaşabileceğiniz bir noktada: Antalya'nın batı kıyılarında, Adrasan’a sadece kısa bir tekne yolculuğu mesafesinde. Bu nedenle bölgeye "Türkiye’nin Maldivleri" denilmesi hiç de abartılı bir benzetme değil.

Göz alıcı renkler: Turkuaz ve beyazın dansı
Adanın plajları, Avrupa'nın en iyi 50 plajı arasında yer alacak kadar dikkat çekici. Suluada’nın sahilinde ayak bastığınızda karşınıza çıkan kar beyazı kumlar, ışıldayan güneşle birleştiğinde neredeyse göz kamaştırıyor. Bu büyüleyici atmosferi tamamlayan deniz, farklı derinliklerde ton değiştirerek turkuazdan koyu maviye kadar uzanan bir renk skalası sunuyor.
Sakinliğin Adresi: Ne zaman gitmeli?
Suluada, özellikle yaz aylarında yoğun ilgi görüyor. Eğer daha az kalabalıkla, doğayla baş başa bir deneyim yaşamak istiyorsanız hafta içi günlerini tercih etmeniz öneriliyor. Hafta sonları tekne turları adeta bölgeye akın ediyor. Yine de her durumda, bu doğa harikasını yerinde görmek paha biçilemez bir deneyim sunacaktır.
Su altında bambaşka bir dünya

Suluada yalnızca yüzmek için değil, dalış tutkunları için de eşsiz bir lokasyon. Dalgıçlar için adeta bir açık hava akvaryumu olan koy, berrak suları sayesinde su altı yaşamını tüm canlılığını gösteriyor. Dalış yapmasanız bile şnorkelle yüzerek Akdeniz’in saklı güzelliklerini keşfetmek mümkün.
Adını tatlı sudan alıyor
Suluada, adını kayalıklarından çıkan tatlı su kaynağından alıyor. Bu kaynaklara ulaşmak isteyenler için ise kısa bir tırmanış gerek. Ziyaretçilerin yanlarına sağlam bir yürüyüş ayakkabısı almaları tavsiye ediliyor. Kayalıklar üzerinde yükseldikçe adaya hakim olan manzara daha da etkileyici bir hal alıyor.
Doğanın sessiz sakinleri: Keçiler ve foklar
Suluada’nın doğal sakinleri arasında deniz kıyısında güneşlenen Akdeniz fokları ve kayalıkların ustası dağ keçileri yer alıyor. İnsan etkisinin sınırlı olduğu bu izole yaşam alanı, doğa tutkunları için eşsiz bir gözlem noktası sunuyor.

Aşk mağaraları ve doğal tüneller
Adanın çevresini saran kayalıklar zaman içinde aşınarak doğal mağaralara ve geçitlere dönüşmüş durumda. Yerel halk tarafından "Aşk Mağaraları" olarak anılan bu oyuklar, ziyaretçilerine hem romantik hem de heyecan verici bir yüzme deneyimi sunuyor. Ancak mağara çevresindeki akıntıların kuvvetli olabileceği unutulmamalı.
Kamp yapmak mümkün mü?
Pek çok kişinin aklına gelen ilk sorulardan biri Suluada’da kamp kurmanın mümkün olup olmadığı. Kayalık yapısı nedeniyle kamp için sınırlı alan sunan adada, yalnızca plaj bölgesi çadır kurmaya uygun. Ancak kamp yapılabilmesi jandarmanın iznine bağlı. Dolayısıyla günübirlik ziyaretler şu an için en ideal tercih olarak öne çıkıyor.





